Samsun’un Canik ilçesinde bir akaryakıt istasyonunun oto yıkama bölümünde meydana gelen heyelan, üç kişinin ölümüne yol açarak şehri derin bir yasa ve öfkeye boğdu. Heyelanda bir baba ile iki çocuğunun yaşamını yitirmesi, kamuoyunda büyük tepki yarattı. Olay sonrası Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı geniş kapsamlı soruşturma başlattı.
Uzmanlar, Samsun’un geleceği için acilen yeni bir şehircilik anlayışına geçilmesi gerektiğini vurguladı. “Kenti yönetenler halkın temsilcisi olmalı, rantın değil. Bilimi, vicdanı ve kamu yararını esas alan bir planlama anlayışı şart” dediler.
Belgeler inceleniyor
Yapı ruhsatı, istinat duvarı projeleri, zemin etütleri gibi tüm belgeler savcılık talimatıyla mercek altına alındı. Canik Belediyesi ile Samsun Büyükşehir Belediyesi olay yerine teknik ekipler göndererek incelemelere başladı. Uzman raporlarında, zeminin stabilitesinin bozulduğu ve çevredeki yapıların da ciddi risk taşıdığı belirtildi.Lovelet AVM çevresi tehlikede
Heyelanın meydana geldiği noktanın hemen yakınındaki lovelet AVM ve çevresi geçici olarak kapatıldı. Bölgede zemin güçlendirme çalışmaları başlatıldı. Ancak bu önlemlerin yeterli olmayacağı, bölgenin tümden yeniden planlanması gerektiği uzmanlarca dile getirildi.Canlı yayında sert uyarılar
'Samsun Gündemi' adlı programda, mimar İshak Memişoğlu, jeofizik yüksek mühendisi Cemal Uğurtay ve gazeteciler Haydar Öztürk ile Alper Cabbar yaşanan faciayı tüm yönleriyle ele aldı. Cemal Uğurtay, "Burası uzun süredir jeolojik risk taşıyordu. Dinamit kullanılarak zemin daha da zayıflatıldı. Yıllardır uyardık, kimse dinlemedi," dedi.
‘Bu bir cinayet’
İshak Memişoğlu ise, 'Bu yaşananlar kader değil. Bilimi, mühendisliği, mimarlığı yok sayarsanız, sonucu bu olur. Dere yatağına yapılaşma izni verildi. Çocukların hayatını kaybettiği yere kim ruhsat verdi?' diyerek sert tepki gösterdi.Vicdanlara çarpan kayalar
Gazeteci Alper Cabbar da şunları söyledi: 'Oraya AVM yapılmasına DSİ ‘olmaz’ dedi. Uyaranlara mikrop dendi. O kayalar çocukların üzerine değil, bu karara imza atanların vicdanına düşmeliydi.'Yayında Samsun’un yüksek heyelan riski taşıyan bölgeleri sıralandı. Derecik Mezarlığı’nda toprak kaymaları ve mezar taşlarının yer değiştirdiği, Atakum, Bayraktepe, Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı, Kıran TOKİ bölgelerinde ciddi tehlike olduğu vurgulandı. Özellikle bu bölgelerdeki yapı ruhsatlarının nasıl alındığı sorgulanıyor.Uzmanlar, Samsun’daki zemin yapısının jipsli tabaka olduğunu, bu yapının suyla temas ettiğinde eriyerek kaymalara yol açtığını belirtti. Son bir yılda yoğun yağış ve kar nedeniyle toprak doygunluğa ulaştı ve bu da heyelanları tetikledi.Yüksek katlı binalar mercek altında
'Manzarası güzel' diye dikilen 20 katlı yapıların zemin etütlerinin eksik olduğu, yapıların ruhsatlarının nasıl alındığının açıklığa kavuşturulması gerektiği vurgulandı. Belediye, yapı denetimlerine hız verildiğini ve inşaat ruhsatlarının geçici olarak askıya alındığını duyurdu.Canlı yayında, geçmişte belediyelere yapılan bilimsel uyarıların dikkate alınmadığı, uyarıda bulunan uzmanların görevlerinden alındığı belirtildi. Derecik Mezarlığı’nın dolgu alanı üzerine yapıldığı halde mezarlık olarak kullanılmaya devam edilmesi, çarpıcı bir örnek olarak sunuldu.Liyakat değil, torpil belirledi
Mimarlar ve mühendisler, siyasi torpille işe alınan liyakatsiz kişilerin şehir planlamasını yönettiğini söyledi. Alınan kararların kamu yararından çok rant amaçlı olduğu, felaketlerin bu anlayışla kaçınılmaz hale geldiği vurgulandı.Heyelan riski olan bölgeler imara açıldı
‘Önlemli alan’ adı altında heyelan riski taşıyan pek çok bölgeye yapı ruhsatı verildiği, bu alanlarda bilimsel raporlara rağmen yapılaşmanın sürdüğü aktarıldı. Lavlet çevresindeki istinat sisteminin bilimsel zemine dayanmadığı, boru hatlarının açığa çıktığı ve kayaların gevşediği ifade edildi.Yeni faciaya davetiye
AVM’nin alt katlarında su baskınlarının devam ettiği, bu durumun hem heyelan hem de sel riski oluşturduğu vurgulandı. Uzmanlar, bu yapının geçici olarak kapatılması ve ruhsat dosyalarının kamuoyuna açıklanması gerektiğini belirtti. “Bugün üç can gitti, yarın onlarcasını kaybetmeden harekete geçin” çağrısı yapıldı.Bayraktepe ve Kürtün Vadisi projeleri tartışma konusu
Bayraktepe’de dinamitle yapılan kazıların zemin yapısını zayıflattığı, Kürtün Vadisi’nde yapılması planlanan konutların bölgenin mikro iklimini bozacağı, tarım alanlarını yok edeceği ve heyelan riskini artıracağı dile getirildi. Bu projelerin 30 bin kişilik yeni nüfus yaratacağı, altyapının buna hazır olmadığı kaydedildi.Hastane alanı da riskli
Atakum Devlet Hastanesi'nin inşa edildiği bölgenin de heyelan bölgesi içinde olduğu iddia edildi. Fore kazık sisteminin yeterliliği, zemin etüdünün doğruluğu konusunda kamuoyunda ciddi sorular oluştu. Buradaki projenin yeniden bilimsel temelde değerlendirilmesi istendi.Bilim ve vicdanla planlayınUzmanlar, Samsun’un geleceği için acilen yeni bir şehircilik anlayışına geçilmesi gerektiğini vurguladı. “Kenti yönetenler halkın temsilcisi olmalı, rantın değil. Bilimi, vicdanı ve kamu yararını esas alan bir planlama anlayışı şart” dediler.
