Hüseyin Koloğlu, Türk Milliyetçiliği davasına adanmış bir hayatın izlerini taşıyan
"Bir Ülkücünün Hapishane Günlükleri" kitabıyla okurlarıyla buluşmak üzere Samsun'a geliyor. Kitap, yazarın Gaziantep cezaevinde geçirdiği günlerin anılarını içeriyor ve 12 Eylül döneminde yaşanan olaylara ışık tutuyor. Koloğlu, kitabıyla ilgili düşüncelerini şöyle ifade ediyor: "Okurun gözüyle yeniden değerlendirdiğim bu eser, bir eski ülkücü militanın duygularını, yaşam biçimini ve daha fazlasını sunuyor."
Yazar, kitabının önsözünde kendi geçmişine dair önemli bilgileri paylaşıyor. 2 Mart 1961'de Trabzon'da doğan Koloğlu, küçük yaşlardan itibaren Türk Milliyetçiliği davasına ilgi duymuş ve ülkücü harekete katılmıştır. Lise yıllarında siyasi nedenlerle okuldan atıldıktan sonra, siyasal olaylara karışması nedeniyle 1978'de aranmaya başlanmış ve sonrasında çeşitli cezaevlerinde kalmıştır. Mamak ve Gaziantep cezaevlerinde yaşadığı zorlukları ve işkenceleri kitabında anlatan Koloğlu, bu süreçlerde tuttuğu günlükleri kitabına dönüştürmüştür.
İmza günü detayları ise şöyle:
- Tarih: 06 Ocak 2024, Cumartesi
- Saat: 15.00 - 17.00
- Yer: Acemtekkesi, Selahiye Mahallesi, Ebussuud Caddesi No: 2, İlkadım/Samsun
Hüseyin Koloğlu Kimdir?
Hüseyin Koloğlu, cezaevi günlerinden sonra eğitimine devam etmiş, iktisat fakültesinden mezun olmuş ve Ülkü Ocakları Karadeniz Bölge Başkanlığı gibi önemli görevlerde bulunmuştur. Şimdi ise geçmiş deneyimlerini ve günümüz gerçeklerini birleştirerek yazdığı bu eseriyle okurlarının karşısına çıkıyor. Mütevazı yaşantısını Trabzon'da sürdüren yazar, aynı zamanda evli ve iki çocuk babasıdır.Hüseyin Koloğlu'nun yaşamından kesitler sunan bu eser, Türk tarihinin önemli dönemlerine ışık tutarken, aynı zamanda kişisel bir mücadele ve inanç hikayesini de okurlarına aktarıyor.
"Bir Ülkücünün Hapishane Günlükleri" kitabının konu başlıkları:Eski Komünistler Ve Yeşil Kedi, Gaziantep’e Sürgün, Okumaktan Zarar Gelmez, Türk Milliyetçiliği Ülküsüne Sadakatle Bağlıyım, Adanalı Ülküdaşımız Vefat Etmiş, Evren’in Resepsiyonuna Papyonla Katılmak, Emanetler Zulada, Bahar, Yaşama Sevinci Yerine Kelepçe İle Geldi, İsrail Zulmü Ve Akan Gözyaşlarım, Kalorifer Arası Tost, Radyo Yasak İşkence Serbest, Yazmak İçimi Boşaltmak Gibi, Hayata Tutunmaya Çalışıyorum, Muhsin Yazıcıoğlu Röportajı, Yalnızlık, Acıyan Öteki Yanım, Gelmeyen Mektuplar, Tek Tip Elbise Direnişi, Anamı Bırakıp Gitmek, Bana Ait Olmayan Yazı, Yürekten İki Dost, Büyük Boşluk, Okumak Ruhumu Doyuruyor, Hatırlanamayan Rüya, Metris’ten Büyük Firar, Herşeye Üzülür Oldum, Üniversite Hayali, Yağmur Altında Adımlamak, Bir Yavru Kedi, Ah Lise Yıllarına Dönebilsem, Açık Görüş, Cezaevinde Nakşi Şeyhi, Yazım Yayımlandı, İslamcılar İle Tartışmalar, İç Huzuru Yakalamak, Yavru Kediler, Teori Ve Pratik Farlılıkları, İslamcı Ve Milliyetçi Yol Ayrımı, Üniversiteli Ülkücülerin Ziyareti, Kazandım, On Günlük Karanlık, Duygulandıran Tebrik Kartları, Duygusallığımı Kaybediyorum, Yazmaya Devam, Güzel Bir Dünya Kurabiliriz, Kütüphane Yolunda, Konuşabilecek İnsana İhtiyacım Var, En Alttakiler, Totaliter Devlet Ve Haklar, Özal Suikasti, Onu Son Görüşüm, İnsan Hakları Derneği, İdeolojik Belirsizlik, Evden Gelecekleri Bekliyorum, Özgürlük Umudu Yeşerdi, Veli Can Oduncu’nun Ölümü İçimizi Yaktı, Tek Kişilik Direniş, Hainler Hücrede, Sevgili Dayıcığım, Anamım Dizlerinde Yattım, Yeni Baskılar Kapımızda, Remzi Çayır’la Konuşabiliyorum, Cezalandıramadan Gittiler, N’aber Katil?, Kendi İçimde Boğuluyorum, İki Mektupluk Bir Hikâye, Çok Sevdik Çok Nefret Ettik, Kaygılar Elimi Bağlıyor, Sancı, Önce Tartıştık Sonra Maç Yaptık, Kitap Okumaya Devam, Bir Sabah “Gidiyorsunuz” Diyebilirler, Veli Çok Garip Gitti, Asıl Suçlu Sizsiniz, Pardösü Cebinde Buluşan Eller, Bir Dost Bulamadım Gün Akşam Oldu, Demokrasi Hikâye, Umutlar Başka Bir Bahara, Solcular Yedikleri Dayakla Kaldılar, Kavram Kargaşası, Mehmet Ali Ağca, Gözleri Açık Yakalanmak, Koltuğun Sıcaklığı, Uyku Yok, Müziği Seviyorum, Cevap Arayan Sorular, İçimi Dökmek, Davetsiz Misafir, Yarışma, Dersler Başladı, Ne İstiyoruz Hayattan?, Sevmek İstiyorum, Niçin Unutamıyorum?, Daha Görmek İstediğim Çok Şey Var, Temel Kahveci’ye Çekilen Telgraf, Kendine Sansür Uygulamak, Bizim Hiç Şarkımız Olmadı.