Anneler Günü dolayısıyla konuşan Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikoloğu Aybeniz Yıldırım, ilk kez anne olan kadınların yaşadığı psikolojik süreci tüm yönleriyle değerlendirdi. “Annelik doğuştan gelen bir içgüdü değil, zamanla deneyimle öğrenilen bir kimliktir” diyen Yıldırım, toplumun dayattığı ‘mükemmel anne’ mitine karşı “yeterince iyi anne olmak” kavramını öne çıkarıyor.
Yıldırım, ilk haftalarda yaşanan duygusal dalgalanmaların genellikle hormonal değişimlerle ilgili olduğunu belirterek, bu süreçte annelerin yalnız kalmaması gerektiğini vurguladı. “Bir kadın ilk kez anne olduğunda, şok, kaygı, yetersizlik ve suçluluk duygularıyla baş başa kalabiliyor. Ama bu bireysel bir yolculuktur. Annelik bir süreçtir, aceleye gelmez.” dedi.
Aynı zamanda Yıldırım, “Toplum, kadına her şeyi mükemmel yapması gerektiğini fısıldarken, bilim bize sadece çocuğun temel ihtiyaçlarını duygusal erişilebilirlikle karşılamanın yeterli olduğunu söylüyor” ifadeleriyle Winnicott’un “yeterince iyi anne” kavramını hatırlattı.
Postpartum depresyonun annenin bebeğiyle bağını etkileyebileceğini kaydeden Yıldırım, “Yoğun ağlama nöbetleri, uykusuzluk, iştahsızlık ve hatta kendine ya da bebeğe zarar verme düşünceleri alarm sinyalleri olabilir. Böyle bir durumda psikolojik ve gerekirse psikiyatrik destek almak hayati önem taşır” şeklinde konuştu.
Yıldırım’ın çağrısı net: “Annelik bir yalnız yürüyüş olmamalı. Destek sistemleriyle, toplumsal anlayışla, kadının birey olarak da var olabileceği bir anne modeliyle yol alınmalı. Çünkü annelik sadece çocuğu büyütmek değil, kendini de yeniden inşa etmektir.”
İlk anneliğini yaşayanlara seslenen bu mesaj, toplumun da anneliğe bakışını gözden geçirmesi gerektiğini hatırlatıyor: Mükemmel anne olmak değil, gerçek olmak yeterlidir.