Mevlid Kandili, 2021 yılı dini takvime göre pazar günü yani bugüne denk gelmektedir. 2021 yılı dini takvime göre Mevlid Kandili pazar gününe denk geliyor. Mevlid Kandili bu yıl 17 Ekim 2021 Pazar günü idrak edilecek.MEVLİD KANDİLİ'NİN ÖNEMİ NEDİR?
''Doğum, doğum yeri ve doğum vakti'' anlamlarına gelen mevlid kelimesi, peygamber efendimiz Hz. Muhammed'in doğumunu anlatmak için kullanılıyor. ''Mevlid-i Nebi'' olarak da anılan ve Türkiye'de Mevlid Kandili olarak bilinen gece, Müslüman alemi için büyük önem taşıyor.Son peygamber Hz. Muhammed'in doğumunu anmak için düzenlenen törenler, tarihte ilk kez Mısır'da Fatımiler döneminde başladı. Çok geçmeden Eyyubiler tarafından da benimsenen kutlama programlarında çeşitli törenler ve şenlikler yapıldı. Mevlid törenleri daha sonra İslam dünyasında yaygınlık kazanarak günümüze kadar devam etti. Esasen Hz. Muhammed'in doğum yıl dönümü için başlayan mevlid töreni giderek, Kadir, Mi'rac, Regaib ve Berat gecelerinde veya sünnet, evlenme, ölüm, deprem gibi önemli olaylar vesilesiyle yapılmaya başlandı ve toplumsal gelenekte yer alan önemli bir dini-kültürel öge oldu."Cehaletin, zulmün hâkim olduğu, merhametin, erdemin, hikmetin kaybolduğu, güçlünün zayıfı ezdiği bir çağ, onun gelişiyle, ilmin, adaletin, şefkatin aydınlığında, asr-ı saadete dönüşmüştür. Cahiliye girdabında yolunu ve değerlerini kaybeden insanlar; onun peşinden giderek, kardeşliğin, ahde vefanın, güzel ahlakın ve bütün iyi davranışların en güzel örnekleri olmuşlardır." ifadelerine yer veren Prof. Dr. Ali Erbaş, şunları söyledi:"Bugün, rahmet elçisi sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.s.) dünyayı teşriflerinin yıldönümüdür. Gönüllerde asırlar boyu kök salan sonsuz sevgiyle ve ona olan sarsılmaz bağlılıkla idrak edeceğimiz Mevlid-i Nebi’yi Cenab-ı Mevla tüm insanlık için hayırlara vesile kılsın. Cihanın henüz İslam nuruyla aydınlanmadığı bir devrin karanlıklarında yönünü kaybeden insanlık, Sevgili Peygamberimizin (s.a.s.) dünyayı teşrifleriyle istikametini bulmuştur. Cehaletin hüküm sürdüğü, güçsüz olanın ezildiği bir çağda onun yol göstericiliği, hayatın akışını, ilimden, adaletten, merhametten ve iyilikten yana değiştirmiş; vahye dayanan mesajlarıyla kısa sürede sağlam bir zemin üzerine güçlü bir medeniyet inşa etmiştir.Ümmeti olmakla iftihar ettiğimiz Peygamberimiz Efendimiz, iyilik ve fazilette, hak ve hakikati bilmede insanlığa rehber olmuştur. Onun güzel ahlakı, yüksek şahsiyeti, akl-ı selîm sahibi her insan için en ideal örnektir. O şefkat peygamberidir. Merhamet peygamberidir. Vefa peygamberidir. Onun tertemiz hayatı, insanlık için vefa örnekleri ile doludur. O, ahde vefa ve emanete riayete tam anlamıyla sahip olmasından dolayı inanan-inanmayan herkes tarafından “el-Emin” olarak bilinmiştir. Hayatı boyunca vefanın en güzel örneklerini sergileyen kutlu Nebi, gerek Allah’a kullukta ve nimetlere şükürde gerekse insanî tüm ilişkilerde vefayı, ahlakî bir davranış olarak hayatına yansıtmıştır.Onun Kur’an-ı Kerim’in eşsiz ilkeleriyle şekillenen hayatı, ahlakî değerlerle kendini yeniden inşa etmek ve istikamet üzere yaşamak isteyenler için en sağlam kılavuzdur. Bu kılavuzdan uzak kalan insanlık bugün tarihinin en zorlu dönemlerinden birini yaşamaktadır. Ahlakî ve hukukî değerlerin alabildiğine ötelendiği bir çağda huzur ve güven kaybolmuştur. Küresel sorunların cenderesindeki insanlık, sesini nesiller ötesine ulaştıracak çağlar üstü bir soluğun sahibi olarak Hz. Peygamber’in (s.a.s.) getirdiği değerlere muhtaçtır.Böyle bir zamanda nereye doğru yol aldığımızı bilmek, bu yolda önümüze çıkan engelleri tanımak ve zorlukların üstesinden gelecek güç ve cesareti kazanmak, ancak Kur’an-ı Kerim’in eşsiz rehberliği ve Hz. Peygamber’in emsalsiz örnekliği ile mümkün olacaktır. Hiç şüphesiz Kur’an-ı Kerim’in evrensel mesajları, Peygamberimizin insanlığa sunduğu erdemler ve onun hikmet yüklü ahlakî örnekliği, bütün insanlık için yegâne kurtuluş yoldur. Bu duygu ve düşüncelerle, başta dünyanın çeşitli bölgelerinde zulüm ve yoklukla mücadele eden kardeşlerimiz olmak üzere, milletimizin ve İslam âleminin Mevlid gecesini tebrik ediyor, velâdet-i Nebî’nin insanlığın muhtaç olduğu barış, huzur ve kardeşlik iklimine vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
''Doğum, doğum yeri ve doğum vakti'' anlamlarına gelen mevlid kelimesi, peygamber efendimiz Hz. Muhammed'in doğumunu anlatmak için kullanılıyor. ''Mevlid-i Nebi'' olarak da anılan ve Türkiye'de Mevlid Kandili olarak bilinen gece, Müslüman alemi için büyük önem taşıyor.Son peygamber Hz. Muhammed'in doğumunu anmak için düzenlenen törenler, tarihte ilk kez Mısır'da Fatımiler döneminde başladı. Çok geçmeden Eyyubiler tarafından da benimsenen kutlama programlarında çeşitli törenler ve şenlikler yapıldı. Mevlid törenleri daha sonra İslam dünyasında yaygınlık kazanarak günümüze kadar devam etti. Esasen Hz. Muhammed'in doğum yıl dönümü için başlayan mevlid töreni giderek, Kadir, Mi'rac, Regaib ve Berat gecelerinde veya sünnet, evlenme, ölüm, deprem gibi önemli olaylar vesilesiyle yapılmaya başlandı ve toplumsal gelenekte yer alan önemli bir dini-kültürel öge oldu."Cehaletin, zulmün hâkim olduğu, merhametin, erdemin, hikmetin kaybolduğu, güçlünün zayıfı ezdiği bir çağ, onun gelişiyle, ilmin, adaletin, şefkatin aydınlığında, asr-ı saadete dönüşmüştür. Cahiliye girdabında yolunu ve değerlerini kaybeden insanlar; onun peşinden giderek, kardeşliğin, ahde vefanın, güzel ahlakın ve bütün iyi davranışların en güzel örnekleri olmuşlardır." ifadelerine yer veren Prof. Dr. Ali Erbaş, şunları söyledi:"Bugün, rahmet elçisi sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.s.) dünyayı teşriflerinin yıldönümüdür. Gönüllerde asırlar boyu kök salan sonsuz sevgiyle ve ona olan sarsılmaz bağlılıkla idrak edeceğimiz Mevlid-i Nebi’yi Cenab-ı Mevla tüm insanlık için hayırlara vesile kılsın. Cihanın henüz İslam nuruyla aydınlanmadığı bir devrin karanlıklarında yönünü kaybeden insanlık, Sevgili Peygamberimizin (s.a.s.) dünyayı teşrifleriyle istikametini bulmuştur. Cehaletin hüküm sürdüğü, güçsüz olanın ezildiği bir çağda onun yol göstericiliği, hayatın akışını, ilimden, adaletten, merhametten ve iyilikten yana değiştirmiş; vahye dayanan mesajlarıyla kısa sürede sağlam bir zemin üzerine güçlü bir medeniyet inşa etmiştir.Ümmeti olmakla iftihar ettiğimiz Peygamberimiz Efendimiz, iyilik ve fazilette, hak ve hakikati bilmede insanlığa rehber olmuştur. Onun güzel ahlakı, yüksek şahsiyeti, akl-ı selîm sahibi her insan için en ideal örnektir. O şefkat peygamberidir. Merhamet peygamberidir. Vefa peygamberidir. Onun tertemiz hayatı, insanlık için vefa örnekleri ile doludur. O, ahde vefa ve emanete riayete tam anlamıyla sahip olmasından dolayı inanan-inanmayan herkes tarafından “el-Emin” olarak bilinmiştir. Hayatı boyunca vefanın en güzel örneklerini sergileyen kutlu Nebi, gerek Allah’a kullukta ve nimetlere şükürde gerekse insanî tüm ilişkilerde vefayı, ahlakî bir davranış olarak hayatına yansıtmıştır.Onun Kur’an-ı Kerim’in eşsiz ilkeleriyle şekillenen hayatı, ahlakî değerlerle kendini yeniden inşa etmek ve istikamet üzere yaşamak isteyenler için en sağlam kılavuzdur. Bu kılavuzdan uzak kalan insanlık bugün tarihinin en zorlu dönemlerinden birini yaşamaktadır. Ahlakî ve hukukî değerlerin alabildiğine ötelendiği bir çağda huzur ve güven kaybolmuştur. Küresel sorunların cenderesindeki insanlık, sesini nesiller ötesine ulaştıracak çağlar üstü bir soluğun sahibi olarak Hz. Peygamber’in (s.a.s.) getirdiği değerlere muhtaçtır.Böyle bir zamanda nereye doğru yol aldığımızı bilmek, bu yolda önümüze çıkan engelleri tanımak ve zorlukların üstesinden gelecek güç ve cesareti kazanmak, ancak Kur’an-ı Kerim’in eşsiz rehberliği ve Hz. Peygamber’in emsalsiz örnekliği ile mümkün olacaktır. Hiç şüphesiz Kur’an-ı Kerim’in evrensel mesajları, Peygamberimizin insanlığa sunduğu erdemler ve onun hikmet yüklü ahlakî örnekliği, bütün insanlık için yegâne kurtuluş yoldur. Bu duygu ve düşüncelerle, başta dünyanın çeşitli bölgelerinde zulüm ve yoklukla mücadele eden kardeşlerimiz olmak üzere, milletimizin ve İslam âleminin Mevlid gecesini tebrik ediyor, velâdet-i Nebî’nin insanlığın muhtaç olduğu barış, huzur ve kardeşlik iklimine vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.