İslâm âleminde Eshâb-ı kirâmdan sonra yetişen evliyânın ve âlimlerin en büyüklerinden biri olan Hanefî mezhebinin kurucusu Ebu Hanife Nûmân bin Sâbit bin Zûtâ'dır. Ebû Hanîfe künyesiyle ve İmâm-ı A'zam lakabıyla meşhûr oldu. Hanefi mezhebi ismini kurucusundan almıştır. Hanefi mezhebi, 4 sünni mezhebinin en büyüğüdür. İslam aleminin yaklaşık %60'ı hanefi mezhebinden gelir. Peki, Ebu Hanife kimdir? Ebu Hanifae hangi dönemlerde yaşadı? Hanefi mezhebi nedir?
Ebu Hanife Kimdir?
Ebu Hanife. “Büyük İmam” anlamında kullanılan “İmam-ı Azam” adıyla da bilinmektedir. 699 yılında Küfe’de doğan Ebu Hanife, Hayatını ilme adadı. Öncesinde kumaş ticaretiyle uğraşan daha sonra ticari faaliyetlerini devam eden Ebu Hanife'nin Hocası,Hammad b. Ebu Süleyman’dır. Ebu Hanife yirmi bir yaşından itibaren on sekiz yıl boyunca, hocasının vefatına kadar derslerine devam etmiştir.Yaşamının elli iki yılı Emeviler, on sekiz yılı Abbasiler devrinde geçiren Ebu Hanife, Hayatı boyunca sayısız içtihatlarda bulundu. Ebu Hanife, kıyas metodunu sık kullanmasından ötürü, ehl-i rey ekolünün öncülerinden sayıldı.Ebu Hanife'nin asıl adı ise Numan'dır. Ebu Hanife en büyük imam anlamında kullanılan İmam-ı Azam lakabına sahiptir. Ebu Hanife görüşlerini yaymak için bir okul oluşturmuş ve talebelerine bu okulda tüm görüşlerini aktarmıştır. Ebu Hanife Kufe'de bulunan evinde 767 yılında vefat etmiştir.İslam tarihinde takva sahibi kişiliğin timsallerinden olan İmam Ebû Hanife, hayatı boyunca zulme rıza göstermemiştir. Nitekim prensibinden taviz vermediği için şehid edilmiştir. Abbasi devletinin ikinci halifesi Ebu Cafer Mansur, İslâm’a aykrı davranışlarına ve yönetim anlayışına fetva vermeyen Ebu Hanife’yi önce hapsettirmiş, sonra işkenceyle ve zehirleterek öldürtmüştür. Ölümünden sonra çokları onu rüyasında gördüklerini söylemişler ve mezarını ziyaret ederek, onun büyüklüğünü dile getiren rivayetler anlatmışlardır.Ebu Hanife Türk mü?
Arapça kaynakların, Horasan'ın ileri gelenlerinden şeklinde bahsettikleri yer bu gün birden çok devlet kurulmuş olan büyük bir coğrafyayı ifade etmektedir. Ebu Hanife’in Dedesi Zota veya Zevta (Arapça yazılışına göre iki türlü de okunur) Buhara’lıdır. Bunda kuşku yoktur. Yaşadığımız dönemde Özbekistan, Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan da Müslümanlara “hangi mezhepten” oldukları sorulduğunda,“Hanefi’yim, Çünkü Ebu Hanife de Türk’tür” cevabı alınmaktadır. Mekke’de yaşayan “Seyyid-i Sâdât”a mensup (ehlibeyt)e mensup kişilerle konuşulurken, “Ebu Hanife’nin Türk u ve Türklerin Mezhep İmamı olduğu” ifade edilmektedir.Hanefi mezhebi; daha çok Türkiye, Suriye, Irak, Pakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan, Afganistan; Çin'in Sincan Uygur Eyaleti'nde, Kafkaslar ve Balkanlar'da yaygınlık kazanmıştır.Ebu Hanife'nin Önemli Sözleri“Allah bize, insanların mümin olanlarını sevmemizi, onlara karşı saygı beslememizi ve asla kırıcı olmamamızı, kalplerinde ne sakladıklarını bilemeyeceğimizi, hareketlerimizi buna göre ayarlamamızı emretmiştir.“Mümin, Allah’ın kendisini devamlı denetlediğini bilir. Kimsenin bulunmadığı bir yerde ya da herkesin yanında olsun, mutlaka Allah’ın onu denetlediğine inanır. Krallar ve sözde büyük adamlar ise, ne gizli ve ne de açık bir yerde herhangi bir kişiyi denetleyemezler.“Eğer bilmediklerim ayağımın altında olsaydı, başım göğün en yüksek katına değerdi.”