İsmail Gaspıralı, Türk Dünyasının büyük reformcusu, eğitimcisi ve gazetecisi olarak, halkları dilde, fikirde, işte birlik ilkesi etrafında birleştirme amacıyla hareket etti. Kırım’da çıkardığı Tercüman gazetesi ve kurduğu Usûl-ü Cedid okulları ile Türk-İslam coğrafyasında millî bilincin gelişmesi için öncü bir rol oynadı.Türk Dünyasının önemli fikir adamlarından olan İsmail Gaspıralı, hayatı boyunca Türk halklarının birliğini sağlamayı hedefleyen, bu gaye doğrultusunda eğitim, gazetecilik ve basın-yayın alanlarında inkilap niteliğinde çalışmalar gerçekleştiren bir lider olarak tarihteki yerini aldı. Kırım Bahçesaray yakınlarında doğan ve hayatını Türk ve Müslüman halkların dil ve kültür birliğine adayan Gaspıralı, “Dilde, fikirde, işte birlik” sloganıyla millî bir şuur oluşturma yolunda büyük bir mücadele yürüttü.İsmail Gaspıralı’nın Tercüman gazetesi ve Usûl-ü Cedid eğitim sistemi Türk-İslam coğrafyasının sosyal ve kültürel gelişiminde derin izler bıraktı.
İsmail Gaspıralı’nın İlk Yılları ve Eğitim Hayatı
İsmail Gaspıralı, 1851 yılında Kırım’ın Bahçesaray yakınlarındaki Avcıköy’de dünyaya geldi. “Gaspıralı” lakabını, babasının Yalta’ya bağlı Gaspıra köyünde doğmuş olması nedeniyle aldı. İlk öğrenimini Kırım’da Müslüman bir okulda tamamlayan Gaspıralı, on yaşında Akmescit’teki Rus Okulu’na kaydoldu. Burada iki yıl eğitim aldıktan sonra Moskova Askeri Lisesi’ne (Milyutin Gimnazyumu) nakledilen Gaspıralı, bu sayede Rus kültürüyle tanışma ve gözlemleme imkânı buldu.Bu dönemde Rus milliyetçisi gazeteci M.N. Katkov ile tanışan Gaspıralı, onun yanında kalarak Rus dilini ve kültürünü yakından tanıdı. Moskova’daki eğitim hayatında, Osmanlı Devleti’ne olan sevgisiyle bilinen bir Türk olarak dikkat çekti. Girit’teki Yunan isyanını bastırmak amacıyla Osmanlı ordusuna katılma niyetiyle arkadaşı Mustafa Davidoviç ile yola çıktı, ancak Rus polisi tarafından yakalanarak geri gönderildi.Kırım’a döndüğünde, İsmail Gaspıralı 17 yaşında Zincirli Medresesi’nde öğretmenlik yapmaya başladı. Burada öğrencilere Rusça öğretmekle görevlendirilen Gaspıralı, eğitimdeki geleneksel metotların yetersiz olduğunu fark ederek eleştirilerde bulundu. Rusların dayattığı eğitimin Müslüman-Türk kimliği üzerindeki olumsuz etkilerini gözlemleyen Gaspıralı, eğitim alanında reform yapmanın gerekliliğine inandı.Paris’te Geçen Yıllar ve Batı Düşüncesiyle Tanışma
1872’de Paris’e giden Gaspıralı, burada Fransızca öğrenerek Batı’nın önde gelen fikir akımlarını inceleme fırsatı buldu. Paris’te bulunduğu dönemde ünlü Rus yazar Ivan Turgenyev ile birlikte çalışarak fikir dünyasını geliştirdi. İki yıl süren Paris macerasının ardından Marsilya üzerinden İstanbul’a, oradan da Kırım’a döndü. Paris’te edindiği fikirlerle Kırım’a dönen Gaspıralı, Türk dünyasında eğitim reformları yapmanın ve kültürel birliğin önemini daha güçlü bir şekilde hissetti.Siyasi Hayatı ve Halkla İç İçe Çalışmaları
1878 yılında Bahçesaray Şehir Meclisine üye seçilen Gaspıralı, aynı yıl belediye başkan yardımcısı oldu. 1879 yılında Bahçesaray belediye başkanlığına seçilen Gaspıralı, bu görevinde halkla daha fazla temas kurdu. Toplumun sosyal ve ekonomik sorunlarını gözlemleyen Gaspıralı, halkın eğitilmesi ve sosyal hayatta gelişmeler yaşanması için projeler başlattı. Bu dönemde Hayır Cemiyetleri kurarak, yoksul çocukların eğitimi için maddi destek sağladı ve Müslüman Tatar okullarının ihtiyaçlarını gidermek için kaynaklar oluşturdu.Gazetecilik ve Tercüman Gazetesi
Gaspıralı’nın en büyük ideallerinden biri, Türk Dünyasında ortak bir dil ve kültür bilinci oluşturmaktı. Bu amacı gerçekleştirmek için gazetecilik alanında adımlar atmaya karar veren Gaspıralı, 1883 yılında Tercüman gazetesini yayınlamaya başladı. Gaspıralı’nın dört yıllık ısrarlı çabaları ve Petersburg’a yaptığı birçok ziyaret sonucunda elde edilen bu izin, Rusya’da Türkçe yayın yapabilen ilk gazete olması açısından büyük bir başarıydı.Tercüman gazetesi, sadece Kırım’da değil, Kafkasya, Kazan, Orta Asya, Çin Türkistanı, Osmanlı Devleti, Mısır ve İran gibi geniş bir coğrafyada okundu. Gazete, Kırım Türkçesi ile sadeleştirilmiş Osmanlı Türkçesi kullanarak Türk lehçeleri arasındaki dil birliğini sağlamayı hedefledi. Gazetenin başyazısında Gaspıralı, okuyucularına şöyle seslendi: “Bir milletin dil birliği yoksa millet sayılmaz.” Tercüman, 1917 yılına kadar yayın hayatını sürdürdü ve Gaspıralı’nın millî bilinç oluşturma çabalarının en önemli araçlarından biri haline geldi.Eğitim Reformu: Usûl-ü Cedid Okulları
Eğitimin, halkın millî bilincini geliştirmek için en önemli alanlardan biri olduğunu düşünen Gaspıralı, Usûl-ü Cedid adıyla bilinen yeni bir eğitim sistemi geliştirdi. Bu eğitim modelinde kırk günde okuma yazma öğretme iddiasında bulunan Gaspıralı, kısa süre içinde büyük başarı elde etti. Gaspıralı’nın kurduğu bu yeni okullar, Kırım’da hızla yayıldı ve 1905 yılına gelindiğinde tüm Rusya genelinde 5 bin “Usûl-ü Cedid” okulu açılmıştı.Gaspıralı, kızların eğitimine de büyük önem vererek 1893 yılında kız çocukları için ilk Usûl-ü Cedid okulunu açtı. Bu okullarda eğitim gören kız öğrencilerin sayısı her geçen yıl arttı ve 1917 yılına kadar bu okulların sayısı 360’a ulaştı. Gaspıralı’nın bu girişimi, Türk-İslam coğrafyasında kadınların eğitim hayatına katılması adına önemli bir adımdı.Yayın Dünyasında Çeşitlenme ve Topluma Yönelik Yayınlar
İsmail Gaspıralı, Tercüman gazetesi dışında, kadınlar için Âlemi Nisvan dergisini, öğrenciler ve öğretmenler için Mekteb-i Sübyan dergisini, mizah alanında ise Kah Kah Kah isimli dergiyi yayınladı. Gaspıralı’nın bu yayınları, halk arasında eğitim ve kültür seviyesinin artmasına ve millî bilinç oluşmasına büyük katkı sağladı.Gaspıralı, Türk-İslam coğrafyasının gelişmesi için toplumun her kesimine yönelik yayınlar çıkararak, kültürel ve dil birliğini sağlamak amacıyla geniş bir okur kitlesine hitap etti.İstanbul ve Osmanlı İmparatorluğu ile Bağları
1908’de Osmanlı Devleti’nde II. Meşrutiyet’in ilanı, Gaspıralı için yeni fırsatlar sundu. İstanbul’a giderek burada Türk Derneği ve Türk Yurdu Cemiyeti gibi kuruluşlarda aktif rol aldı. Gaspıralı, Osmanlı Devleti’ndeki Türk aydınları ile Rusya’daki Türk halkları arasında kültürel ve siyasi bir köprü oluşturmak amacıyla yoğun çaba harcadı. Türk Derneği’nin kurucu üyelerinden olan Gaspıralı, Türk Dünyasında ortak bir dil ve kültür birliği sağlama hayaline ulaşmak için çalışmalarını sürdürdü.Gaspıralı’nın Vefatı
İsmail Gaspıralı, 1914 yılında Bahçesaray’da hayatını kaybetti. Hayatının son yıllarında Rus hükümetinin şüpheci bakışları altında yaşamış, Osmanlı Devleti ile yakın ilişkisi nedeniyle birçok kez evine ve ofisine baskın düzenlenmişti. Bu baskılar sonucunda sağlık sorunları başlayan Gaspıralı, son günlerinde kendi ifadesiyle, “Milletimin selameti için elimden gelen her şeyi yaptım” diyerek 24 Eylül 1914’te aramızdan ayrıldı. Kırım Hanlığı'nın kurucusu Hacı Giray Han’ın türbesi yakınında toprağa verilen Gaspıralı’nın mezarı, 1944 yılında Kırım Tatar Sürgünü sırasında diğer birçok tarihî eserle birlikte tahrip edildi.Dilde, Fikirde ve İşte Birlik
İsmail Gaspıralı’nın “Dilde, fikirde, işte birlik” ideali, Türk Dünyasında hâlâ önemini koruyor. Eğitim, basın ve yayıncılık alanlarında attığı devrim niteliğindeki adımlar, Türk halkları arasında bir kültür ve dil birliğinin temellerini attı. Onun başlattığı Usûl-ü Cedid okulları, dilde ve kültürde birlik sağlama çabaları ve Türk Dünyasına olan bağlılığı, bugün de birçok aydın ve eğitimci tarafından ilham kaynağı olarak kabul ediliyor.Gaspıralı’nın mirası, sadece Kırım ve Türk Dünyasında değil, aynı zamanda kültür, eğitim ve dil bilincinin önemi açısından geniş bir coğrafyada yankılanmaktadır. Türk Dünyasının bu büyük reformcusu, halklar arasında millî bilinç oluşturma yolunda öncü bir isim olarak anılmaya devam edecektir.KapsamHaber