"Bütçesine bakarak bir hükümetin kimin hükümeti olduğunu, kimlere hizmet ettiğini anlayabilirsiniz” diyen Çıray, görüşülen bütçede halkın olmadığını, milletten kopuk ve ülke gerçeklerinden uzak bir bütçenin oylandığına dikkat çekti. Aytun Çıray, “Bütçeler aynı zamanda hükümetlerin karnesidir. Bu bütçede yanlış programlar, yönetim hataları ve gerekli reformların zamanında yapılmaması nedeniyle ülkemizin yüksek enflasyon, büyük bir kamu borç stoku, istikrarsız büyüme, dengesiz gelir dağılımı, yüksek işsizlik, bolca israf ve millete sadece sabır tavsiyesi var” ifadelerini kullandı.
"Siz fakir fukaradan alıp beşli çeteye verdiniz. "
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Çıray, hükümetin işsizlikle mücadele gibi bir derdi olmadığını belirterek, “Sizin, işsizlikle mücadele yılında bulduğunuz tedbir her TOBB üyesinin bir işçi alması idi. Bilginiz bu kadar, ufkunuz bu kadar, vizyonunuz bu kadar. Sizin işsizliği önlemekten anladığınız yeni iş alanları açmak, fabrikalar kurmak değil, yandaşları işe yerleştirmek. 17 yılda bu millet size istediğiniz her şeyi verdi. Peki siz bu millete ne verdiniz kardeşim? Siz milletten aldınız, ne istediyse FETÖ’ye verdiniz. Siz fakir fukaradan alıp beşli çeteye verdiniz. Çıkıp buraya övünüyorsunuz ‘çok iyi yönettik’ diye. Çok iyi yönettiyseniz, neden 6 milyon işsiz, 23 milyon yoksul var? 40 kişilik temizlik işçisi kadrosuna neden 55 bin kişi başvuruyor” diye sordu."Devlet birimleri FETÖ’ye tahsis edildi..."
FETÖ terör örgütünün başlangıçta masum Anadolu çocuklarını zehirleyerek, sinsi büyümesine başladığını ve 2002’de siyasi zemine AKP ile yerleştiğini dile getiren İYİ Parti İzmir Milletvekili Çıray, Bu şebeke hedefine siyasi iktidarın yardımı olmadan ulaşamayacağını biliyordu. Bunun için her güçle temas kurdular. Onların güvenini kazanmak için yapılabilecek ne varsa yapmaya çalıştılar. Aradıkları fırsatı 2002’de AKP iktidarıyla buldular. O zamanki adıyla hizmet hareketi, AKP’nin devletin yönetimi içim ihtiyaç duyduğu eğitilmiş bürokratik kadrolarını tahsis etti. Yüksek Seçim Kurulu, Yargı, emniyet bürokrasisi, Türk Silahlı Kuvvetleri, Dışişleri devletin en kritik birimleri FETÖ’ye tahsis edildi. Bu konuda TSK’nın ve MİT’in en canhıraş çığlığı olan 2004 MGK raporu iktidar tarafından kasıtlı olarak sümen altı edildi” diyerek, yaşanan süreci anlattı.İYİ Partili Çıray, konuşmasına şöyle devam etti; “17-25 Aralık’a kadar FETÖ-AK Parti ilişkisi ne yazık ki gönüllü, tarafların karşılıklı çıkarlarını ve arzularını gözeten simbiyotik bir ilişkiydi. Eğer bu şebeke, amacına ulaşsaydı muhtemelen başka Türkiye olurduk. Allah her görüşten demokrasi yanlısı evlatları sayesinde Türk Milletini korudu. Ama AKP, seçimlere endeksli politikaları ve seçim süreçlerinin buna göre yönetmeyi FETÖ’den öğrendi. Ne demişti Lincoln: Bazı insanlar her zaman aldatılabilirler. AKP’nin hıyanet çetesinin istihbarat teşkilatlarından öğrendiği stratejik bilgi şu olmalıdır: Her zaman aldatılan bu bazı insanları sayısal olarak sabitlemek. Ben bunlara demokrasi tıkaçları diyorum. Şimdi burada saymak istemediğim metotlarla FETÖ taktikleri sonucunda ne yapılırsa yapılsın oy verme biçimlerini değiştirmeyen bir popülâsyon yaratıldı. Yanlış yönetim anlayışını eleştiriden azade idame etme pahasına. Bu bir anomalidir.”"532 memleket evladının şehit olmasına yol açtınız."
2002’de PKK terörünün sıfırlandığı ve Güneydoğu’nun, uygulamaya konacak bir sosyo-kültürel kalkınma programıyla çiçek bahçesine dönebilecekken, hendeklere 532 şehidin verildiğini belirten Çıray, “FETÖ iltisaklı sözde akil adamların aklıyla “Dinimiz yegâne tutkaldır” demek için bu milleti kaç etnik topluluğa bölüp ayırdığınızı takip dahi edemedik! 26’dan kapı açıp 36’ya kadar çıktınız. Bölücü terör örgütünün uzantılarıyla müzakerelere başladınız. Terör örgütünün bölgenin birçok ilçesinde hendekler kazmasını seyrettiniz. Sonra bunların seçimlerde oy kaybettireceğini anlayınca apar topar hendek muhabereleri başlattınız. 532 memleket evladının şehit olmasına yol açtınız. Çözüm süreçleriniz hep Türk Milletine büyük bedeller ödetti. Şehit aileleri ne olduğunu anlamadan elleriniz yıkayıp, ‘Pardon, APO da bizi aldattı’ deyip, yürüyüp gittiniz” dedi.ABD, Suriye'den çekileceğini ilan etti
“Suriye’deki müdahaleleriniz yüzünden 4 milyona yakın Suriyeli Türkiye’ye sığındı. Ne yapacağız şimdi? 35 Milyar harcayıp, etnik dokumuzu biraz daha çeşitlendirdik, ülkemiz çiçek bahçesine mi döndü diyeceğiz? Suriye politikalarınızın vatandaşı zaten iyice bunaltan ekonomik sorunlarını nasıl ağırlaştırdığını hesapladınız mı, umurunuzda değil mi?” diye soran Çıray, “Bakın Suriye’de ABD çekileceğini ilan etti. Bu açıklama, ABD’nin Türkiye’ye 3,5 Milyar Dolarlık Patriot füzesinin satışına izin verileceğini açıklamasıyla denk düşüyor. Ancak Rusya’dan da aynı amaçla, ama hiç kullanmayacağımız S-400’leri alıyoruz. Muhtemelen gömeceğiz! Bu durumda paramıza, itibarımıza günah değil mi? Suudi Arabistan’a mı dönüştük? O da Amerika’nın gönlünü yapmak için silâh alıyor. Para mühim değil tabii, market raflarında fiyat etiketleri beş vakit değişsin, pazar tezgâhlarında sebze-meyve fiyatları el yaksın, insanımız bir kilo patates alırken bile düşünsün, iflâslar bir salgın gibi iş dünyasını kasıp kavursun. Biz kullanmayacağımız S-400 alalım” diyerek yapılan israfa tepki gösterdi.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, muhalefetin sesini kısmak için her yolu mubah sayan bir anlayışın savunucusu olduğunu belirten Aytun Çıray, “Peki şimdi SÖZCÜ’nün hedefe konduğu dava nereden çıktı? Nasıl oldu da Emin Çölaşan’la Necati Doğru’ya FETÖ’yü destekledikleri suçlamasıyla dava açıldı? Aklımıza muhafaza etmeye çalışarak soralım: İki saygın, onurlu gazeteci Çölaşan ve Doğru’ya FETÖ kumpasını andırır bir davanın açılabildiği bir ülkede, Meclis TV’nin kapatılmayacağının garantisi ne?