Bir Mahkumun Günlüğünden bir sayfa...Cezaevleri zordur. Cezaevlerinde insan param-parça oluyor. Neyi düşüneceğini şaşırıyor insan. Adın mahkûmsa sadece bedenin hapis olmuyor. Cezaevine girdiğimiz anda Ruh dünyamızın elektrikleride sönüyor. Kararmaya başlıyorsunuz…Azar azar kemiriliyor, farklı bir dünya adamı oluyorsunuz.Unuttum ben hürriyetin nasıl bir şey olduğunu. Boynumuzda bir yular nereye çekerseler o tarafa gidiyoruz.Ne güzel söylemiş şair:“Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta! / Baba katiliyle baban bir safta! / Bir de, geri adam, boynunda yafta... / Halimi düşünüp yanma Mehmed'im! /Kavuşmak mı? Belki... Daha ölmedim.”“Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu? /Buradan insan mı çıkar, tabut mu?”Dedem ölmüş haberim yok. Peşinden ise nenem Allah’a kavuşmuş… Söylemediler bana…Tam iki yıl Dedemden ve ninemden selam getirdiler bana.Rahmetli babam sık gelirdi ziyaretime…Birkaç ay gelmeyince, önce hasta olduğunu söylediler…Sonra biraz zorlayınca, birkaç ay önce vefat ettiğini, üzülmeyeyim diye söylemediklerini belirtti bizimkiler... Babamın ölüm haberiyle birlikte dedem ve nenemin ölüm haberini aldım. Bütün bunları bana tek tek söyleseler di acılarını daha hafif hissedebilirdim. Sevdiklerim birer birer gidiyor.Ben buralardan çıkmadan kimsem kalmayacak dışarıda….Yıllardır af hayaliyle yaşıyorum. Belki ceza indirimi olur da fazla geç kalmadan, çocuklarım çok büyümeden onlara babalık yaparım diye hayaller peşindeyim…Hani bir dışarda olsam,
hep yürürüm, durmam.
Benimle beraber yürür
gökyüzü, toprak,
hürriyet, benimle beraber.
Gökyüzü, toprak ve hürriyet,
ne güzel şeyler.Hani bir dışarda olsam,
belki günlerce, uyumam.
Sabahları yok artık o kahpe uyanışım.Duvarda kaldı gözlerim.Murat D….
hep yürürüm, durmam.
Benimle beraber yürür
gökyüzü, toprak,
hürriyet, benimle beraber.
Gökyüzü, toprak ve hürriyet,
ne güzel şeyler.Hani bir dışarda olsam,
belki günlerce, uyumam.
Sabahları yok artık o kahpe uyanışım.Duvarda kaldı gözlerim.Murat D….