Karadeniz Doğal Hayatı Koruma ve Su Sporları Derneği Başkanı Bayram Uzunoğlu, sahillerin halka açık olması ve kıyı kullanımının eşit şekilde sağlanması gerektiğine vurgu yaparak, denetimlerin artırılması çağrısında bulundu.
Sahillerin Halka Açık Olması Yasal Bir Haktır
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 43. maddesi ve Kıyı Kanunu, kıyıların halkın ortak kullanımında olduğunu ve herkesin eşit şekilde yararlanması gerektiğini açıkça belirtmektedir. Ancak zaman zaman özel işletmelerin sahilleri kapatması, halkın erişimini kısıtlaması veya kıyı işgalleri nedeniyle bu hakların ihlal edildiği görülmektedir.
Başkan Bayram Uzunoğlu, "Sahillerin kapatılması, kıyı kullanımında haksızlık yaratıyor ve kamu düzenine aykırı bir durum oluşturuyor. Bu tür uygulamaların önüne geçmek için yasal düzenlemeler uygulanmalı ve denetimler sıklaştırılmalıdır" dedi.
Halka Açık Sahillerin Önemi
- Ücretsiz deniz erişimi sağlar: Sahillerin halka açık olması, özellikle dar gelirli vatandaşların denizden ve kıyı alanlarından ücretsiz şekilde faydalanmasını sağlar.
- Turizm ve yerel ekonomi gelişir: Sahillerin özgürce kullanılması, yerli ve yabancı turistler için cazibe merkezi oluşturarak turizm gelirlerini artırır ve yerel ekonomiye katkı sağlar.
- Çevresel ve sosyal denge korunur: Sahillerin özel mülkiyet gibi kullanılmasının önüne geçilerek, doğal denge ve çevresel sürdürülebilirlik korunur.
Sahillerin Halka Açık Kalması İçin Alınması Gereken Önlemler
Yasal Düzenlemelerin Uygulanması: Kıyı Kanunu ve ilgili düzenlemeler, sahillerin halkın kullanımında kalmasını sağlamak için eksiksiz uygulanmalıdır.
Denetimlerin Artırılması: Özel işletmelerin veya şahısların sahilleri kapatmasının önüne geçmek için sıkı denetimler yapılmalıdır.
Kamuoyunun Bilinçlendirilmesi: Vatandaşlar, kıyı hakları konusunda bilgilendirilmeli ve haklarını aramaları teşvik edilmelidir.
Yerel Yönetimlerin Sorumluluğu: Belediyeler, sahillerin halka açık ve temiz kalmasını sağlamak için gerekli altyapıyı oluşturmalı ve denetimleri sıklaştırmalıdır.
Uzunoğlu, sahil kullanımının yalnızca bireysel haklar açısından değil, aynı zamanda çevre, turizm ve sosyal yaşam açısından da kritik öneme sahip olduğunu belirtti.
Karadeniz’de Deniz Güvenliği ve Amatör Kayıkçılar İçin Alınması Gereken Önlemler
1 - Güvenli Deniz Giriş Alanlarının Yetersizliği
Karadeniz'in akıntıları, ani derinlik değişimleri ve yüksek dalgaları, özellikle yüzme bilmeyenler için büyük tehlikeler oluşturuyor.
Deniz güvenliği için alınması gereken önlemler:
- Rip akıntıları ve tehlikeler hakkında bilgilendirme levhaları konulmalı.
- Halkın bilinçlenmesi için eğitimler ve seminerler düzenlenmeli.
- Mobil uygulamalar ve internet siteleri aracılığıyla anlık deniz ve hava durumu bilgileri paylaşılmalı.
2 - Amatör Kayıkçılar İçin Resmi Liman Eksikliği
Amatör kayıkçılar, teknelerini koyacak güvenli liman bulmakta zorlanıyor ve genellikle güvensiz, gayri resmi alanlarda demirlemek zorunda kalıyor.
Önerilen çözümler:
- Amatör kayıkçılar için resmi ve güvenli bir liman inşa edilmeli.
- Mevcut küçük balıkçı barınaklarının bir bölümü amatör kayıkçılara tahsis edilmeli.
- Kayık bağlama alanları düzenlenmeli ve yerel yönetimler tarafından denetlenmeli.
- Güvenlik kameraları ve altyapı iyileştirmeleri ile limanlar daha güvenli hale getirilmeli.
“Sahiller Halkındır ve Öyle Kalmalıdır!”
Başkan Bayram Uzunoğlu, kıyıların korunması ve deniz güvenliğinin sağlanması için tüm yetkili kurumları iş birliğine davet ederek şu açıklamada bulundu:
“Sahillerin halka açık olması, yasal bir zorunluluk olduğu kadar, toplumsal bir haktır. Yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar el ele vererek kıyılarımızın korunmasını ve güvenli kullanımını sağlamalıdır. Karadeniz’in doğal güzelliklerini herkesin eşit şekilde paylaşabilmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Kaynak: Kapsamhaber