Avukat Sefer Gök,
Kemal Bayram tarafından mahkeme kapılarında çeyrek asırdır verilen mücadelenin dramatik hikayesini anlattı. Avukat Gök, müvekkilinin yaşadığı süreci, "Hukuk sistemimizin, kanun yapıcı bürokratlarımızın ve
kadastro memurlarının günahını 25 yıl boyunca müvekkilim çekti" ifadelerine yer vererek Kemal Bayram'ın bu süreçte çektiği çileleri gözler önüne serdi.
Avukat Sefer Gök tarafından Kemal Bayram ile ilgili verilen bilgi çok kısa olarak şu şekilde:1970'li yılların başında Almanya'ya göç eden ancak yüreğini memleketi 19 Mayıs'a bırakan Kemal Bayram, 1977 yılında 10 dönüm arazi alarak üzerine 3 katlı ev yapmıştır. Bayram, 1990'lı yılların başında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda, Almanya'da yaşamasına rağmen, haber verilmeden evinin de olduğu 10 dönüm tapusunun maliye hazinesi tapulandığını öğrendiğinde kadastro işleminden uzun zaman sonra öğrendiğinde hayatının en büyük şokunu yaşamıştır.
Adaletin Gecikmeli Tescili
Bayram'ın, "Devlet nasıl benim yerimi alır?" diyerek başlattığı hukuk mücadelesi, yerel mahkeme ve Yargıtay tarafından "kadastrodan sonra 10 yıllık süre geçti" gerekçesiyle hiç dinlenilmeden reddedildi. Ancak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM), 2011'de yapılan başvuru sonucunda, Bayram'ın lehine hak ihlali kararı üzerine dava yeniden Türkiye'de Bafra Adliyesinde görülmeye başlandı.
Avukat Sefer Gök ile Yeniden Başlayan Mücadele
Bu süreçte üç avukat değiştiren Bayram,
AİHM kararı sonrası dosyasını Avukat Sefer Gök'e emanet etti. Avukat Gök, müvekkilinin yaşadığı süreci, "Hukuk sistemimizin, kanun yapıcı bürokratlarımızın ve kadastro memurlarının günahını 25 yıl boyunca müvekkilim çekti" şeklinde sitemkar bir dille anlattı.Gök, Bayram'ın Avrupa'da
Türk dernekleri federasyon başkanlığı yapmış, belediye meclis üyeliği gibi sosyal sorumluluklar üstlenmiş bir cemiyet insanı olduğunu ve kendisine devlet eliyle yaşatılan bu süreci halen tam olarak anlayamadığını vurguladı. Ayrıca 25 yıl boyunca yaşanan bu sancılı
hukuk süreci müvekkilin sağlığını bozmuş birçok hastalığa düçar olmasına sebep olmuştur.Bayram'ın Almanya'da büyüyen ve eğitim alan beş çocuğunun da yaşanan süreci tam olarak idrak edemediğini, hatta aralarında mizah konusu bile yaptıklarını belirten Gök, "Devlet babamın tapusunu çalmış ve babamın yaptığı evden kira almaktadır. Bu nasıl iş aklımız hala almadı" şeklinde konuştuklarını aktardı.
29.02.2024: Adaletin Zaferi
25 yıl süren mücadelenin ardından, 29.02.2024 tarihli duruşmada, Bayram'ın talebi kabul edildi ve hazine adına olan tapu iptal edilerek arazi yeniden Bayram adına tesciline karar verildi. Bu karar, benzer durumda olan pek çok kişi için umut ışığı oldu.
Hukuk Sisteminde Değişim Umutları
Avukat Gök, bu sürecin, temel insan haklarına ve uluslararası sözleşmelere uygun bir hukuk düzeni için önemli bir adım olduğunu belirtti. Anayasamızın 90. maddesine göre, onaylanan uluslararası sözleşmelerin iç hukukumuzda öncelikli uygulanması gerektiğini dile getirdi.
Uluslararası hukuk...
Gök devamla, Türkiye'de anayasanın ve uluslararası sözleşmelerin mahkemelerce yeterince dikkate alınmadığını ve uygulanmadığını eleştirdi. Ancak AİHM'nin kararını ve uluslararası hukuku dikkate alarak hüküm kuran hakimlerin de varlığına dikkat çekti. Gök, "AİHS ve ek protokollerini, Anayasamızda yer alan temel hakları dikkate alarak hüküm kuran hakimlerimiz sayesinde, mahkeme kararlarımız insan haklarına saygılı ve uluslararası sözleşmelere ve adalete çok daha uygun hale gelecektir" şeklinde umudunu dile getirdi.
Gelecek İçin adalet Umudu
Kemal Bayram'ın zaferi, hukuk sistemindeki adaletsizliklere karşı verilen mücadelede bir dönüm noktası olarak görülmektedir. Bu dava, Türkiye'deki kadastro işlemleri sonucu doğan mülkiyet hakları ihlallerine dikkat çekiyor ve benzer durumlar için emsal teşkil etmektedir. Avukat Gök, "Bu karar, hukuksuzluklara emsal olur. Devletimiz, müvekkile çektirdikleri için birazcık mahcubiyet duyar ve mevzuatımızı, temel insan haklarına ve uluslararası sözleşmelere uygun düzeltir umarız" dedi.Avukat Gök bu kararın, benzer durumdaki kadastro hukuksuzlukları yönünden mağdur edilen vatandaşlar için emsal teşkil edeceğini ve kadastro mağdurlarına tapusu elinden alınanlara yol göstereceğini ve umut olacağını özellikle belirtti.
Adaletin olmadığı yerde zulüm vardır.