Günümüzde estetik uygulamalar, cilt görünümünü iyileştirmenin popüler yollarından biri haline geldi. Ancak, Dermatolog Dr. Babür Süer, başarılı ve uzun süre kalıcı sonuçlar için kolajen seviyelerinin artırılmasının büyük önem taşıdığını belirtti."Kolajen, cildin genç ve sıkı görünümünde en önemli yapı taşlarından biridir," diyen Dr. Süer, estetik işlemlerden önce kolajen destekli bir hazırlığın cildin doğallığını ve sağlığını korumaya yardımcı olduğunu vurguladı.Dengeli Beslenme ile Kolajen Üretimini Destekleyin
Dr. Süer, kolajen seviyesini artırmak için sağlıklı bir diyetin temel olduğunu belirtti: "Yeşil yapraklı sebzeler, kemik suyu, kırmızı meyveler ve Akdeniz diyeti gibi dengeli bir beslenme planı kolajen üretimini destekleyebilir." Ayrıca, C vitamini, A vitamini, bakır ve çinko gibi minerallerden zengin gıdalar tüketmenin de kolajen sentezine katkıda bulunduğunu belirtti. "Aloe vera jel ve ginseng gibi bitkisel takviyeler de bu süreçte etkili olabilir," diye ekledi.Hyalüronik Asit, C Vitamini ve Retinoik Asit ile Cildi Besleyin
Dr. Süer, cilt bakımında hyalüronik asit, C vitamini ve retinoik asit içeren ürünlerin kolajen üretimini desteklediğini belirterek, "Bu bileşenler, cilt hücre yenilenmesini teşvik ederek cildin daha sıkı, dolgun ve pürüzsüz görünmesine katkıda bulunur," dedi. Kolajen dostu ürünlerin düzenli kullanımının uzun dönemde cilt sağlığını koruduğunu vurguladı.Güneş Korumasını İhmal Etmeyin
"Güneşin zararlı etkilerinden korunmak, kırışıklıkları azaltmanın en önemli yollarından biridir," diyen Dr. Süer, günlük SPF 30 ve üzeri güneş koruyucu kullanmanın kolajen seviyesini korumada etkili bir önlem olduğunu ifade etti.Sigara ve Şekerden Uzak Durun
"Sigara, kolajen yıkımını hızlandırarak cilt sağlığını olumsuz etkiler," diyen Dr. Süer, sigara içmemenin yanı sıra, şeker ve rafine karbonhidrat tüketimini azaltmanın da kolajeni koruma adına önemli bir adım olduğunu belirtti. "Şekerin kolajen üzerinde zayıflatıcı etkisi vardır," diyerek sağlıklı bir yaşam tarzının cildin uzun süre genç kalmasına katkıda bulunduğunu vurguladı.Medikal Uygulamalarla Kolajen Üretimini Artırın
Dr. Süer, dermal dolgular, radyofrekans, ultrason, mikroiğneleme, kırmızı ışık tedavisi ve lazer gibi medikal işlemlerin cildin kolajen üretimini artırarak daha uzun süreli sonuçlar sağladığını belirtti. "Bu tür tedavilerin uzman kontrolünde yapılması, güvenlik ve etki açısından oldukça önemlidir," dedi.Cildin genç görünümünü korumak ve estetik işlemlerin etkisini artırmak için kolajen destekli hazırlık süreçleri büyük önem taşıyor. Dr. Babür Süer, “Estetik işlemler öncesinde kolajen artırıcı adımlar, daha doğal, uzun süreli ve tatmin edici sonuçlar elde etmek için kritik bir hazırlıktır,” diyerek önerilerini paylaştı.
Dr. Süer, kolajen seviyesini artırmak için sağlıklı bir diyetin temel olduğunu belirtti: "Yeşil yapraklı sebzeler, kemik suyu, kırmızı meyveler ve Akdeniz diyeti gibi dengeli bir beslenme planı kolajen üretimini destekleyebilir." Ayrıca, C vitamini, A vitamini, bakır ve çinko gibi minerallerden zengin gıdalar tüketmenin de kolajen sentezine katkıda bulunduğunu belirtti. "Aloe vera jel ve ginseng gibi bitkisel takviyeler de bu süreçte etkili olabilir," diye ekledi.Hyalüronik Asit, C Vitamini ve Retinoik Asit ile Cildi Besleyin
Dr. Süer, cilt bakımında hyalüronik asit, C vitamini ve retinoik asit içeren ürünlerin kolajen üretimini desteklediğini belirterek, "Bu bileşenler, cilt hücre yenilenmesini teşvik ederek cildin daha sıkı, dolgun ve pürüzsüz görünmesine katkıda bulunur," dedi. Kolajen dostu ürünlerin düzenli kullanımının uzun dönemde cilt sağlığını koruduğunu vurguladı.Güneş Korumasını İhmal Etmeyin
"Güneşin zararlı etkilerinden korunmak, kırışıklıkları azaltmanın en önemli yollarından biridir," diyen Dr. Süer, günlük SPF 30 ve üzeri güneş koruyucu kullanmanın kolajen seviyesini korumada etkili bir önlem olduğunu ifade etti.Sigara ve Şekerden Uzak Durun
"Sigara, kolajen yıkımını hızlandırarak cilt sağlığını olumsuz etkiler," diyen Dr. Süer, sigara içmemenin yanı sıra, şeker ve rafine karbonhidrat tüketimini azaltmanın da kolajeni koruma adına önemli bir adım olduğunu belirtti. "Şekerin kolajen üzerinde zayıflatıcı etkisi vardır," diyerek sağlıklı bir yaşam tarzının cildin uzun süre genç kalmasına katkıda bulunduğunu vurguladı.Medikal Uygulamalarla Kolajen Üretimini Artırın
Dr. Süer, dermal dolgular, radyofrekans, ultrason, mikroiğneleme, kırmızı ışık tedavisi ve lazer gibi medikal işlemlerin cildin kolajen üretimini artırarak daha uzun süreli sonuçlar sağladığını belirtti. "Bu tür tedavilerin uzman kontrolünde yapılması, güvenlik ve etki açısından oldukça önemlidir," dedi.Cildin genç görünümünü korumak ve estetik işlemlerin etkisini artırmak için kolajen destekli hazırlık süreçleri büyük önem taşıyor. Dr. Babür Süer, “Estetik işlemler öncesinde kolajen artırıcı adımlar, daha doğal, uzun süreli ve tatmin edici sonuçlar elde etmek için kritik bir hazırlıktır,” diyerek önerilerini paylaştı.