İnönü Üniversitesi Kütüphanesi Seminer Salonu'nda Osman Sınav’ın 1994 yapımı ‘Yalancı’ filmi gösterildi. Gösterimin ardından festivalin ‘Usta-Öğrenci Buluşması’ bölümü kapsamında bir de söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşinin moderatörlüğünü ise öğretim görevlisi BeylerYetkiner üstlendi.
Sinemadan ve televizyon dünyasından pek çok farklı konuya değinen Sınav, bir Bedii Faik romanından uyarlanan ve senaryosu aslen Tarık Dursun K.’ya ait olan ‘Yalancı’nın senaryosunu ilk okuduğunda hiç akıcı bulmadığını ve çekimler esnasında senaryoyu yeniden yazdığını anlattı. Senaryo konusundaki fikirlerini ifade eden Sınav, ‘Senaryo bir edebiyat eseri değildir. Senaryo yönetmene yol gösteren bir matematik ürünüdür. Edebiyat eseri olduğu zaman senaryo olmaz.’ dedi.5 tane içinde olmak
Dizi sektörünün sorunlarına değinerek dizi prodüksiyonlarını orta ölçekli fabrikalara benzeten Sınav, "Televizyon sektöründe yılda ortalama 90-100 proje başlar. Bir yıl içinde 100 tane ekip kurulur. Bu da yılda 100 tane orta ölçekli fabrika kurmak demektir. Bu yüz ekibin hepsi reytinglerde ilk sıralarda olmak ister. Biz bu işleri yaparken bu 100 işin 60 tanesinin çöp olacağını biliyoruz. Hangisinin olacağını bilmyioruz sadece. Türk televizyonlarının taşıyabileceği dizi sayısı 40-45 civarındadır. Dolayısıyla 60 tane işin 100’er kişilik ekipleri işsiz kalıyor. Bu 40 tanenin 20 tanesi de her an işini kaybetme tehlikesinde. Yalnızca 20 tanesi ise işin sezon sonuna kadar devam edeceği garantisini yaşar. Bu 20 tanenin de parasını zamanında ödeyebildiği maksimum 10 tanedir. O 10 tanenin de sokağa yansıyanı, insanların sahnelerini konuştuğu 5 tanedir. Ve herkesin hayali o 5 tane içinde olmak. Bir yıl ben Kurtlar Vadisi ve Ekmek Teknesi’yle o 5’in ilk ikisiydim." dedi.‘Türk dizilerinde neler görüyorsunuz, insanlara doğru şeyler veriyor mu? Ağır çalışma şartları var deniliyor, siz ne düşünüyorsunuz?’ sorusunu cevap veren Sınav şöyle konuştu:"Çalışmaktan ölen yok dünyada"
"Ağır çalışma şartları dedin, bunu sana hiç yakıştıramadım. Ağır çalışma şartları diye bir şey yok. Bu ülkenin gerçekleri, ekonomisi, sektörü var. Bu ülkenin sektöründe yılda 100 tane dizi yapılması için reklam gelirlerinin bilmem kaç milyar doları bulması lazım. Yoksa bu televizyonlar bu bütçeleri taşıyamazlar. Ağır çalışma şartlarının sebepleri var. Ben de ağır çalışma şartları içerisinde çalışıyorum. Çalışmaktan ölen yok dünyada. Çalışırsanız, işinizi severek yaparsanız hiçbir şey olmaz."Sınav; Üç tane oda düşünün
Sınav, öğrencilere hayal kurmaktan vazgeçmemelerini ve hayallerini gerçekleştirmek için de mücadele etmeleri gerektiğini öğütleyerekşunları ifade etti:‘Dünyayı değiştirenler sadece hayal kuranlardır. Çünkü o hayali siz kurmazsanız dünyada yapacağınız tek şey kalır: başkasının hayalinin parçası olmak. Coelho’nun Simyacı’sını okudunuz mu? O romanın sonunda şöyle der Coelho: Kişisel menkıbenizi yaratabilmek için kendi hayalinizin peşinden koşmanız lazım. Yani sadece hayal kurmak da yetmez. Üç tane yan yana oda düşünün; birinci oda hayal odası. Yalnızsınız, hayalinizi kuruyorsunuz. İkinci oda strateji odası. Ben bu hayale nasıl ulaşacağım diye strateji kuruyorsunuz. Üçüncü oda ise network odası. Yani doğru hayal ortaklarınızı, sizi o hedefe taşıyacak doğru hayal ortaklarını bulacağınız oda.’