12 yıllık AK PARTİ Hükümeti bütün Devlek kurumlarını ele geçirerek ülkeyi yeniden dizayn etti.
İlk kadrolaştığı kurumlarda kendi elemanlarını köşe başlarına yerleştirmek suretiyle kontrolü sağladı. Ancak bunların esas hedefi ikinci aşamada yer alan zor hedeflerdi.Bunların başında Türk Silahlı Kuvvetleri Adalet Bakanlığı, Üniversiteler ve İçişleri bakanlığı gelmekteydi. Türk Silahlı Kuvvetleri dışındaki yerlere müttefik kuvvetlerin de yardımıyla girdiler ve ele geçirdiler.Türk Silahlı Kuvvetleri ise Ergenekon, Balyoz ve casusluk davalarıyla büyük darbe aldı, önemli değişikliklere uğradı. Bugün o davaların hukuki mesnedi olmadığı ortaya çıktı. Tutuklananların büyük bir kısmının haksızlığa uğradığı anlaşıldı. Ancak bunların bir anlamı yok. Çünkü Genelkurmay’ın kurumsal kimliği o kadar büyük darbe aldı ki tekrar disiplin ve huzur altına girmesi çok zaman alacak gibi gözüküyor. Şimdi müttefik kuvvetlerle ilişkisi bozulan hükümet Adalet Bakanlığı ve Emniyeti teslim ettiği cemaat mensuplarını “paralel yapı” adı altında düzenlenen operasyonlarla saf dışı bırakmaya çalışıyor. Bu saatten sonra bu iki kurumda zor dikiş tutar.
AKP’nin Devletin kodlarıyla bu kadar oynaması bürokrasinin bütün dengelerini bozdu. Kurumlar, filin girdiği zücaciye dükkanlarına benzedi.
GARABEY