Beyin ve omuriliği saran zarların iltihaplanmasıyla ortaya çıkan menenjit, zamanında müdahale edilmediğinde saatler içinde ölüme neden olabiliyor. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, özellikle son dönemlerde okullarda görülen vakaların artmasıyla birlikte aileleri ve öğretmenleri dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Bebekler, çocuklar ve yaşlılar risk grubunda
Dr. Mamçu, menenjitin tüm yaş gruplarında görülebileceğini ancak bebekler, küçük çocuklar, gençler ve yaşlılarda hastalığın daha ağır seyrettiğini vurguladı. Menenjitin bulaş yollarına da değinen Mamçu, “Hastalık, enfekte kişinin burun ya da boğaz salgıları ile doğrudan temas veya damlacık yoluyla bulaşabilir. Öksürük, hapşırma gibi yollarla kolayca yayılabilir. Taşıyıcı kişiler farkında olmadan hastalığı bulaştırabilir” dedi.
En sık görülen etkenler bakteriyel kökenli
Hastalığın, virüsler, bakteriler ve nadiren mantarlar tarafından oluşturulabileceğini belirten Dr. Mamçu, “En sık rastlanan bakteriyel etkenler arasında Streptococcus pneumoniae (pnömokok), Haemophilus influenza tip B (Hıb) ve Neisseria meningitidis (meningokok) yer alır. Bu etkenler erken teşhis edilip tedaviye başlanmazsa ölümcül olabilir” ifadelerini kullandı.
Meningokok hâlâ risk oluşturuyor
Dr. Mamçu, çocukluk döneminde yapılan aşılarla pnömokok ve Hıb kaynaklı menenjit vakalarının azaldığını ancak meningokok bakterisinin hâlâ ciddi bir risk taşıdığını söyledi. “Meningokok enfeksiyonlarında geç kalınan her saat önemlidir. Hastalık hızla ilerleyerek doku kayıplarına, işlev bozukluklarına ve ölüme yol açabilir” uyarısında bulundu.
Üst solunum yolu enfeksiyonuna benzer belirtiler
Menenjitin başlangıç belirtilerinin üst solunum yolu enfeksiyonlarını andırabileceğini belirten Mamçu, hastalığın ilerleyen saatlerde baş ağrısı, ense sertliği, yüksek ateş, bilinç bulanıklığı, kusma, ışığa hassasiyet ve epileptik nöbet gibi ağır tablolara neden olabileceğini ifade etti.
“Ateş, ense sertliği ve bilinç durumundaki değişikliklerin yanı sıra uykuya meyil gibi belirtiler varsa, zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır” diyen Mamçu, erken teşhisin yaşamsal önem taşıdığını vurguladı.
Salgın yok ama tedbir şart
Son dönemde menenjit vakalarında artış gözlendiğini belirten Dr. Mamçu, henüz salgın düzeyine ulaşan bir durumun olmadığını söyledi. Ancak okulda ya da yakın çevrede görülen bir meningokok vakasında, sağlık otoritelerinin uyarılarına kulak verilmesi ve temaslı kişilere önleyici tedavi ya da aşı uygulanması gerektiğini ifade etti.
Aşı, hastalığı önlemenin en etkili yolu
Dr. Mamçu, Sağlık Bakanlığı’nın uyguladığı çocukluk çağı aşı takviminde pnömokok ve Hıb aşılarının yer aldığını, ancak meningokok aşılarının özel olarak yapılabildiğini söyledi. Bebeklerin 2’nci ayından itibaren uygulanabilen meningokok aşılarının, hac ve umreye gidecekler, askere gidenler, bağışıklık sistemi zayıf bireyler ve kalabalık ortamlarda bulunan kişiler için de önerildiğini ifade etti.
Aşı karşıtlığı tehlike oluşturuyor
Toplumda artan aşı karşıtlığının, menenjit gibi bulaşıcı hastalıkların yayılma riskini artırdığına dikkat çeken Dr. Mamçu, sözlerini şöyle tamamladı: “Aşılanma oranı düştükçe toplumsal bağışıklık zayıflar. Bu da hastalıkların yayılmasını kolaylaştırır. Menenjit gibi hızla ilerleyen hastalıklarda aşı, sadece bireysel değil, toplumsal koruma sağlar.”