Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın, Halk TV’nin Sansürsüz adlı programında MHP ve Genel Başkan Devlet Bahçeli’ye yönelik gerçekleştirilen seviyesiz saldırılara çok sert tepki gösterdi. Yalçın, Halk TV’yi "Halt TV" olarak nitelendirerek, kanalın uzun süredir saygısız ve ahlaka aykırı bir yayın politikası izlediğini belirtti. Yalçın, özellikle programın sunucusu Sinem Fıstıkoğlu ve programa katılan İpek Özkal Sayan’ın, Devlet Bahçeli hakkında yaptığı alaycı ve küçümseyici açıklamaları kınadı.
Halk TV’nin Yayın Politikasına Sert Eleştiri
Prof. Dr. E. Semih Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada, Halk TV’nin yayınlarında MHP ve lideri Devlet Bahçeli'ye yönelik sistematik bir saldırı politikası yürüttüğünü öne sürdü. Yalçın, kanalda düzenlenen tartışma programlarında siyasi ahlakın ve edep sınırlarının sürekli çiğnendiğini, programların seviyesi düşük ifadelerle dolu olduğunu belirtti. Özellikle Sansürsüz programında sunucu Sinem Fıstıkoğlu’nun tavırlarını eleştiren Yalçın, “Bir sunucuya yakışmayan saygısız ve lakayt tavırlarıyla halkın önünde sergilenen bu davranışlar ibretliktir” dedi.Yalçın, Halk TV’nin bu tutumuyla izleyiciyi kışkırtmaya çalıştığını ve kafe bar havasında yayın yapılan programların siyasetçiler ve aydınlar üzerine ahlaksızca saldırıların zeminine dönüştüğünü vurguladı. Programlarda, politikacıların ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin hedef alınarak seviyesiz saldırılara maruz kaldığına dikkat çeken Yalçın, bu tür yayınların toplumsal barışa zarar verdiğini belirtti.Cem Toker’in Açıklamalarına Tepki: "Siyasi Başarısızlık Örneği"
Yalçın, programda yer alan eski Liberal Demokrat Parti (LDP) Genel Başkanı Cem Toker’in, Devlet Bahçeli’ye yönelik kullandığı yakışıksız ifadeleri de eleştirdi. Toker’in, Bahçeli hakkında sarf ettiği sözlerin ahlak dışı olduğunu ve siyasi başarısızlık örneği sergilediğini belirtti. Cem Toker’in MHP ve Bahçeli hakkında alçakça ifadeler kullandığını söyleyen Yalçın, Toker’in siyaset sahnesindeki başarısızlığıyla tanındığını ve Türkiye’nin milli değerleriyle oynayan bir figür olduğunu vurguladı.Yalçın, Cem Toker’i ABD'nin çıkarları doğrultusunda hareket eden bir piyon olarak tanımlayarak, Toker’in dış güçlerin sözcülüğünü yaptığını öne sürdü. “Cem Toker, dış güçlerin maşasıdır ve Türk siyasetinde hiçbir itibarı yoktur. O, halk nezdinde başarısızlığıyla bilinen bir siyasetçidir,” diyerek Toker’in açıklamalarının altının boş olduğunu ifade etti.Devlet Bahçeli’nin Liderlik Konumu
Prof. Dr. Yalçın, Devlet Bahçeli’nin sadece MHP ve Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in lideri değil, aynı zamanda Türk siyasetinin önemli bir figürü olduğunu belirtti. Bahçeli'nin yıllardır Türkiye’nin siyasi istikrarına katkı sağlayan bir lider olduğunu vurgulayan Yalçın, “Sayın Bahçeli, feraseti ve sağduyusuyla demokrasimizin bugünkü olgunluğa erişmesinde hayati katkılarda bulunmuştur,” dedi.Yalçın, Devlet Bahçeli’nin Türkiye’nin büyük hedeflerine ulaşmasında önemli bir rol oynadığını, partinin aldığı oydan çok daha fazla bir özgül ağırlığa sahip olduğunu ve toplumsal barışın korunmasında sembolleştiğini ifade etti. Bahçeli’nin sözlerinin ve MHP’nin politikalarının kamuoyunda büyük yankı uyandırdığını belirten Yalçın, MHP liderinin dostlarının takdirini, düşmanlarının ise kıskançlığını kazandığını söyledi.Halk TV’ye Uyarı: “Hiç Kimse MHP ile Alay Edemez”
Yalçın, açıklamasının sonunda Halk TV ve benzeri yayın kuruluşlarına uyarılarda bulunarak, “Hiç kimse MHP ve Devlet Bahçeli ile alay edemez. Bu tür kirli oyunlar ve saldırılar karşısında sessiz kalmayacağız” dedi. MHP’nin ve Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in değerlerine yönelik yapılan her saldırıya sert bir şekilde karşılık vereceklerini belirten Yalçın, bu tür saldırıların amacının MHP’nin itibarı üzerinden şöhret kazanmak olduğunu vurguladı. MHP’nin halktan aldığı güçle her türlü manipülasyonu ve operasyonu etkisiz hale getirecek kuvvete sahip olduğunu ifade eden Yalçın, “Partimize ve liderimize yönelik hiçbir çirkin söz havada kalmaz. Saldırganlara her zaman misliyle cevap veririz” dedi. Yalçın, MHP’nin kurumsal kimliği ve liderinin toplumun büyük bir kesimi tarafından takdirle karşılandığını ve bu prestije zarar vermek isteyenlerin başarısız olacağını belirtti.