Prof. Dr. Zühal Topcu, konuşmasının başlangıcında, partinin temel değerleri ve ilkeleri doğrultusunda düzenlenen eğitim programının teşkilatın güçlenmesi açısından büyük önem taşıdığını belirtti. Programın;
- Katılımcı Sayısı: Pazartesi ve Cuma günleri 350’şer yöneticinin katılımıyla gerçekleştirilen ve toplamda 2100 yönetici arkadaşımızın eğitim aldığı,
- Süre: Üç hafta süren yoğun bir eğitim süreci,
- Yer: Genel Merkez binamızın Gün Sazak Konferans Salonu’nda düzenlendiği,
olması, partinin milli dayanışma ruhunu pekiştirdiğini ve yönetim kadrosunun güncel siyasal stratejilere uyum sağlama becerisini artırdığını vurguladı.
Konuşmada, MHP’nin tarih boyunca parti içi eğitimlere verdiği önem hatırlatılırken, bu tür etkinliklerin teşkilat içinde ortak bir dil oluşturması, motivasyonu yükseltmesi ve bilgi paylaşımını sağlamlaştırması açısından eşsiz bir fırsat sunduğu belirtildi.
Eğitim İçeriği ve Akademik Destek
Program kapsamında verilen derslerin içerikleri, partinin milli değerlerine ve modern siyaset anlayışına uygun olarak hazırlandı. Eğitim modülleri arasında;
- MHP Tarihi ve Milliyetçilik
- Yeni Nesil Ülkücülük
- MHP Politikaları
- Temel İletişim Teknikleri
- Seçmen Analizi ve İkna Politikaları
gibi başlıkların yer aldığı bildirildi. Bu dersler, ülkemizin saygın akademisyenleri tarafından verilirken, Parti İçi Eğitim Siyaset ve Liderlik Okulu Başkanlığı ile Teşkilat İşleri Başkanlığı’nın ortak çalışması ile düzenlenmiş olması, programın akademik ve pratik yönünün dengeli bir şekilde ortaya konulmasını sağladı. Ayrıca, yoğun mesaiye katkıda bulunan Teşkilat İşlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Edip Semih Yalçın ve diğer tüm ekip arkadaşlarına da teşekkür edildi.
Küresel Dönüşüm Süreci ve Bilgi Çağında Yeni Dinamikler
Konuşmanın ilerleyen bölümlerinde, Topcu; günümüz dünya siyasetinde ve ekonomisinde yaşanan köklü değişimlere dikkat çekti. Dünya, teknolojik gelişmelerin, bilimsel icatların, küresel ısınmanın, kitlesel göçlerin, doğal afetlerin ve salgın hastalıkların etkisiyle bambaşka bir dönüşüm sürecine girmiş durumda. Bu bağlamda;
- Teknoloji ve İnovasyon: Bilgi teknolojilerindeki hızlı gelişmenin, küresel sistemi ve ülkelerin rekabet gücünü belirlediği,
- Karmaşık Küresel Sistem: Eski düzenin kurumlarının işlevsizleştiği ve yeni küresel düzenin belirsizliklerle dolu olduğu,
- Siber ve Gerçek Savaşlar: Algı oyunları ve siber savaşların gerçek savaşların yerini aldığı bir dünyada, hakikate ulaşmanın zorlukları,
gibi konuların altı çizildi.
Topcu, “tekno-dünya” kavramı ile, veri ve bilgi yarışının uluslararası arenada güç dengelerini yeniden şekillendireceğini ifade ederken, teknolojik gelişmelerin getirdiği zorluklara karşı bilinçli ve hazırlıklı olunması gerekliliğini vurguladı.
Türkiye’nin Stratejik Konumu ve Yeni Vizyonu
Konuşmanın en dikkat çeken bölümlerinden biri, Türkiye’nin jeopolitik konumuna ve bölgesel stratejik rolüne dair yapılan değerlendirmeler oldu. Prof. Dr. Zühal Topcu, Türkiye’nin;
- Coğrafi Avantajları: Avrupa, Balkanlar, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Doğu Akdeniz, Ege Denizi ve Karadeniz gibi stratejik bölgelerde merkezi bir rol oynadığı,
- Küresel İttifaklar: Yeni stratejisinin bölgesel ittifaklar temelli olması gerektiği ve her bölgenin kendine özgü ekonomik, kültürel, siyasi ve sosyal dinamikleri göz önünde bulundurularak farklı iş birliği modellerinin geliştirilmesinin şart olduğu,
gibi konulara değindi. Topcu, Devlet Bahçeli’nin 2053 ve 2071 vizyonları ile şekillenen “Türk ve Türkiye Yüzyılı” hedefini hatırlatarak, bu vizyonun Türkiye için yeni bir dönemin başlangıcını müjdelediğini söyledi.
Özellikle “Asır Türk asrıdır. Hedef Kızılelma, hedef Turan ülküsüdür.” ifadeleriyle, milli birlik ve dayanışmanın önemine vurgu yapıldı. Bu stratejik yaklaşım, Türkiye’nin uluslararası arenada daha etkin ve söz sahibi bir konuma gelmesi için atılması gereken adımların altını çizdi.
Tarihî Birikim ve Milli Mücadele Ruhu
Topcu, konuşmasının son kısımlarında, Türk milletinin tarihi, kültürü ve milli mücadele ruhunun günümüzün siyasi ve ekonomik zorluklarına karşı en büyük güç kaynağı olduğunu belirtti. Türk milliyetçiliğinin, milli mücadele ve Türk devletinin tarihsel tecrübesinin, geleceğe yönelik stratejik hedeflerin temelini oluşturduğunu ifade etti.
Bu kapsamda,;
- Milli Değerler: Türkiye’nin sahip olduğu tarihi miras, kültür ve tecrübenin,
- Milli Birlik: 86 milyonun tek yürek halinde, iç ve dış tehditlere karşı kenetlenmesi gerektiği,
- Terörsüz Strateji: Terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge hedefiyle, sorunların çözümünde kararlılıkla hareket edilmesi,
gibi temaların altı yeniden çizildi.
Topcu, “Türkiye diyorsak, vakit tamamdır; söz konusu vatandır.” ifadesiyle, milletin ve devletin birlik içerisinde hareket etmesinin önemini bir kez daha vurgulayarak, milli mücadele ruhunun geleceğe taşınması gerektiğini belirtti.
Geleceğe Dair Mesaj
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Zühal Topcu’nun konuşması, sadece eğitim ve dayanışma ruhunu pekiştirmekle kalmadı; aynı zamanda Türkiye’nin küresel sistemde hak ettiği söz sahibi konuma ulaşabilmesi için atılması gereken stratejik adımları da ortaya koydu.
Bu kapsamlı program, partinin hem iç hem de dış politikada milli değerlerine bağlı kalarak, çağın gerekliliklerine uygun hareket etmesinin en önemli göstergelerinden biri olarak öne çıkıyor.
Topcu, konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Milliyetçi-Ülkücü Hareket, Türk milletinin ve vatanımızın bekasını sağlamak, geleceğe emin adımlarla ilerlemek ve Türk ve Türkiye Yüzyılı’nı inşa etmek için hazırdır. Her şeyden önce Türk devri diyorsak, vakit tamamdır; söz konusu vatandır.”