CHP’li belediyelerde ayyuka çıkan yolsuzluk ve hukuksuzluk iddialarına yönelik yargı süreci sonrası CHP yönetiminin sokak eylemleriyle verdiği tepki, MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. E. Semih Yalçın tarafından "antidemokratik tiyatro" olarak nitelendirildi. Yalçın, CHP’nin hukukun üstünlüğü yerine kaosu ve çatışmayı tercih ettiğini vurgularken, bu tutumun parti içi krizlerin üstünü örtme çabası olduğunu savundu. CHP'nin bu süreçte vesayetten mi yoksa demokrasiden mi yana tavır alacağı ise kamuoyunda merak konusu.
CHP, yargı süreci karşısında neden sokakları tercih etti?
MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın, CHP’li belediyelerdeki yolsuzluk iddialarına yönelik başlatılan yargı sürecine karşı CHP yönetiminin verdiği tepkiyi “antidemokratik tiyatro” olarak nitelendirdi. Yalçın, CHP’nin hukukun üstünlüğünü yok sayarak sokağı adres göstermesinin Türkiye’de demokrasiye ve toplumsal huzura zarar verdiğini söyledi.
CHP’de Yolsuzluk Gölgesi Büyüyor
Yalçın’ın açıklamasında dikkat çeken en önemli vurgu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere birçok CHP’li belediyede ayyuka çıkan yolsuzluk ve hukuksuzluk iddialarıydı. Bu gelişmelere karşı yargının devreye girmesiyle birlikte CHP yönetiminin “şüphe ve şaibe” bulutları altında telaşla ve saldırgan bir tutumla hareket ettiğini ifade etti.
Vesayet ve Kaos Siyaseti
CHP’nin soğukkanlılıkla hukuki süreçlere saygı göstermek yerine kaos, şiddet ve sokak siyasetine başvurduğunu belirten Yalçın, parti içinde suçlamaların hedefi olan belediyelerin yaptığı yanlışların CHP’yi bu açmaza sürüklediğini söyledi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in partiyi iç krizden çıkarmak yerine süreci daha da karmaşık hale getirdiğini iddia etti.
İmamoğlu’nun Tutuklanması Sonrası Yeni Dönem
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibinin tutuklanması sonrası oluşan tabloya değinen Yalçın, bu gelişmenin CHP’yi “hukuk ve demokrasi imtihanıyla” karşı karşıya bıraktığını vurguladı. CHP’nin bu süreçte vesayet, şiddet ve halkı sokağa çağırmak yerine sağduyulu ve demokratik bir çizgi izlemesi gerektiğini dile getirdi.
Hukukun Üstünlüğü Yerine Sokaklar
Yalçın, CHP’nin “Benim sevgili polisim” gibi sosyal medya algı çalışmaları yaparken aynı zamanda sokakta yaşanan eylemlerle polislerin yaralanmasına neden olduğunu hatırlattı. Toplumsal barışın bilerek baltalandığını, huzurun kasıtlı olarak kaçırıldığını savundu.
CHP İçindeki Çatışmalar
MHP’li Yalçın’a göre, CHP’nin sokaklara yönelmesi, içerideki kavgaların üzerini örtme çabası. Parti içindeki çatışmaların, iddiaların odağındaki belediyeler tarafından yönlendirildiğini ve bu sebeple CHP’nin kendi içinden gelen eleştirilerle bile yüzleşemediğini ifade etti. Özgür Özel’in bu süreci kötü yönettiğini, hukuka hesap vermekten kaçındığını öne sürdü.
Demokrasi Maskesi Düştü
CHP’nin uzun süredir “Türkiye iyi olacak” sloganlarıyla yürüttüğü siyaset anlayışının, son yaşananlarla birlikte maske düştüğünü söyleyen Yalçın, partinin artık vesayetçi, müdahaleci ve kutuplaştırıcı yüzünün açığa çıktığını iddia etti. CHP’nin marjinal gruplara teslim olduğunu, demokrasi yerine sokakları seçtiğini ifade etti.
MHP: Gelişmeleri Takip Ediyoruz
Yalçın, MHP olarak gelişmeleri dikkatle takip ettiklerini, demokrasiyi ve cumhuriyetin kazanımlarını koruma kararlılığında olduklarını söyledi. Tüm siyasi partilere düşen görevin; hukukun üstünlüğünü savunmak, sorumluluk bilinciyle hareket etmek ve demokrasiyi yaşatmak olduğunu vurguladı.
"Başka Türkiye Yok"
Yalçın açıklamasının sonunda, “Başka Türkiye, başka Türkiye Cumhuriyeti yoktur” diyerek tüm tarafları sağduyuya, hukuka ve demokrasiye bağlı kalmaya çağırdı. CHP’nin bu süreçte ya şiddet ve sokak siyasetine devam edeceğini ya da hukukun yolunu tercih ederek vakur bir duruş sergileyeceğini belirtti: “Hep birlikte göreceğiz.”