Tevfik Demir, Bahçeli'nin çağrısı ne anlama geliyor? Kandil silah bırakır mı? Kentin Nabzı gibi sorulara canlı yayınında cevap verdi.
Kent TV ve Samsun Kent Haber'de canlı yayınlanan
Kentin Nabzı programında,
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin İmralı'ya yönelik çağrısı üzerine çarpıcı değerlendirmelerde bulunan
eğitimci-yazar ve Samsun EBS 2 Nolu Şube Başkanı Tevfik Demir, bu sürecin Türkiye ve milliyetçi taban açısından önemine dikkat çekti. Bahçeli’nin bu çağrısının
PKK ve terörle mücadelede önemli bir kırılma noktası olabileceğini ifade eden Demir, bunun sadece İmralı ile ilgili olmadığını, daha geniş stratejik bir adım olduğunu vurguladı.
Devlet Bahçeli’nin İmralı Çağrısı Ne Anlama Geliyor?
Tevfik Demir,
Devlet Bahçeli’nin meclisin açılışında
DEM Partisi’nin temsilcileriyle tokalaşmasıyla başlayan sürecin, birçok kişi gibi kendisini de şaşırttığını söyledi. Demir, Bahçeli’nin İmralı çağrısının arkasında derin bir strateji olduğunu, ancak bu hamlenin milliyetçi taban için oldukça zorlayıcı olduğunu belirtti:
"Devlet Bahçeli Bey'in DEM Partisi temsilcileriyle tokalaşması ile başlayan bir süreç var. Şahsen ben bu duruma oldukça şaşırdım. MHP gibi milliyetçi bir partinin lideri, yıllardır terörle mücadelenin en sert savunucusu olarak bilinir. Böyle bir adımı atmak, partinin milliyetçi tabanı açısından büyük bir bedel ödemeyi göze almak demektir."
Bahçeli'nin açıklamalarının ilk bakışta terörist başı
Abdullah Öcalan'ı meclis kürsüsüne çıkarma gibi anlaşılmasının doğru olmadığını belirten Demir, olayın daha derin bir anlam taşıdığını söyledi. Bahçeli’nin açıklamalarında asıl vurgunun
PKK'nın tamamen silah bırakması ve örgütün dağılması şartına dayandığını ifade etti.
"Bahçeli’nin yaptığı çağrı sadece Öcalan’ın mecliste konuşması değil. Bu çağrı, tek taraflı olarak silahların bırakılması ve örgütün tamamen dağıtılması şartına dayalı bir davettir. Maalesef bu taraf yeterince vurgulanmadı ve herkes işine geldiği gibi yorumladı."
Kandil Silah Bırakır mı?
Programda Bahçeli’nin çağrısına Kandil’in nasıl yanıt verebileceği konusu da ele alındı. Tevfik Demir, Kandil’in silah bırakma çağrısına vereceği yanıtın Türkiye’nin terörle mücadelesinde bir dönüm noktası olabileceğini belirtti. Bu konuda Kandil’in duruşunun çok önemli olduğunu ifade eden Demir, Bahçeli’nin bu adımı atmadan önce derin istişarelerde bulunduğunu söyledi:
"Bahçeli, örgütün tek taraflı olarak silah bırakacağını ve tamamen dağılacağını ifade etti. Bu, Türkiye’nin terörle mücadelesinde bir dönüm noktası olabilir. Ancak Kandil’in bu çağrıya nasıl yanıt vereceği belirsiz. Yine de Bahçeli’nin böyle bir adımı atmadan önce ciddi istişareler yaptığını ve bunun bir strateji dahilinde olduğunu düşünüyorum."
Demir, Bahçeli’nin milliyetçi ve devletçi duruşunu göz önüne aldığında, bu çağrının stratejik bir hamle olduğunu ve terörün bitirilmesine yönelik ciddi bir adım olarak görülmesi gerektiğini vurguladı.
MHP Lideri Tabanı Karşısına Almayı Göze Alarak Bu Adımı Attı
Tevfik Demir, MHP’nin milliyetçi tabanının bu adımı anlamakta zorlanacağını ve Bahçeli’nin bu adımı atarken bu riski göze aldığını ifade etti.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin terörle mücadelede en hassas partilerden biri olduğunu belirten Demir, Bahçeli’nin bu hamlesinin taban açısından büyük bir fedakarlık olduğunu söyledi:
"Milliyetçi Hareket Partisi, terörle mücadelede en hassas partilerden biridir. Bahçeli’nin böyle bir adımı atması, milliyetçi taban açısından büyük bir fedakarlık ve bedel anlamına gelir. Ama şunu unutmamak gerekiyor: Devlet Bahçeli, Türk devletinin çıkarlarını her şeyin üstünde tutan bir liderdir."
Demir, MHP liderinin bu riski göze alarak milliyetçi tabanını karşısına almasının bir "bedel ödeme" anlamına geldiğini, ancak Bahçeli’nin milliyetçi ve devletçi kimliğinden asla şüphe edilmemesi gerektiğini belirtti.
Türkiye’nin Bölgesel Durumu ve Uluslararası Gelişmeler
Programda, Türkiye’nin Ortadoğu’daki bölgesel zorluklar ve dış tehditlerle karşı karşıya olduğu bir dönemde Bahçeli’nin bu çağrısının nasıl bir jeopolitik stratejiye dayandığı da tartışıldı. Demir, Bahçeli’nin açıklamalarının sadece iç politikayı değil, Türkiye’nin bölgesel ve uluslararası pozisyonunu da etkilediğini ifade etti:
"Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler, Türkiye’yi doğrudan ilgilendiriyor. Suriye, Irak, Yunanistan ve Ermenistan meseleleri Türkiye’nin güvenliği için büyük tehditler oluşturuyor. Bahçeli’nin bu çağrısı, Türkiye’nin hem iç politikada hem de dış politikada aldığı pozisyonun bir yansıması olabilir."
Demir, bu süreçte terör örgütlerinin dış güçlerle bağlantılı olduğunu, özellikle
ABD ve
Batı’nın PKK’yı destekleyen politikalarının Türkiye’nin güvenliğini tehdit ettiğini belirtti. Bu bağlamda Bahçeli’nin çağrısının, bu dış tehditlere karşı alınmış bir hamle olabileceğini söyledi.
Tarih Bahçeli’nin Çağrısını Zamanla Daha İyi Anlayacak
Tevfik Demir, Bahçeli’nin İmralı çağrısının bugün tam anlamıyla anlaşılmasa da zamanla tarihin bu adımı daha iyi değerlendireceğini söyledi. Demir, bu sürecin bugün için şaşırtıcı görünse de tarihsel perspektifte değerlendirildiğinde daha net anlaşılacağını belirtti:
"Belki bugün bu çağrıyı tam anlamıyoruz, ama tarih zamanla bu adımı daha iyi değerlendirecek. Bahçeli’nin bu adımı, milliyetçi taban için şaşırtıcı olabilir, ancak büyük bir stratejiye dayanıyor."
Türkiye'nin Terörle Mücadele Stratejisi
Demir, Türkiye'nin 1984'ten beri terörle mücadelede binlerce şehit verdiğini ve bu süreçte ciddi maddi ve manevi kayıplar yaşadığını hatırlatarak, bu sorunun çözümünde kararlı olunması gerektiğini ifade etti. Terörle mücadelede bugüne kadar yapılanların önemini vurgulayan Demir, aynı zamanda çözüm sürecinin ertelenmesinin
HDP ve diğer ayrılıkçı yapıları güçlendirdiğini söyledi:
"Türkiye 40 yıldır terörle mücadelede binlerce şehit verdi, milyarlarca lira harcadı. Bu sorunun çözümü ertelendikçe HDP ve PKK'nın siyasi uzantıları daha da güçlendi. Artık bu sorunu çözmek zorundayız."
Demir,
Türkiye’nin üniter yapısına zarar vermeden çözüm yollarının bulunması gerektiğini belirterek, tüm siyasi ve toplumsal kesimlerin bu süreçte fedakarlık yapması gerektiğini vurguladı.Tevfik Demir’in canlı yayında yaptığı değerlendirmeler, Bahçeli’nin İmralı çağrısının sadece PKK ve Öcalan’a yönelik olmadığını, bu çağrının arkasında derin bir stratejik planlama olduğunu ifade ediyor. Demir, bu adımın milliyetçi taban için ağır bir bedel olacağını ancak tarihsel perspektifte değerlendirildiğinde bu adımın daha net anlaşılacağını ifade ediyor.