Dijital çağın etkisiyle, yapay zeka ve sosyal medya gibi teknolojiler, bireylerin benlik algısını ve kişilik yapılarını kökten dönüştürüyor. Uzmanlar, sürekli dijital dünyaya bağlı kalmanın ve kişiselleştirilmiş algoritmaların, modern insanın kendini nasıl algıladığını ve sosyal ilişkilerini nasıl etkilediğini inceliyor.
Dijital Dünyada Benlik ve Onay Arayışı
Sosyal medya platformlarında yapay zeka destekli algoritmalar, kullanıcılara ilgi alanlarına uygun içerikler sunarak dikkat çekmeyi teşvik ediyor. Bu süreç, beğeni, paylaşım ve yorum mekanizmalarıyla destekleniyor; bireylerin sosyal onay arayışını artırarak, narsistik eğilimlerin güçlenmesine yol açıyor. Psikologlar, bu durumun özellikle genç bireylerde, öz-değer algısının dışsal onay mekanizmalarına bağımlı hale gelmesine neden olduğunu belirtiyor.
Elektrik Elektronik Mühendisi Burak Yaka, “Günümüzde yapay zeka ve dijital teknolojiler, bireylerin kendilerini sunma biçimlerini, sosyal ilişkilerini ve hatta benlik algılarını doğrudan etkiliyor. Dijitalleşmenin sunduğu kişiselleştirilmiş algoritmalar, bireyleri sürekli onaylanma ve dikkat çekme döngüsüne hapsederek narsistik eğilimleri artırıyor.” şeklinde değerlendirme yaptı.
Yapay Zeka ve Sosyal Medya: Dijital Narsizmin Katalizörü
Yapay zeka destekli sosyal medya algoritmaları, kullanıcıların yalnızca ilgi duydukları içerikleri görmelerine olanak tanırken, bu durum gerçekliği filtreleyerek bireylerin kendi düşüncelerini mutlak doğru olarak algılamalarına yol açabiliyor. Böylece, sosyal çevrelerini sadece benzer görüş ve değerleri paylaşan kişilerle sınırlayarak, dijital ortamda narsistik bir benlik yapısı oluşuyor.
Yapay zeka destekli güzellik filtreleri ve içerik düzenleme araçları ise, bireylerin gerçek benliklerinden uzak, idealize edilmiş imajlar yaratmalarını sağlıyor. Bu durum, özellikle gençler arasında gerçek benlik ile dijital benlik arasında giderek büyüyen bir uçuruma sebep oluyor ve uzun vadede özsaygı, anksiyete ve depresyon gibi psikolojik sorunlara zemin hazırlayabiliyor.
Dijital Benlik ve Sahte Mükemmellik Algısı
Instagram, TikTok ve benzeri sosyal medya platformlarında, yapay zeka sayesinde sunulan filtreler ve düzenleme araçları, bireylerin kendilerini olduğundan daha başarılı ve kusursuz göstermesine olanak tanıyor. Bu süreç, gerçek benlik ile dijital benlik arasındaki farkı belirginleştirirken, kullanıcıların sürekli daha iyi görünme çabası içinde olmalarına neden oluyor.
Burak Yaka, “Sosyal medya, bireylere sürekli olarak ‘yeterince iyi olmadıklarını’ hissettiren bir algoritma üzerine kurulu. İnsanlar, gerçek hayattaki başarılarından ziyade, sosyal medyada aldıkları beğeni ve yorumlarla değer görmeye başladığında, psikolojik dengenin bozulması kaçınılmaz hale geliyor.” diyerek dijital dünyanın olumsuz etkilerine dikkat çekti.
Geleceğe Yönelik Çözüm Önerileri
Gelişen teknoloji, narsistik eğilimleri güçlendirebileceği kadar, bilinçli kullanım ve farkındalık programları aracılığıyla bireylerin benlik algısını yeniden şekillendirme fırsatı da sunuyor. Yapay zeka destekli terapiler ve dijital okuryazarlık eğitimleri, bireylerin teknoloji ile sağlıklı bir ilişki kurmasına yardımcı olmayı hedefliyor. Uzmanlar, dijital dünyada var olmanın önemini kabul etmekle birlikte, gerçek benlik ile dijital benlik arasında denge kurmanın gerekliliğini vurguluyor.
Burak Yaka, “Yapay zekayı ve dijital teknolojileri hayatımıza entegre ederken, onların bizleri nasıl şekillendirdiğinin farkında olmamız gerekiyor. Gerçek benliğimiz ile dijital benliğimiz arasındaki dengeyi korumalıyız.” sözleriyle, teknolojinin bilinçli kullanılmasının önemine işaret etti.