Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin (OMÜ) cinsiyet değiştirme ameliyatlarına izin verdiği iddiaları, kamuoyunda derin bir rahatsızlık oluşturdu. Bu tür uygulamalar, toplumun dini, kültürel ve ahlaki değerlerine açık bir şekilde aykırı olarak değerlendiriliyor.
"Trans Ameliyatları Bir Cinayettir!"
Cinsiyet değiştirme ameliyatlarının insan doğasına aykırı bir müdahale olduğunu savunan uzmanlar, bu tür operasyonların cerrahi yöntemlerle ruhsal sorunları tedavi ettiğine dair hiçbir bilimsel kanıt olmadığını ifade ediyor. Konunun uzmanlarından Prof. Dr. Zeki Bayraktar, transseksüellerdeki ruhsal sorunların ameliyatla çözülemediğini, hatta bu sorunların operasyon sonrasında daha da derinleştiğini belirtiyor.Bu durum, insanın kendine ve yaradılışına yönelik büyük bir ihanet olarak yorumlanıyor. Ameliyatların, anatomik veya genetik bir hastalığı tedavi etmek yerine, bireylerin ruhsal sorunlarını cerrahi müdahalelerle çözme çabası olarak görüldüğü ve bunun kabul edilemez olduğu vurgulanıyor.
Dinimiz ve Kültürümüz Aykırı
Dinimizin temel ilkeleri ve toplumumuzun kültürel değerleri, insanın yaratılışına saygıyı esas alır. Cinsiyet değiştirme ameliyatları, bu değerlerle taban tabana zıt bir yaklaşım sergiliyor. Toplumun ahlaki yapısını zedeleyen, gençleri yanlış yönlendiren ve insan doğasına müdahaleyi teşvik eden bu tür uygulamaların hiçbir şekilde meşru görülemeyeceği ifade ediliyor.
OMÜ’nün Bu Durumla Anılması Bir Kara Lekedir
Ondokuz Mayıs Üniversitesi gibi köklü bir eğitim kurumunun bu tür operasyonlarla anılması, hem kurumun prestiji hem de toplumun hassasiyetleri açısından büyük bir sorun olarak görülüyor. Üniversite yönetiminin bu konuda bir açıklama yaparak, cinsiyet değiştirme ameliyatlarına dair net bir prosedür ortaya koyması gerektiği kamuoyunda dile getiriliyor.
Hormon İlaçları ve Geri Dönüşü Olmayan Müdahaleler
Ruhsal veya kimlik sorunları yaşayan bireylere verilen hormon ilaçlarının, geri dönüşü olmayan fiziksel ve psikolojik sonuçlar doğurduğu belirtiliyor. Bu ilaçların kontrolsüz kullanımı, gençlerin ve çocukların sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor. Reçetesiz satışın yasaklanması önemli bir adım olarak görülse de, bu tür ameliyatların tamamen durdurulması gerektiği ifade ediliyor.
Toplumun Hassasiyeti Görmezden Gelinemez
Türkiye genelinde olduğu gibi Samsun’da da bu tür uygulamalara karşı kamuoyu tepkisi büyüyor. Dini ve kültürel değerleriyle yoğrulmuş toplumumuz, cinsiyet değiştirme ameliyatlarını insan doğasına yapılmış bir müdahale ve kabul edilemez bir yaklaşım olarak değerlendiriyor. Bu tür ameliyatların durdurulması ve insan fıtratına uygun çözümler geliştirilmesi yönündeki beklentiler her geçen gün artıyor.Toplumun değerlerine saygı göstermek, bir kurumun ve yöneticilerinin öncelikli sorumluluğudur. Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nden bu konuda net bir açıklama bekleniyor. İnsan fıtratına aykırı müdahaleler yerine, ruhsal ve sosyal destekle bireylerin sorunlarına çözüm bulunması gerektiği açık bir gerçek olarak karşımızda duruyor.Haber Kaynağı: akasyam.com
Trans Ameliyatları Nedir?
Trans ameliyatları, doğuştan sahip olunan biyolojik cinsiyetin, bireyin cinsiyet kimliğiyle uyumlu hale getirilmesi amacıyla yapılan cerrahi müdahalelerdir. Erkekten kadına (MTF) veya kadından erkeğe (FTM) geçiş süreçlerini içerir. Genellikle genital cerrahi, göğüs operasyonları ve bazı yüz ya da ses değişiklikleri gibi uygulamaları kapsar.Bu tür ameliyatlar, bireylerin cinsiyet disforisi yaşadığı durumlarda tercih edilse de, etik, tıbbi ve toplumsal boyutlarıyla geniş bir tartışma konusu olmaya devam etmektedir. Özellikle ruhsal sorunların cerrahi müdahalelerle çözülüp çözülemeyeceği üzerine tartışmalar sürmektedir.