MHP Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN, İzmir'de düzenlenen "Genişletilmiş Bölge İstişare Toplantısı"nda önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasında Türk dış politikasının önemli konularına vurgu yaptı. Özellikle Suriye ve Filistin sorunlarına değinen ÖZARSLAN, Türkiye'nin bölgesel ve küresel sorunlarda artan bir ağırlığa sahip olduğunu belirtti. Ayrıca, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin 40. kuruluş yıldönümüne yaklaşırken, Azerbaycan'ın KKTC'yi tanıma ihtimaline değindi. ÖZARSLAN, Türk Dünyası'yla daha fazla bütünleşme hedefine vurgu yaparak, Türkiye'nin 2053'te "Süper Güç" olma yolundaki hedefine dikkat çekti."Bu topraklarda doğmuş, bu topraklarda büyümüş, bu topraklarda yetişmiş; bu toprakların havasını koklamış, suyunu içmiş, ekmeğini yemiş biri, “İzmir’in öz evladı” olarak, bir İzmirli olarak aranızda bulunmaktan dolayı duyduğum memnuniyeti bir kere daha ifade etmek istiyorum."Bumin ÖZARSLAN'ın İzmir'de düzenlenen "Genişletilmiş Bölge İstişare Toplantısı"ndaki konuşmasının devamında, Türkiye'nin uluslararası ilişkilerde giderek artan bir ağırlığa sahip olduğuna dikkat çekti. Bu artan etki ve ağırlığın, özellikle Cumhur İttifakı'nın izlediği politikalar sonucu geldiğini vurguladı."Türkiye Cumhuriyeti Devleti, uluslararası hukukun en temel ilkeleri olan “devletlerin ülke bütünlüğüne ve siyasî bağımsızlığına saygı” ve “devletlerin egemen eşitliği” ilkelerine bağlıdır. Bu ilkeler, her devlet için geçerli olup ikili ve çok taraflı ilişkilerin tamamını kapsamak zorundadır. Öte yandan, uluslararası toplum içinde açık bir gerçek de yıllardır ve hemen her gün gözümüzün önünde cereyan etmektedir ki söz konusu ilkelerin ihlâlinde, en çok kullanılan araç terörizmdir. Partimiz ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti, her türüyle ve her yönüyle terörizme karşıdır."Suriye sorununa da değinen ÖZARSLAN, Türkiye'nin terörizme karşı ciddi bir mücadele verdiğini ve Suriye'deki durumun, uluslararası hukuka aykırı bazı tercihler yüzünden karmaşıklaştığını ifade etti. Özellikle ABD'nin Suriye'de PYD-YPG'yi desteklemesini eleştirdi ve bu durumun uluslararası hukukun temel ilkelerine ve kural koyan antlaşmalara aykırı olduğunu belirtti. Türkiye'nin terörizme karşı kararlı mücadelesini sürdürdüğünü ve Suriye'deki müdahalesinin, terörizmin kökünü kazıyana kadar devam edeceğini söyledi."Türkiye, başta IŞİD-DEAŞ ve PYD-YPG olmak üzere, kendi ülke bütünlüğünü ve siyasî bağımsızlığını korumak için terör örgütleriyle amansız bir şekilde mücadele etmektedir. Türkiye aynı zamanda, başta ABD, Rusya ve İran olmak üzere, Suriye’de etkin olan bütün devletlere de terörizmle ortak mücadele çağrısında bulunmaktadır. Bu çağrısına kısmen bile destek vermeyen tek devlet, ABD’dir. Tabii ki bu karar, bir egemen devlet olarak ABD’ye aittir"Ayrıca ÖZARSLAN, Filistin sorununa da temas etti. İsrail'in Filistin halkına uyguladığı vahşetin "devlet terörizmi" olduğunu ifade etti ve uluslararası ceza hukukunun bu durumu tanıdığını belirtti. İsrail'in, uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve Filistin meselesinin çözümsüz kaldığını söyledi. Özellikle Kudüs'ün statüsüne dikkat çekti ve İsrail'in bu konuda uluslararası kararları görmezden geldiğini belirtti."1917 Balfour Deklarasyonu ile başlayan süreç, 1948’de İsrail’in bağımsızlığını ilân etmesiyle tırmanmaya başlamış ve günümüze kadar hız kesmeden devam etmiştir. Yıllardır İsrail eliyle gerçekleştirilen vahşice uygulamalar, uluslararası hukukta “devlet terörizmi” kavramıyla tam olarak örtüşmektedir."Özarslan; KKTC'nin 40. kuruluş yıldönümüne yaklaşırken, Azerbaycan'ın KKTC'yi tanıma ihtimaline değindi. Türkiye'nin Kıbrıs politikasını ve KKTC'nin tanınma sürecini anlattı. Bu bağlamda, Azerbaycan'ın KKTC'yi tanımasının önemli bir diplomatik adım olabileceğini ifade etti. Ayrıca, Türk Dünyası'nın daha fazla birleşmesi ve Türkiye'nin 2053'te "Süper Güç" olma hedefine ulaşması gerektiğini vurguladı."KKTC’nin 40. kuruluş yıldönümüdür. 15 Kasım 1983’te kurulan KKTC, bugün gelinen nokta ve özellikle Cumhur İttifakı eliyle izlenen “Ankara merkezli-Türk Dünyası eksenli” dış politik yaklaşımın bir sonucu olarak tanınma aşamasına gelmiştir. Ada’da yaşanan gelişmeler ve Cumhur İttifakı’nın kararlı politikası, 40. yılında “iki devletli çözüm” ihtimâlini hiç olmadığı kadar güçlendirmiştir."MHP Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN, konuşmasının son bölümünde Türkiye'nin dış politika stratejisini ve hedeflerini değerlendirdi. 15 Temmuz sonrası Türkiye'nin izlediği dış politika stratejisinin, ülkenin uluslararası arenadaki ağırlığını artırdığını ve Türkiye'nin giderek bir bölgesel güç haline geldiğini vurguladı."KKTC’nin kuruluşunun 40. yıldönümü olan 15 Kasım 2023’te, Azerbaycan’ın KKTC’yi tanıması çok şık bir karar ve anlamlı bir diplomatik hamle olarak düşünülebilir. Böylesi bir adım, rahmetli Ziya Gökalp’in işaret ettiği ve Türk Birliği’nin ikinci aşaması olan “Oğuz (Türkmen) Birliği”nin tesisi bakımından, daha da anlam kazanacaktır. Ayrıca “Üç Devlet-Tek Millet”in gerçekleşmesi demek olan bu adım, “Yedi Devlet-Tek Millet” yolunda ilerleyen Türk Dünyası’nın birliği için de yeni bir kapı aralayacaktır. Zira böylesi bir gelişme, Sayın Genel Başkanımız tarafından dile getirilen şu gerçeğin tescillenmesi demek olacaktır: “Türk Dünyası, Dünya’dan büyüktür.”ÖZARSLAN, Türkiye'nin Cumhuriyetin 100. yılı hedeflerine ilerlemesi gerektiğini belirtti. 2000 yılında hazırlanan "8. Kalkınma Planı" ile ortaya konulan bu hedeflere ulaşmak için Cumhur İttifakı'nın büyük bir rol oynadığını ifade etti. Ayrıca, Türkiye'nin bölgesel bir güç olma hedefinin yanı sıra Sayın Genel Başkanlarının 1997 yılında dile getirdiği "2053'te Süper Güç" olma hedefini hatırlattı."Cumhuriyetimizin 100. yılı hedefi, ortağı olduğumuz 57. Hükümet döneminde 2000 yılında hazırlanan “8. Kalkınma Planı” ile bir devlet politikası hâline gelmiştir. Sayın Genel Başkanımızın 1992 yılında dile getirdiği ve 57. Hükümet döneminde, kendisine bağlı olan Devlet Planlama Teşkilatı tarafından hazırlanan bu planda da ifade edildiği üzere Türkiye, 2023’te bölgesel güç olma hedefine ulaşmış olacaktı. Sadece son birkaç yıldaki gelişmeler bile Türkiye’nin bölgesel bir güç olduğunu ve hatta ötesine geçtiğini göstermektedir. Artık bölgesel üstü bir güç hâline gelen Türkiye, yine Sayın Genel Başkanımızın 1997 yılında ifade ettiği “2053’te Süper Güç” olma hedefine doğru yürüyüşünü ise 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 seçimleriyle birlikte başlatmıştır. Bu yürüyüşün aksamaması ve hızlanması, Cumhur İttifakı’nın başarılı olmasıyla doğru orantılıdır ve 2024 yerel seçimleri, Cumhur İttifakı için bu yönüyle de anlam taşımaktadır."15 Temmuz sonrası dış politika stratejisinin Türkiye'yi uluslararası arenada daha etkili ve belirleyici bir aktör haline getirdiğini vurgulayarak, Türk Dünyası'nın daha fazla birleşmesi ve Türkiye'nin "Süper Güç" olma hedefine ulaşması gerektiğini ifade etti.Bahadır Bumin ÖZARSLAN'ın bu konuşması, Milliyetçi Hareket Partisi'nin dış politika ve Türkiye'nin uluslararası ilişkilerdeki yaklaşımına dair önemli mesajlar içeriyordu.
MHP
22 Ekim 2023 - 15:28
Özarslan,"Genişletilmiş Bölge İstişare Toplantısı"nda konuştu
MHP Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Bahadır Bumin ÖZARSLAN İzmir’de düzenlenen “Genişletilmiş Bölge İstişare Toplantısı”nda konuştu.
MHP
22 Ekim 2023 - 15:28