Ülkemizde çiğ sütün halka arzı aşamasında hijyen kurallarına uyulmadığından dolayı toplum sağlığını tehdit eden bir çok hastalık unsurlarını üstünde taşıyor.
Açık sütlerde mikro organizmalar, çamaşır sodası, antibiyotikler gibi zararlı kimyasallar içerebilir. Kaynağı, saklama koşulları, hijyen koşulları bilinmeyen açık sütler adeta tehlike saçmaktadır.Sütde ilk aşamada zararlı bakteri bulunmasa da meme kanalları, meme ucu gibi yerlerde yaşayan bakteriler bize de geçebiliyor.Açık sütde brucella ve tüberküloz gibi hastalıklar insanlara geçebilir. Bu nedenle açık sütlerin beraberinde getireceği en büyük risk budur. Sağım hijyeni, ahır hijyeni ve muhafaza şartlarına uyulmadan tüketiciye bu üretilen sütler satılmaktadır. Bu açıdan sağlıklı ambalajında bulunan sütler tercih edilmelidir.Brucellos hayvanlarda özellikle abortuslara (yavru atma) ve bazanda infertiliteye (kısırlığa) neden olur. İnsanlara da geçer. Ateş, yorgunluk, romatizma benzeri eklem ağrılarına neden olan zoonoz (hayvanlardan insanlara bulaşabilen yaygın) bir hastalıktır. Tüberkülos ve brucelloslu sütler bakteriyolojik, serolojik muayeneden geçmesi gerekir.27.04.2017 gün, 30050 sayılı 2017/20 sayılı çiğ sütün arzına ait yönetmelik gereği sütler tüberküloz ve brucellos olmayan hayvanlardan elde edileceği belirtilmiştir.Çiğ sütü arz etmek istiyen süt üreten işletmeler 6'ncı madde gereği yetkili mercilerden izin belgesi almak zorundadır. Yine ilgi yönetmeliğin 6'ncı maddesi, 6'ncı bendi gereği işletmeye otomatik satış makinası kurması ve nerelere süt verildiğinin kayıtlarının tutulması gerekmekte.Ayrıca, 7'nci maddesi gereği süt üreticileri Gıda Hijyen Yönetmeliği ile Hayvansal Gıdalar için Özel Hijyen Kuralları Yönetmeliğinin 53, 54, 55, 56'ncı maddelerinde yer alan hükümlere uymak zorundadır. Ambalajlamasını ve etiketlemesini yapmak, kayıtlarını tutmak zorundadır.Hayvansal gıdalar için özel hijyen yönetmeliğine göre üretici bulaşıcı hastalık olmayan, ishal ve ateşle seyreden bağırsak enfeksiyonu, tanımlanabilir bir meme yangısı ve bulaşıcı genital bir hastalığı olmayan hayvanlardan sütü elde etmek zorundadır.Yine 02.04.2009 tarihli 5996 sayılı kanunla yayınlanan Sığır Bovina Tüberküloz yönetmeliğine göre tüberküloz olmayan hayvanlardan süt elde edileceği belirtilmiştir.Tüberkülos ve brucellos testlerinde pozitiff reaksiyon ya da belirti göstermeyen inek, mandalardan süt elde edilir. Sütler alkali fosfataz testlerinde pozitif reaksiyon gösterecek bir ısıl işlemine tabi tutulduktan sonra sütlerinin kullanılabileceği belirtilmiştir.Maalesef işletmelerde "parayı veren düdüğü çalar" misali çalışan veteriner hekim ve veteriner teknisyenleri maaşlarını aldıkları patronlarının dediğini yapmaktadır ve Bazı problemlere müdahale edememektedirler.- Bakanlıkça her işletmede veteriner hekim ve veteriner teknisyeni bulundurma zorunluluğu getirilmelidir.- Çalışan görevli teknik personel direk bakanlığın teşkilat görevlilerine bağlı olmalıdır. Dolayısıyla Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri zamanlı zamansız bu işletmeleri kontrol etmelidir.SAMSUN'DA DA ÇİĞ SÜT SORUNLUDUR
Ülkemizin her yerinde olduğu gibi Samsun ilimizde de çiğ süt satışı sorunludur. Çiğ süt satışı belgesi olmayanlar brucellos, tüberkülos gibi zoonoz hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklar açısından satıştan men edilmeli, toplumun sağlığı gözetilmelidir.İşletmeler genelde kahyaların elinde olup, veteriner hekim ve veteriner teknisyenleri bile kahyaların gözetiminde çalışmakta bu da hiyerarşiyi ve hijyen disiplinini olumsuz etkilemektedir.Layıki ile zoonoz hastalıklara (brucella ve tüberkülos) karşı tedbir, mücadele uygulanmamakta, yetersiz kalabilmektedir.Ülkemize dışardan ithal edilen hayvanlardan gelen hayvandan insana geçebilen bir sürü hastalık vardır.Aynı zamanda ülkemizde de çıkabilen tehlikeli hastalıklar mevcuttur. Bu nedenle insan sağlığı, toplum sağlığı esasdır. Hijyen kurallarına, yönetmeliklere aykırı üretilen sütler çok sıkı denetime tabi tutulmalıdır. Bir denetim boşluğu görülmektedir. Tüm işletmeler Tarım Orman Bakanlığı yetkililerince zamanlı zamansız denetlenmelidir. Aksi takdirde hem hayvancılığımız ve hemde toplum sağlığımız çok büyük yara alacaktır. Yetklileri şimdiden uyarıyoruzMustafa Kemal Bektaş