Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Birliği'nin Samsun il temsilcisi Ümit Koyuncu, yaptığı basın açıklamasında, sendikanın yeni ve partizan olmayan bir sendikal yaklaşım ihtiyacından yola çıkılarak kurulduğunu belirtti. Koyuncu, eğitim emekçilerini sendikaya katılmaya, hakları ve adaleti için mücadele etmeye davet etti. Koyuncu, öğretmenlerin toplumun ilerlemesinden veya gerilemesinden sorumlu olduğunu ve bu nedenle önce haklarını savunmaları gerektiğini belirtti. Ancak Türkiye'deki mevcut durumun öğretmenlerin siyasetin bir aracı haline geldiğini, yetkili sendikaların sorunlarını özgürce ifade edemediklerini ve çözüm üretemediklerini savundu. Koyuncu, öğretmenlerin görevlerini şevkle yerine getirebilmeleri için belli bir refah düzeyinde çalışmaları ve haklarının korunması gerektiğini vurguladı ancak maalesef durum böyle değil. Mesleği siyasallaştıran ve eğitim çalışanlarının ekonomik koşullarını ele almayan sendikaları eleştirdi. Koyuncu, öğretmenleri kişisel çıkarlarını ve haklarını koruma ve geliştirme sorumluluklarını düşünmeye çağırdı.Yeni ve siyaset üstü bir sendikal anlayış ihtiyacından hareketle kurulduğunu ifade eden Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası’ nın Samsun il temsilcisi Ümit KOYUNCU oldu. Ümit KOYUNCU, eğitim çalışanlarını Eğitim Gücü Sen çatısı altında hak ve hukuk mücadelesine davet ederken, şu açıklamalarda bulundu: “Öğretmenler toplumumuzda aydınlık Türkiye’ nin teminatı, geleceği mimarı olarak görülürler. Bu sebeple de toplumun yükselmesi veya gelişmesi ya da tam tersine çökmesi, değer kaybı yaşaması gibi durumların sorumlusu olarak gösterilebilmektedirler. Bu ağır sorumluluk altında görev bilinci ile hareket eden eğitim çalışanlarının öncelikle kendi haklarının güçlü savunucuları olması beklenir. Zira kendi hak ve hukukunun peşinden gidemeyenlerin, geleceğin Türkiye’ si için güven vermesi de beklenemez. Eğitim çalışanlarının hak ve statülerinin korunmasında sendikalar önemli bir işleve sahiptir. Fakat günümüzde oluşan tablo içinde öğretmenlerimiz siyasetin arka bahçesi konumunu almış, yetkili sendikalar yoluyla, özgür biçimde sorunlarını dile getirememekte, sorunlarının çözümü konusunda hukuki, bilimsel ve vicdani olan çözümleri siyasallaşan sendikalar yoluyla yetkililere iletememektedir. Öğretmenler, toplumu gelişmiş medeniyetler seviyesine ulaştırmak için öncelikle özlük hakları güvence edilmiş biçimde ve belirli bir refah seviyesinde görevlerini yapmalıdır. Ancak öğretmenlerin haklarının yasal ve statüde güçlendirilmiş olduğunu ve görevlerini şevkle yapabilecekleri belirli bir sosyal, ekonomik güvence içinde yaşadıklarını söylemekten maalesef ki uzağız. Peki bu oluşan tablo içerisinde öğretmenin kişisel çıkarlarını ve haklarını koruma, savunma ve geliştirme noktasında sorumluluğu var mıdır? Bu durup düşünmemiz gereken önemli bir sorudur. Duruma bakacak olursak; öğretmenlerin büyük çoğunluğunun mensubu olduğu siyasallaşan sendikaların; açlık sınırına yaklaşmış ve yoksulluk sınırının çok altında kalmış öğretmen maaşlarının baş aktörleri olduğunu hemen fark ederiz. Eğitim çalışanlarının ekonomik koşulları konusunda taleplerden çok uzak görüşmelerin, eğitim çalışanlarının beklentilerinden uzak kararların ve eğitim çalışanlarının yaşadıkları sorunları hiçe sayan açıklamaların aktörleri, öğretmenlik mesleğini tanımlayan, sınırlandıran, hukuki çerçevede mesleğin güvencesi olabilen bir meslek kanunundan çok uzak bir kanunda imzası olan sendikaların nasıl oluyor da parti mitinglerine dair paylaşım yapabildiklerini kaç öğretmenimiz ciddi anlamda soruyor! Siyasi partilerin arka bahçesi gibi davranan sendikaların bugün hepimizi getirdiği sosyal ve ekonomik statü ortada iken; öğretmenler için daha büyük kayıplar bu duruma sessiz kalınmasıyla gelir. Siyasal bir yapı haline almış sendikaların mensubu olduğu çalışanların özlük haklarını savunmaktan, onların mesleki, sosyal ya da ekonomik olarak gelişimlerini hedeflemekten uzak olduğu artık aşikardır. Elbette her öğretmenin dünya görüşü, kendine ait siyasi duruşu olacaktır. Farklılıklar, öğretmenler odasında çatışma sebeplerimiz değil, zenginliklerimizdir. Ancak sendikaların siyaset yapma, partilein arka bahçesi olma, siyasi partilerle çalışanlar arasında siyasi görüşlerin lehine köprü kurma ve hatta üyelerinden arka bahçesi olduğu siyasi görüşleri temsil etmesini bekleme lüksü yoktur! Samsun eğitim camiasının mücadeleci ve çalışkan isimlerinden sayın Oğuz ÖZAT’ ın kurucu başkanlığını üstlendiği Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası bu anlamda kayda değer bir sendikadır. Yıllarca öğretmenler odasında sohbetlere konu olan a-politik/siyaset üstü sendika hayalini gerçekleştirmiş bir duruş sergilemekten, kurulduğu günden bu yana ödün vermemiştir. Eğitim Gücü Sen siyasi duruşa ya da bir partiye ipotekli olmayan bir yapıya sahip, yeni bir sendika olarak dikkatleri çekmektedir. Kuruluşunun zemininde yatan düşünce de öğretmenlerin özlemi içinde olduğu a-politik/siyaset üstü bir sendika hayalini hayata geçirmektir. Eğitim Gücü Sen Samsun il temsilcisi olarak; bireyler arasındaki görüş farklılıklarının bir zenginlik olduğundan hareketle, siz kıymetli öğretmen arkadaşlarımızı kendi rengi ile bizleri zenginleştirmeye davet ediyorum. Ön yargı ve kalıp düşüncelerden, uzak, siyasetten arındırılmış, bir şekilde sadece ve sadece eğitim çalışanlarının haklarının savunulması, sosyal ve hukuki statüde güçlendirilmesi, özlük haklarının korunması ve geliştirilmesini ortak paydası; Eğitim Gücü Sen kimliğinin en önemli parçasıdır. Sizleri bu ortak paydada buluşmaya ve güzide şehrimiz Samsun’ da eğitim camiasını birlikte güçlendirmeye, haklarımızı birlikte savunmaya ve sorunlarımızın çözümünde siyasal görüşlerden uzak, ortak akılla, vicdanla ve hukukla birlikte hareket etmeye davet ediyorum.”
Samsun
Yayınlanma: 08 Mayıs 2023 - 01:32
Güncelleme: 18 Mayıs 2023 - 10:39
Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası' nın Samsun il temsilcisi Ümit KOYUNCU oldu
Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası’ nın Samsun il temsilcisi Ümit KOYUNCU oldu. Koyuncu, eğitim çalışanlarını Eğitim Gücü Sen çatısı altında hak ve hukuk mücadelesine davet etti.
Samsun
08 Mayıs 2023 - 01:32
Güncelleme: 18 Mayıs 2023 - 10:39