Yapay zekâ artık hayatın her alanında. Ancak bu teknolojilerle sürekli etkileşim, yeni bir zihinsel tükenmişlik türünü doğuruyor: 'Yapay zeka yorgunluğu'. Uzmanlar, bu sessiz ve derin etkilerin bireysel verimlilikten sosyal ilişkilere kadar geniş bir yelpazeyi etkilediğine dikkat çekiyor.
Görünmez ama etkili bir dijital yorgunluk
Son yıllarda üretken yapay zeka araçlarının hayatın hemen her alanına entegre edilmesi, teknolojiyi kolaylaştırırken beklenmedik bir psikolojik etkiye de yol açtı: Yapay zeka yorgunluğu. İngilizce literatürde “
AI fatigue” olarak geçen bu kavram, bireylerin sürekli yapay zeka ile etkileşimde bulunmasından doğan zihinsel ve duygusal tükenmişlik halini tanımlıyor.

İlk başta heyecan, sonra baskı
ChatGPT, Midjourney, Copilot ve benzeri yapay zeka destekli araçların başlangıçta sunduğu heyecan ve verimlilik vaadi, zamanla yerini baskıya ve yetersizlik hissine bırakabiliyor. Kullanıcılar, bu sistemlerden sürekli olarak daha fazlasını talep eden bir çevrede kendilerini verimsiz hissetmeye başlıyor. Bu durum, özellikle yaratıcı sektörlerde çalışanlar arasında belirginleşiyor.
Uzmanlar uyarıyor: Zihinsel sınırlarımızı zorluyor
Nörobilimciler ve teknoloji psikologları, yapay zeka araçlarının aşırı ve sürekli kullanımının bilişsel tükenmeye neden olabileceğini vurguluyor. Günlük iş akışlarının bir parçası haline gelen bu sistemler, karar verme mekanizmalarını köreltebilir, yaratıcılığı baskılayabilir ve bireyde “
yetmezlik” algısı oluşturabilir. Uzmanlara göre bu durum, tıpkı ekran yorgunluğu ya da dijital tükenmişlik gibi ciddi bir zihinsel sağlık meselesi olarak ele alınmalı.
İş dünyasında yeni bir stres kaynağı
Şirketlerin yapay zekayı çalışan verimliliğini artırmak için yaygınlaştırması, çalışanlar üzerinde baskı yaratabiliyor. Yapay zekanın “yardımcı” rolü, bazı durumlarda çalışanların insani katkılarının göz ardı edilmesine ve sadece algoritmalarla kıyaslanmalarına yol açabiliyor. Bu da uzun vadede iş tatmininin azalmasına ve motivasyon kaybına neden olabiliyor.
Sosyal ilişkilerde kopukluk riski
Yapay zeka ile yoğun etkileşim, kullanıcıların insan ilişkilerinde geri planda kalmasına da neden olabiliyor. Özellikle genç kullanıcılar arasında, yapay zekadan alınan sosyal tavsiyeler ya da sohbet alışkanlıkları, yüz yüze iletişim becerilerinin zayıflamasına sebebiyet verebiliyor.
Yorgunlukla başa çıkma yolları
Uzmanlar, yapay zeka yorgunluğunu önlemek için bireysel farkındalığın artırılmasını öneriyor. Günlük kullanım sürelerinin sınırlandırılması, insan odaklı molalar verilmesi, dijital detoks günleri planlanması ve sosyal etkileşimlerin artırılması gibi adımlar bu yorgunlukla baş etmede etkili olabilir. Kurumlar ise çalışanlara dijital dengeyi sağlama konusunda destekleyici politikalar geliştirmeli.
Yeni bir dönemin eşiğindeyiz
Yapay zeka teknolojilerinin hızla gelişmesi, beraberinde hem fırsatları hem de riskleri getiriyor. ‘Yapay zeka yorgunluğu’ bu yeni çağın dikkatle ele alınması gereken sessiz bir yan etkisi. Uzmanlar, teknolojik ilerlemenin insan psikolojisiyle uyum içinde yürütülmesi gerektiğini vurgularken, bu konunun hem bireylerin hem de kurumların gündeminde daha fazla yer alması gerektiğini belirtiyor.