Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Şimdi, bugün o paralel çeteyle ilgili yürütülen soruşturma çerçevesinde bir takım adımlar atılınca yine onlardan önce Kılıçdaroğlu konuşuyor. Çünkü onların kültüründe vesayet var.
'Hiçbir şeyden korkmuyoruz' diyenler, 'her şey açıklansın' diyenler, niçin bugün telaş içindeler? Neden bir takım yaygaralarla, bir takım şüphelerle yürütülen bir soruşturmayı etkilemeye çalışıyorlar. Beklesinler." dedi.
Ahmet Davutoğlu, partisinin Adıyaman 5. Olağan Kongresi'ne katıldı. Kongrede partililere seslenen Davutoğlu, Osmanlıca tartışmaları sırasında kullandığı ifadeler nedeniyle eleştirdiği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu özür dilemeye çağırdı.
17-25 Aralık operasyonlarıyla AK Parti'ye komplolar kurulduğunu öne süren Davutoğlu, "Bu komplolar üzerinden bürokrasiye sızmış olan bir paralel çete, bürokrasi içindeki bağlantılarıyla, dışarıdaki irbatlarıyla, yurt dışındaki bağlantılarıyla, milli iradeyle iktidara gelmiş olan AK Parti'yi ve onun başbakanını 'dönemin başbakanı' diye adlandırarak iktidardan uzaklaştırmak istedi. Yanında kim vardı; Kılıçdaroğlu vardı. Nerede vesayet varsa, nerede darbe varsa onun yanında CHP var." diye konuştu.
Aralarında Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın da gözaltına alındığı medya operasyonuyla ilgili de konuşan Davutoğlu, "Şimdi, bugün o paralel çeteyle ilgili yürütülen soruşturma çerçevesinde bir takım adımlar atılınca yine onlardan önce Kılıçdaroğlu konuşuyor. Çünkü onların kültüründe vesayet var. 'Hiçbir şeyden korkmuyoruz' diyenler, 'her şey açıklansın' diyenler, niçin bugün telaş içindeler? Neden bir takım yaygaralarla, bir takım şüphelerle yürütülen bir soruşturmayı etkilemeye çalışıyorlar. Beklesinler. Ama şunu da bilsinler ki, bu devletin kurumlarına sızıp, başbakanını, cumhurbaşkanını, devletin en mahrem toplantılarını dinleyenler, MİT Müşteşarlığı'na dönük operasyona kalkışanlar, Suriye'de mazlumlara yardıma giden TIR'ları durdurup, ülkemizi dünyaya şikayet edenler, bunların karşılıksız kalacağını düşünmesinler. Biz bu emaneti milletten aldık, can emanetini Allah'tan, iktidar emanetini milletten aldık. Her ikisini de ancak Allah'ın ve milletin takdiriyle veririz.Bizim dönemimizde ülke demokratikleşti, özgürleşti. Hiç kimseye yürüttüğü faaliyet dolayısıyla herhangi bir önyargıyla bakmadık. Ta ki hizmet görüntüsü altında birileri eğer bürokrasiyi kontrol etmek üzerinden ülkenin seçilmiş iktidarına savaş ilan etmişse o andan itibaren durum değişti. O andan itibaren bize tevdi edilen milli irade emanetini sonuna kadar savunmak boynumuzun borcudur. Türkiye'de milli irade ile işbaşına gelmiş, bir iktidarın başbakanına 'dönemin başbakanı' diye dosyalar hazırlayanlar varsa işte onlar bugün de yarın da millet ve tarih önünde hesap vereceklerdir."
Ahmet Davutoğlu, konuşmasının sonunda 2015 seçimleri için partililerden çalışma sözü olduktan sonra konuşmasını bitirdi.
'Hiçbir şeyden korkmuyoruz' diyenler, 'her şey açıklansın' diyenler, niçin bugün telaş içindeler? Neden bir takım yaygaralarla, bir takım şüphelerle yürütülen bir soruşturmayı etkilemeye çalışıyorlar. Beklesinler." dedi.
Ahmet Davutoğlu, partisinin Adıyaman 5. Olağan Kongresi'ne katıldı. Kongrede partililere seslenen Davutoğlu, Osmanlıca tartışmaları sırasında kullandığı ifadeler nedeniyle eleştirdiği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu özür dilemeye çağırdı.
17-25 Aralık operasyonlarıyla AK Parti'ye komplolar kurulduğunu öne süren Davutoğlu, "Bu komplolar üzerinden bürokrasiye sızmış olan bir paralel çete, bürokrasi içindeki bağlantılarıyla, dışarıdaki irbatlarıyla, yurt dışındaki bağlantılarıyla, milli iradeyle iktidara gelmiş olan AK Parti'yi ve onun başbakanını 'dönemin başbakanı' diye adlandırarak iktidardan uzaklaştırmak istedi. Yanında kim vardı; Kılıçdaroğlu vardı. Nerede vesayet varsa, nerede darbe varsa onun yanında CHP var." diye konuştu.
Aralarında Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın da gözaltına alındığı medya operasyonuyla ilgili de konuşan Davutoğlu, "Şimdi, bugün o paralel çeteyle ilgili yürütülen soruşturma çerçevesinde bir takım adımlar atılınca yine onlardan önce Kılıçdaroğlu konuşuyor. Çünkü onların kültüründe vesayet var. 'Hiçbir şeyden korkmuyoruz' diyenler, 'her şey açıklansın' diyenler, niçin bugün telaş içindeler? Neden bir takım yaygaralarla, bir takım şüphelerle yürütülen bir soruşturmayı etkilemeye çalışıyorlar. Beklesinler. Ama şunu da bilsinler ki, bu devletin kurumlarına sızıp, başbakanını, cumhurbaşkanını, devletin en mahrem toplantılarını dinleyenler, MİT Müşteşarlığı'na dönük operasyona kalkışanlar, Suriye'de mazlumlara yardıma giden TIR'ları durdurup, ülkemizi dünyaya şikayet edenler, bunların karşılıksız kalacağını düşünmesinler. Biz bu emaneti milletten aldık, can emanetini Allah'tan, iktidar emanetini milletten aldık. Her ikisini de ancak Allah'ın ve milletin takdiriyle veririz.Bizim dönemimizde ülke demokratikleşti, özgürleşti. Hiç kimseye yürüttüğü faaliyet dolayısıyla herhangi bir önyargıyla bakmadık. Ta ki hizmet görüntüsü altında birileri eğer bürokrasiyi kontrol etmek üzerinden ülkenin seçilmiş iktidarına savaş ilan etmişse o andan itibaren durum değişti. O andan itibaren bize tevdi edilen milli irade emanetini sonuna kadar savunmak boynumuzun borcudur. Türkiye'de milli irade ile işbaşına gelmiş, bir iktidarın başbakanına 'dönemin başbakanı' diye dosyalar hazırlayanlar varsa işte onlar bugün de yarın da millet ve tarih önünde hesap vereceklerdir."
Ahmet Davutoğlu, konuşmasının sonunda 2015 seçimleri için partililerden çalışma sözü olduktan sonra konuşmasını bitirdi.