milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın CHP’nin “yüzde 60’lık HDP’li blok” ısrarına sert tepki gösterdi.
HDP ile aynı blokta olmayı ret ettikleri için CHP’den partisine yönelik suçlamalara karşı çıkan Semih Yalçın, “Cumhuriyet’i kuran partinin, eli kanlı katillerin siyasi teşekkülüyle birlikte hareket etme hayalleri tarafımızdan tasvip görmemekte ve milletçe de hoş karşılanmamaktadır” dedi.
Sorun; ilkesizliktir...
CHP’nin Cumhuriyet’e sahip çıkmayıp çözüm sürecinin mimarlığına soyunduğunu belirten Yalçın, “HDP ile aynı çuvala girmeyi göze alabilen CHP’ye AKP ile koalisyona gitmeyi salık veririz. Asıl sorun; seçeneksizlik değil, siyasi partilerin ilkesizliğidir” diye konuştu.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Biz yüzde 60’lık blok derken kimsenin kimseyle bir arada olmasını, bir siyasi ortaklığı değil, Türkiye’nin önceliği olan hukuk ve demokrasi üzerindeki tahribatın giderilmesi için halkın bize verdiği sorumluluğu anlatmaya çalıştık” şeklindeki sözlerine cevap verdi. Yalçın, “Yüzde ’60’lık blok’un gerçekten caiz bir tabir olabilmesi için, ortaya çıktığı varsayılan blokta yer aldığı düşünülen siyasi partilerin fikir ve ilkelerinde, beyannamelerinde, halka verdiği sözlerde en azından asgari müştereklerin olması icabeder. Çok iyi bilinmektedir ki Türkiye’de hukuk ve demokrasiyi tahrip eden mihrakların başında PKK ve onun siyasi kanadı gelmektedir” ifadelerini kullandı.
Yalçın, “PKK; KCK mahkemelerini hukuk tahribata uğradığı için değil, bilakis baskı ve tasallut altında tuttuğu kitleleri Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yasalarına uymamaya zorlamak ve onları illegal yollara sevk edip devlet içinde devlet olabilmek için kurmuştur. Üstelik PKK buna, AKP iktidarı yargıyı tekeline almadan ve yasalarla oynayıp dejenere etmeden önce başlamıştır” dedi.
Tehditkar davranacak
Yalçın, “Yüzde 13’ün üzerinde oy alıp seksen milletvekili çıkarmak, hiçbir partiye devletimizin yasalarını tanımama ve devlete kafa tutma hakkı vermez.” Yalçın, “Bu nedenle Demokratikleşme bahanesiyle Türkiye’nin PKK’ya vereceği daha fazla taviz, örgütü nihai hedefine ulaştırmaya yetecektir. Diğer taraftan Irak ve Suriye’nin kuzeyinde Akdeniz’e kadar uzanan bir ayrılıkçı Kürt kuşağı oluşması da Orta Doğu’da konjonktürü bölücülerin lehine çevirmiştir. PKK’nın; şimdi eskisinden daha şımarık, daha cüretkâr ve tehditkâr davranacağına şüphemiz yoktur” dedi.
Havada kalıyor
Yalçın şöyle devam etti: “AKP’nin zavallı dış politika anlayışı yüzünden; IŞİD’in küresel aktörlerin mayın eşeği olduğu idrak edilememiş, bölgede ayrılıkçı Kürtleri devletleşmeye götüren süreç bunun arkasına saklanmış, Türkiye büyük ve ciddi bir tehdidin eşiğine sürüklenmiştir. Tehdit, şimdi güneydeki sınır kapılarımıza dayanmıştır. Durum bu kadar çıplak ve vahimdir. İşte bu sebepledir ki atalarımızın büyük acılar ve fedakârlıklarla tesis edip miras bıraktığı millî kimliğimizle toplumsal bütünlüğümüzü ilk önce savunması beklenen Cumhuriyet’i kuran partinin, eli kanlı katillerin siyasi teşekkülüyle birlikte hareket etme hayalleri tarafımızdan tasvip görmemekte ve milletçe de hoş karşılanmamaktadır. CHP; tarihî sorumluluğunu yerine getirmemiş, Cumhuriyet’in değerlerine sahip çıkması gerekirken, sözde çözüm sürecinin mimarı ve uygulayıcısı olmak istemiştir. Hatta zaman zaman AKP ile bu konuda yarışa bile girmiştir. Bugünkü CHP’nin, Anayasa teminatı altındaki üniter yapıyı ve millî bütünlüğü delik deşik edip toplumun bünyesinde onarılması zor yaralar açtığı için yıllardır eleştirdiğimiz AKP ile farkı nerededir? Bu nedenle MHP milletsiz ve devletsiz bir koalisyon seçeneğini asla düşünemez. O halde HDP ile aynı çuvala girmeyi göze alabilen CHP’ye AKP ile koalisyona gitmeyi salık veririz. Asıl sorun; koalisyon seçenekleri veya seçeneksizliği değil, siyasi partilerin ilkesizliğidir.
Yeniçağ