Milliyetçi Hareket Partisi Samsun Milletvekili Cemalettin ŞİMŞEK yaptığı basın toplantısında; Türkiye’nin son durumuyla alakalı sosyal, siyasal ve ekonomik gelişmelerin değerlendirmesin
ORTADOĞUDA YENİ DEVLETÇİKLER OLUŞTURULUYOR
Dünyayı yöneten yönlendiren küresel egemen güçlerin Ortadoğu coğrafyasında yeni devletçikler yaratmakta olduğunu, kendi çıkarlarını hayata geçirmek için her türlü oyunu oynadıklarını söyleyerek: “Egemen güçler bu emellerini gerçekleştirebil
TOPLUMUMUZDA AYRIŞMA VE BOZULMALAR VARDIR
Sosyal hayata baktıklarında toplumda sosyal anlamda tehlikeli bir kutuplaşma, ayrışma sosyal ve ahlaki olarak ta bozulma ve dejenerasyon mevcut olduğunu belirten Şimşek; ”Hükümet bu konuyu Milli bir mesele olarak görmemekte siyasi olarak yaklaşmakta her Milli Eğitim Bakanı değiştiğinde de Milli Eğitim politikalarını değiştirmektedir
MÜSLÜMAN MÜSLÜMANA KIRDIRILIYOR
Hükümet siyasi olarak ta AB ve özellikle ABD ‘nin kayığına bindiğini. Irakta, Libya’da; Mısır'da ve Suriye’de izlediği politikalarla BOP Eş başkanı olarak Müslümanı Müslümana kırdırmakta hatta Suriye’de Irak’ta olduğu gibi Müslüman ülkelere yabancı güçleri davet ederek daha fazla göz yaşına sebebiyet verecek bir savaş çığırtkanlığı yaptığını söyleyen milletvekili şimşek: “Dini ritüelleri ön plana çıkararak halkın oyunu almış ve iktidar olmuş bir partinin bu konudaki söylemleri ile taban tabana zıt hareket ettiği artık Milletimizin gözünden kaçmamaktadır.” diyerek şöyle devam etti:
“Soruyorum size bizim İran’la Irak’la , Suriye ile ve Mısır’la ne alıp veremediğimiz var? Oralara demokrasi getireceğiz diyenlerin özellikle de sayın Başbakanın kendi demokrasi anlayışını sorgulaması gerektiğini düşünüyoruz. Geçmişinde “hem laik hem Müslüman olunmaz” diyen ve ülkenin yüzde ellisini vatandaşı saymayan birinin başka ülkelere demokrasi ihraç etmeye çalışması abesle iştigaldir.Bu Ortadoğu coğrafyasında batının çıkarları için onlarla işbirliği yaparak hatta daha ileri söylemlerle Ortadoğuyu dizayn etmeye çalışmak Türkiye’nin çıkarları açısından maalesef çok tehlikeli ve hatalıdır. Ortadoğu ülkeleri ile iyi geçinerek bu bölgedeki kaynakları ortak çıkarlar doğrultusunda kullanmak varken AB ve ABD’ye bu kaynakları peşkeş çekmek kimin çıkarınadır? Bizi Ortadoğu da bir bataklığa çekmek isteyenler kendi çıkarlarını hayata geçirmek istemektedirler. Öyle ise biz kime hizmet ediyoruz? Bunun da takdirini vatandaşlarımıza bırakmak istiyorum.
KALKINMA: HALK FAKİRLEŞTİRİLEREK YAPILMAZ
Hükümet ekonomide üretime dayanmayan gerçekçi olmayan sanal politikalarla sıcak para politikalarına dayalı kırılgan bir politika izlediğini, Kal
Bu hükümet bütçe açıklarını ve dış ticaretteki dengesizlikleri hep halkın sırtına yükleyerek düzlüğe çıkmaya çalışmaktadır. Ek
DÜNYANIN EN PAHALI AKARYAKITINI KULLANIYORUZ
Dolaylı vergiler sayesinde Dünya da en pahalı akaryakıtı kullanan ülkeyiz.Üreticim
BORÇ BATAKLIĞINDAYIZ
2002 yılında hane halkı borcunun GSYH ‘ya oranı %2 iken 2012 yılı sonunda %18 olmuştur.Bunun yanı sıra 2012 yılı sonu itibarı ile hane halkının 275 Milyar TL.lik tüketici kredisi ve kredi kartı borcu vardır.Hane halkı artık borcunu borçla kapatmaktadır.Ba
Türkiye’de son on yıldır belirgin olarak düşüş gösteren yurt içi tasarruf oranı benzer ekonomik göstergelere sahip ülkelerin yurt içi tasarruf oranlarının altına düşmüştür.2012 yılında yurt içi tasarruf oranı %14.3 tür.2013 Haziran ay’ında yıllık TÜFE artışı %8.30 ile son dokuz ay’ın en yüksek düzeyine ulaşmıştır.ÜFE ise %5.23 olarak gerçekleşmiştir.
Ülkemizde kayıt dışı istihdam %40’ lara varmıştır.bunla mutlaka mücadele edilmelidir.Türk Lirası haziran sonunda Mart sonuna oranla %6.5 değer kaybetmiştir.Tür
DIŞ BORÇTA CUMHURİYET TARİHİMİZDE KIRILAN REKORU GİZLEMEKTEDİR
Borçlanma: Uluslararası Para Fonu IMF’ye borcu kapatmakla övünen AKP dış borçta cumhuriyet tarihimizde kırılan rekoru gizlemektedir.Bi
2002 de 129.6 Milyar dolar olan Türkiye’nin toplam dış borcu 2013 yılı ilk çeyreği itibarı ile 349 Milyar 895 milyon dolara yükselmiştir.
Kamunun 2002 yılında 155.2 milyar TL olan iç borç stoku 2012 yılı sonunda 408.3 milyar TL.ye ardından 2013 yılı ilk çeyreğinde de 415.1 milyar TL.ye yükselmiştir.
Merkezi Yönetim brüt borç stoku 30 Haziran 2013 tarihi itibarı ile 552.1 milyar TL.ye yükselmiştir.201
Bu özel sektörün 240 Milyar dolarlık dış borcu ile düşünüldüğünde Türkiye’nin toplam borç yükü 1 trilyon TL.yi aşmış durumdadır.Tüket
2003 yılında toplam dış borç stokunun GSYİH’ya oranı %47.3 iken , 2013 yılı birinci çeyrek itibarı ile bu oran %43.15’e gerilemiştir.Diğ
Ülkemizin kısa vadeli dış borçlarının toplam dış borca oranı 2002 yılında %13 iken 2013 Mart ay’ı itibarı ile %33 e yükselmiştir.
Kısa vadeli borçların bu denli artması hem döviz kuru riskinin yukarı doğru artmasına sebep olmakta hem de sıcak paraya dayalı bir borçlanma döngüsü yaratmaktadır.Bi
Tüketici kredileri ve kredi kartı borçlanmalarında
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu verilerine göre Mart 2013 sonu itibarı ile tüketicilerin bankalara olan toplam borcu 280.1 Milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Özellikle vatandaşlarımız bu borçlarını yeni tüketici borçları ve kredi kartları üzerinden borcu borçla ödeyerek döndürmeye çalıştığı görülmektedir. Bu da bize bu konudaki vahametin boyutunu göstermektedir.H
Gelir dağılımı açısından da Türkiye OECD’nin raporuna göre Çin,Meksika ve Türkiye gelir dağılımı eşitsizliği konusunda da en önde gelen ülkeler sıralamasında 3. Sırada yer alarak gelir dağılımı uçurumunun en derin olduğu ülkeler konumundadır.
On yıldır lafta kalan yaratıldığı iddia edilen ekonomik mucizenin esasen anlatıldığı gibi olmadığı OECD raporunda net olarak ortaya konulmaktadır.
TÜRKİYE’DE GELİR DAĞILIMI İÇLER ACISI
Diğer yandan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının yapmış olduğu bir araştırma Şubat 2013 te internette yayınlanması ile beraber Türkiye’de gelir dağılımının içler acısı durumunu ortaya koymuştur.Araştı
KÜÇÜK ESNAF KAN AĞLIYOR
Türkiye’de esnafın ve sanatkarımızın ve kobilerin durumu Türkiye’nin sosyo ekonomik ve demografik yapısı açısından son derece önemli olan esnaf ve sanatkarlarımız son on yıldır zor günler geçirmektedir. İk
Bu konuda Milliyetçi Hareket Partisinin verdiği kanun teklifleri iktidar Millet Vekillerinin sayısal çoğunlu ile ret edildiğini bilgilerinize sunmak isterim.2 Milyona yaklaşan esnaf ve sanatkar hala finans kaynaklarına ulaşmakta sorun yaşamaktadırlar.
Merkez Bankasının takip ettiği karşılıksız çekler 2013 yılının ilk altı ayında 421 bin 408 adet olarak gerçekleşmiştir.
İktidar ülkemizin varlıklarını yok pahasına satmaya devam etmektedir.Özell
ÖZELLEŞTİRME MANTIĞI İLE YANDAŞLARA PEŞKEŞ ÇEKİLMİŞTİR
Ayrıca hükümet elektrik santrallerinin özelleştirilmesi
SAĞLIK POLİTİKALARI:
Ayrıca ülkede son on yıldır uygulanan sağlık politikaları siyasi olarak oya tahvil ve popülizm yüzünden gelinen noktada ülkedeki bir hizmet sunumu yerine niceliğe önem veren hastaların her gün hastane hastane dolaştığı ancak netice allamadığı bu gün gelinen noktada bütün çıplaklığı ile ortaya çıkmıştır.Sağlık hizmetlerinde asıl olan nitelikli hizmettir. Günde 100-150 hastaya bakan ayrıca ameliyat ve vizite yapan bir hekimin nitelikli hizmet vermesi maalesef mümkün değildir. Bu gün hastalar müracaat etmesi gereken yönlendirilmiş bölümlere değil elindeki T.C. numarası ile istediği doktora giden hasta esas gitmesi gereken doktora muayene oluncaya kadar birkaç doktora boşuna müracaat ederek hem hekimin zamanından çalmakta hem mali yönden sosyal güvenlik kurumuna gereksiz mali yükler getirmekte hemde hastalığın tedavisi gecikmektedir. Çünkü sistem hastaya diyor ki hiçbir elemeye ve yönlendirmeye tabi tutulmadan fırsatını bulduğun doktora muayene ol hem de bu popülizimle siyasi olarak kanalize ol. Artık sağlık hizmeti de hak getire. Önemli olan senin tatmin olman ve siyaseten kanalize olman denmektedir. Ayrıca sağlık hizmetlerindeki bu performans yasası ile hastane çalışanlarına özlük haklarına yansımayan hastaneden hastaneye farklık gösteren ek ödeme yapılması bir garabet haline gelmiştir. Hekim hekime, hastane hastaneye düşman olmuştur. Hastalar hastaneler de problemleri ile ilişkilendiriler
Hekimler ve hastane çalışanları öz güven içinde çalışmalı bu ay ne kadar döner sermaye alacağım,aldığım evin ya da arabanın taksitini ödeyebilecek miyim kaygısından uzak olmalıdır. Hekimler bu performans yasası nedeni İle geleceğe ait uzun vadeli planlar yapamamakta, tatile bile çıkamamakta dırlar. Ancak netice itibarı ile sistemin kurbanları yine hastalardır. Gereksiz ilaç kullanımı ve uzun süren tedaviler hem hastaya hem de ekonomiye zarar vermektedir. Bu kesinlikle sürdürülebilir bir sistem değildir. Türkiye de sağlık hizmeti sunumu mantığının mutlaka değişmesi gerekmektedir.
ÇİFTÇİYE DARBE İNDİRİLMİŞTİR
Bu bölümde sizinle Samsun’umuzun siyasi yapısını ve ekonomik göstergelerini paylaşmak istiyorum. Hepinizin bildiği gibi Samsun’un ekonomisi daha çok tarıma dayalıdır. Sanayi,hayvancıl
SANAYİ BAŞKA İLLERE KAYDIRILMIŞTIR
Çevre illere göre yetersiz teşvik alan Samsun’un sanayisi başka illere kaymış ve Samsun’umuz maalesef sanayi de de istenilen seviyeye gelememiştir. Turizm alanında yaz ve kış turizmine oldukça açık olan Samsun’un bu değerleri de istifadeye sunulamamıştır. Bildiğimiz kadarı ile sayın Valimizin gayretleri ile Samsun’da turizm ve tarım master plan çalışmaları yeni başlatılmıştır. Samsun’un ithalat-ihracat oranları komşu illere ve Türkiye oranlarına göre daha düşük , işsizlik yüksektir. Samsun son yıllarda göç veren bir şehir haline gelmiştir.
Biraz uzun mu tuttum bilmiyorum ama sorunlar bu kadar çok olunca da kısa kesmek mümkün olmadı. Esasen size bu gün burada iyi şeyler söylemek isterdim. Buda mümkün olmadığı için biraz içinizi kararttım her halde . Bu gerçekleri kamuoyunun bilmesi lazım diye düşünüyorum. Sizin aracılığınızla da bunları kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. Ülkelerin kaderinde iktidarlar kadar onlara oy verenlerinde sorumluluğu olduğu düşüncesindeyim. O bakımdan yukarıdaki eleştirilerimiz her ne kadar siyasi argümanlar içerse de daha çok resmi bilgiler ve reel politikalar üzerine olmuştur. Bu konuları kamuoyu ile paylaşmada önemli bir görevi yerine getiren siz değerli medya mensuplarına teşekkür ediyorum.