Sayın Oğan'ın 1 Şubat 2018 tarihinde Haber türk TV'de konuk olduğu Senem Toluay Ilgaz ile Enine Boyuna programındaki yaptığı değerlendirmelerle adeta ders verdi.
Sinan Oğan’dan Çok Konuşulacak İddia: “Demir Çimento, İhracat Adı Altında ve HDP’li Belediyeler Tarafından Terör Örgütüne Ulaştırıldı!”Sinan Oğan, dün akşam Haber Türk TV ekranlarında yayınlanan Senem Toluay Ilgaz ile Enine Boyuna programında, Afrin’deki terör örgütlerine yönelik düzenlenen Zeytin Dalı Operasyonu’nda yaşanan gelişmeleri değerlendirdi ve çok önemli iddiaları gündeme taşıdı.
Sinan Oğan’ın yanı sıra programında diğer konukları E. Tümgeneral Ahmet Yavuz, Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, Gazeteci Yazar Orhan Bursalı, Gazeteci Metin Özkan ve Prof. Dr. Mehmet Şahin oldu.
Oğan,
Burseya Dağı’nda ele geçirilen mevzilerin basit yapılar olduğuna dikkat çekerek, bunların malzemesinin ihracat adı altında Öncüpınar Sınır Kapısı’ndan geçirildiğini söyleyerek öte yandan da HDP’li belediyelerin terör örgütlerine ciddi desteğinin altını çizdi.
Sinan Oğan’ın değerlendirmelerinden satır başları şöyle:“Ortadoğu Kimin Eli Kimin Cebinde Belli Olmayan Bir Coğrafya”
Orta Doğu coğrafyası, kimin eli kimin cebinde belli olmayan bir coğrafya. Koskoca Orta Doğu coğrafyasını bir harekatla cam gibi arkasını görür bir hale geliriz dersek yanılırız. Rusya, yapılan bir araştırmaya göre Türkiye’nin en güvendiği ülkeler arasında Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden sonra üçüncü sıraya gelmiş durumda. Bugün baktım ve biraz da şaşırdım. Öte taraftan bakıyorsunuz,
Reyhanlı katliamının baş sorumlusu terörist Mihraç Ural, Soçi’de. Moskova’dan izinsiz bunun Soçi’ye gelmesi mümkün değildir. Diğer yandan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) bizim NATO’da müttefikimiz ama ABD’nin kontrolünde oradan teröristler gelip Türkiye’ye karşı Afrin’de terör eylemlerine devam ediyorlar. Dolayısıyla, bu harekat ve daha sonraki harekatlar da Orta Doğu’da kimin elinin kimin cebinde olduğunu göstermeye çok yetmeyecek çünkü coğrafya buna çok müsait değil. Coğrafyadaki yapılar, grift ilişkilerle birbirine geçmiş yapılar.
“Hatay ve Kilis’e Roketler 15-16 Kilometreden Atılıyor”
Kilis’e atılan roketlerle ilgili bir hususun altını bölgeden de aldığımız bilgiler doğrultusunda çizmek istiyorum.
Bölgedeki arkadaşlarımız, roketlerin çok yakın mesafeden atıldığını söylüyorlar. Sadece havada ilerlerkenki ya da düştüğündeki değil roketlerin atıldığı anda çıkan ses de bölgeden duyuluyor. Muhtemelen Darmık Dağı civarından atıldığı, kuş uçuşu 15-16 kilometre olan Doğançay ve Duruca köyü arasındaki bir noktadan sınıra iyice hareketli araçlarla sokulup atıldığı ifade ediliyor. Ayrıca bu atılan füzeler yatay giden bir füzeler değil. Çoğu Rus yapımı ve rastgele atıldığını, hedefe saplanma durumuna bakıldığında yukarıdan indiğini görüyorsunuz. Darmık Dağı’nın alınması ve hedeflenen yeşil hat tamamlanmadan Kilis’e atılan roketlerin kısa süre içerisinde maalesef ki, ardının hemen kesilmeyeceği kanaatindeyim.“Üst Akılın Desteğiyle İnşa Edilen Yapılar”
Operasyonun yavaş ilerlediği düşüncesinde değilim.
Türkiye, son derece hassasiyetle bu operasyonu sürdürüyor. Bölgede artık yavaş yavaş meskun mahallere de giriliyor. Türkiye, meskun mahalde sivil can kaybı olmamasına da büyük özen gösteriyor. Şimdi bakıyoruz, örneğin Burseya Dağı’nda ele geçirilen mevzilerin bölge halkı tarafından yapılması mümkün değil. Burada çok büyük bir askeri tahkimat yapılmış. Oradaki kaleler, tüneller, mevziler aylarca belki yıllarca 'üst akıl'ın da desteğiyle inşa edilen komplike yapılar...
Türkiye, sınıra 800 kilometrelik bir hat çekiyor, bunun neredeyse daha komplike olanını Afrin sınırına çekmişler.“Böylesine Yapıların İnşaası Esnasında Nasıl Gözden Kaçtı?”
Terör örgütü PKK, zaten o bölgede hep vardı
. Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın propagandalarına başlamak için ilk gittiği yer de Afrin’dir. Bölge, PKK’nın geleneksel olarak güçlü olduğu bir bölge ve yapılar basit yapılar değil, betonarme yapılar. Onları orada bugünden yarına kadar hemen yapmak mümkün değil. Demek ki çok uzun süredir PKK/YPG buna hazırlanıyordu. Malzemelerin temini ve bunların yapılması çok kolay işler değil. Bunlar gizlenecek yapılar değil. Bunları biz fark edemedik mi? Bunları müttefiklerimizden habersiz yapmaları mümkün değil. İstihbarat paylaşımı noktasında hiç bunun istihbaratı bizimle paylaşılmadı mı? Çünkü bölgede Rus askeri noktaları var, sürekli keşif uçuşu yapan ABD’nin İHA’ları ve bizim İHA’ları var. Bunların yapım aşamasından nasıl gözden kaçtığına da doğrusu şaşırıyorum.
“İhracat Adı Altında ve HDP’li Belediyelerden Ciddi Malzeme Desteği Var”
Tow tanksavar ABD'den, Katyuşa Rusya’dan... Peki, YPG’nin mevzi yapmak için kullandığı Demir çimento nereden geliyor? Öncüpınar Sınır Kapısı'ndan bölge IŞİD’in elindeyken ve sonraki süreçte de ihracat adı altında bölgeye çimento gitti ve şimdi karşımıza YPG’lilerin mevzileri çıkıyor. Ayrıca HDP’li belediyelerden de giden ciddi malzeme desteği var.