Toplumsal olaylarda sosyal medyanın farkındalık yaratma gücünü değerlendiren Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Ceren Saran, sosyal medya platformlarının toplum üzerinde önemli bir etki yarattığını belirtti. Dr. Saran, “Sosyal medya, görünmeyen konuların gündeme taşınmasında yer yer kaldıraç işlevi görüyor” diyerek, bu platformların ana akım haber medyasının dışında kalan birçok toplumsal sorunu görünür hale getirdiğini vurguladı. Toplumun farklı kesimlerine ulaşan sosyal medya, özellikle güncel olaylar ve toplumsal meselelerde hızlı bilgi akışı sağlayarak kamuoyunu harekete geçirebiliyor.Dr. Saran, sosyal medyanın en büyük avantajlarından birinin, insanların bir araya gelerek toplumsal olaylar hakkında farkındalık oluşturabilmeleri olduğunu belirtti. Ana akım medyada görünür olmayan birçok konu, sosyal medya sayesinde geniş kitlelere ulaşıyor ve artık göz ardı edilmesi imkânsız hale geliyor. Özellikle Twitter (X), Instagram ve TikTok gibi platformlar, toplumsal olayları ve haberleri hızlı bir şekilde yaymakta büyük rol oynuyor.
Farklı Sosyal Medya Platformlarının Etkisi
Sosyal medyanın toplumsal olaylarda farkındalık yaratma potansiyelinin farklı platformlar üzerinden şekillendiğini belirten Dr. Saran, her platformun kendine özgü dinamikleri olduğunu söyledi. Twitter (X)'ın haber ve gündemle ilgili içeriklerin paylaşımı konusunda etkili olduğunu belirten Dr. Saran, buradaki kullanıcı kitlesinin gündemi yakından takip ettiğini ve platformun toplumsal olaylara duyarlı bir yapısının olduğunu ifade etti.Instagram ve TikTok gibi platformların ise daha çok görsel ve multimedya odaklı içeriklerle etkili olduğunu belirten Saran, “Bu platformlar, video ve fotoğraf odaklı yapısıyla toplumsal olaylar hakkında farkındalık yaratmada farklı bir yöntem sunuyor. Kullanıcıların içeriklerini daha etkileyici hale getirerek geniş kitlelere ulaşmasını sağlıyor. Instagram’da haber takibi ve toplumsal konular hakkında farkındalık oluşturma amacıyla yapılan paylaşımların sayısı giderek artıyor. Özellikle görsel estetik ve multimedya unsurları, bu platformlarda mesajın etkili bir şekilde yayılmasını sağlıyor” dedi.Saran, her platformun kendine özgü kullanıcı kitlesi ve kültürü olduğuna dikkat çekerek, “Örneğin Instagram ve TikTok, lifestyle içeriklerin yanı sıra toplumsal meselelerle ilgili içeriklerin de paylaşıldığı platformlar haline geldi. Ancak bu içerikler, platformun dinamiklerine göre şekilleniyor ve daha çok görsellik üzerinden etkili oluyor. Twitter ise daha çok haber ve gündem odaklı, metin ağırlıklı içeriklerin yer aldığı bir platform olarak öne çıkıyor” diye konuştu.Etik Sorunlar ve Nefret Söylemi
Sosyal medyada farkındalık yaratmanın önemli olduğu kadar, kullanılan dilin ve içeriğin etik açıdan doğru olmasının da büyük bir önemi var. Dr. Saran, sosyal medya platformlarında nefret söylemi ve yanlış bilgilendirme (dezenformasyon) tehlikesine karşı dikkatli olunması gerektiğini belirterek, “Dijital platformlarda içeriklerin hızla yayılması, yanlış bilginin de aynı hızla yayılmasına neden olabiliyor. Bu nedenle, içeriklerin doğruluğunun kontrol edilmesi ve güvenilir kaynaklara dayandırılması büyük önem taşıyor” dedi.Nefret söyleminin toplumsal barışı tehdit ettiğini vurgulayan Saran, sosyal medya platformlarında ötekileştirici, ayrımcı ve kışkırtıcı dil kullanımından kaçınılması gerektiğini ifade etti. Ajitasyon dilinin kullanılmamasının önemine de değinen Saran, özellikle toplumsal olaylara dair içeriklerde mağduriyetin yeniden üretilmemesi gerektiğini söyledi. Sosyal medyada paylaşılan içeriklerde etik ihlallerin önlenmesi gerektiğini belirten Saran, çocuk fotoğraflarının kullanılması gibi konuların ciddi sorunlar yaratabileceğini de vurguladı.Dr. Saran, “Ajitatif bir dil kullanılarak, acı olaylar sansasyonel hale getirilebiliyor. Bu durum, toplumsal meselelerin ele alınışında ciddi etik sorunlara yol açıyor. Etkileşim ve takipçi kazanmak uğruna yapılan bu tür paylaşımlar, zaten yeterince trajik olan gerçeklikleri deforme ederek daha da kışkırtıcı bir hale getiriyor. Bu tarz içeriklerde kullanılan müzikler ve görseller, mesajın etkileyiciliğini arttırmak amacıyla dikkatli bir şekilde seçilmeli, ancak etik sınırlar içinde kalınmalı” dedi.Deprem Haberciliği ve Sosyal Medya Rehberi
Son dönemde sosyal medyada bilgi kirliliği ve yanlış bilgi yayılmasının önlenmesi için çeşitli rehberler hazırlanıyor. Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi, 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen deprem sonrası sosyal medya kullanıcıları ve gazeteciler için bir “Deprem Haberciliği Rehberi” hazırladı. Bu rehber, dijital platformlarda depremle ilgili haber yaparken dikkat edilmesi gereken etik ilkeleri ve doğruluk kontrolü süreçlerini içeriyor.Dr. Saran, “Bu tür rehberler, sosyal medya kullanıcılarının ve gazetecilerin toplumsal olaylar hakkında doğru ve etik bir şekilde bilgi paylaşmasını sağlamak için oldukça önemli. Rehberler, haber üretimi ve paylaşımında sorumluluk bilincini geliştirmek adına faydalı bir kaynak sunuyor” şeklinde konuştu.Sosyal Medyada Farkındalık Yaratmak İçin Stratejiler
Sosyal medya platformlarında farkındalık yaratmak için stratejik bir yaklaşımın gerekli olduğunu belirten Dr. Saran, kullanıcıların içeriklerini yaygınlaştırmak için platformların algoritmalarına uygun hareket etmeleri gerektiğini söyledi. Algoritmaların, kullanıcı etkileşimleri ve içerik türlerine göre çalıştığını belirten Saran, “Bir içeriğin geniş kitlelere ulaşması, algoritmaların nasıl çalıştığına bağlıdır. Kullanıcılar, içeriklerini paylaşırken bu algoritmalarla uyumlu olacak şekilde hareket etmelidir. Etkileşim oranı yüksek içerikler, daha fazla kullanıcıya ulaşma şansı yakalar” dedi.Dr. Saran, kullanıcıların toplumsal olaylarla ilgili farkındalık yaratmak amacıyla paylaşımlar yaparken etik ilkelere sadık kalmaları gerektiğini belirtti ve şu tavsiyelerde bulundu: “Tüm sosyal medya platformlarında aktif olmak, her platformun dinamiklerine uygun içerikler üretmek ve kullanıcıların ilgisini çekecek stratejiler geliştirmek önemli. Ayrıca kullanılan dilin, görsel ve müziklerin etik sınırlar içinde kalmasına dikkat edilmeli. Özellikle toplumsal meselelerde nefret söyleminden uzak durulmalı ve doğru bilgiye dayalı içerikler paylaşılmalı.”