Dünyaca ünlü kristal markası Swarovski, 2024 Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımlayarak çevreye duyarlı politikalarını ve stratejik hedeflerini kamuoyuyla paylaştı. Raporda yer alan veriler, markanın iklim değişikliğiyle mücadeledeki kararlılığını ortaya koyarken, 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşma hedefinin altı çiziliyor.
Emisyonlarda %46 düşüş sağlandı
Swarovski, 2019 yılından bu yana sera gazı emisyonlarında %46 oranında azalma sağladı. Şirket, Science Based Targets initiative (SBTi) ile uyumlu olarak uzun vadeli emisyon azaltımı planlarını uygulamaya devam ediyor.Enerjisini doğadan alıyor
Swarovski Created Diamonds ürün serisi, %100 yenilenebilir enerji ile üretiliyor. Aynı zamanda Eternity ve Galaxy koleksiyonlarında %100 geri dönüştürülmüş altın ve gümüş kullanılarak çevresel etki minimuma indiriliyor.ReCreated™ kristallerle kaynak tasarrufu
Doğal kaynak kullanımını %40 azaltan ve %34 daha düşük çevresel etkiye sahip ReCreated™ kristallerin kullanım alanı genişletiliyor. Bu çevreci kristaller şu anda 50'den fazla mücevher ürününde yer bulmuş durumda.LEED Platinum ile sürdürülebilir mimari
New York’taki amiral mağazası “Swarovski on Fifth”, sürdürülebilir bina sertifikalarının en prestijlisi olan LEED Platinum’a layık görüldü. Bu ödül, markanın yapı alanındaki çevreci yaklaşımını da simgeliyor.130 yıllık miras, geleceğe taşınıyor
Swarovski CEO’su Alexis Nasard, “Sürdürülebilirlik sadece bir strateji değil, markamızın DNA’sının bir parçası. Zorluklara karşı değerlerimizle hareket etmeye devam ediyoruz” diyerek, hem geçmişten gelen sorumluluk bilincini hem de geleceğe yönelik vizyonu vurguladı.Sürdürülebilirlik, LUXignite stratejisinin merkezinde
Marka, LUXignite stratejisi kapsamında sürdürülebilirliği tasarımdan ambalaja, üretimden tedarik zincirine kadar tüm süreçlerine entegre ediyor. Bu süreçte çalışanların yaratıcılığı ve çevreye bağlılıkları temel itici güç olarak öne çıkıyor.Gelecek nesiller için yenilik ve sorumluluk
Swarovski, 130 yıllık mirasını çevreci inovasyonla geleceğe taşıyor. Rapor, sadece bugünün değil, gelecek kuşakların da çıkarlarını gözeten sorumluluk odaklı bir şirket kültürünün örneğini sunuyor.