ABD'nin 2024 başkanlık seçimlerini kazanan Donald Trump, bu zaferle birlikte yalnızca Amerikan siyasetinde değil, küresel ekonomik piyasalar üzerinde de derin etkiler yaratıyor. Finansal piyasalarda Trump'ın yeniden başkan seçilmesiyle birlikte, dolar ve ABD tahvilleri yükselişe geçerken, altın fiyatlarında dikkat çekici bir düşüş yaşandı. Özellikle, Trump'ın ticaret politikalarına yönelik geçmişteki korumacı yaklaşımlarının, ekonomik belirsizlikleri yeniden gündeme getirebileceği ifade ediliyor.
Dolar Endeksi ve ABD Tahvilleri Yükseliyor
ABD’nin 10 yıllık tahvil faizlerinde de belirgin bir artış kaydedildi. Ekonomik aktörler, Trump’ın başkanlığı döneminde izlediği korumacı ticaret politikalarının etkilerini göz önüne alarak, ABD ekonomisinde enflasyon risklerinin yükselebileceğini öngörüyor. Bu beklenti, doların güvenli liman olarak öne çıkmasına ve tahvil faizlerinin artış göstermesine yol açıyor. Uzmanlar, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bu süreçte faiz indirimlerinde daha temkinli davranabileceğini belirtiyor.
Altın Fiyatları Sert Düşüş Yaşadı
Trump’ın başkanlığa yeniden seçilmesinin ardından, ons altın fiyatları %3’ün üzerinde değer kaybetti. 2.743 dolardan 2.652 dolara gerileyen altın, Trump’ın olası enflasyonu tetikleyebilecek politikalarının bir yansıması olarak güvenli liman talebinin azalmasıyla değer kaybetti. Trump’ın korumacı ticaret politikaları, piyasalarda güvenli liman olarak bilinen altın üzerinde baskı yaratarak fiyatların düşmesine yol açtı.
ABD'nin Ticaret Politikasında Yeniden Belirsizlik
Trump’ın yeniden başkanlık koltuğuna oturması, ABD’nin ticaret politikalarına dair yeni belirsizlikler getiriyor. Ekonomi çevrelerinde Trump’ın ilk başkanlık döneminde uyguladığı sert ticaret politikalarının geri dönebileceği konuşuluyor. Özellikle Avrupa Birliği ile yaşanan ticaret gerilimlerinin yeniden alevlenmesi olasılığı, küresel ekonomiyi tedirgin ederken, piyasalarda da geniş çaplı dalgalanmaların yaşanmasına neden olabilir. ABD’nin ticaret savaşlarına geri dönme ihtimali, hem Amerikan ekonomisini hem de küresel piyasaları zorlayacak faktörler arasında görülüyor.
Korumacı Yaklaşım, Küresel Ekonomiyi Zorluyor
Trump’ın başkanlık sürecinde korumacı ticaret politikalarının tekrar gündeme gelmesi, ABD dışındaki ülkeler için ekonomik belirsizliklerin artmasına neden oluyor. Trump’ın ticari anlaşmalarda daha agresif bir yol izleyebileceği ve bunun sonucunda küresel tedarik zincirlerinin yeniden şekillendirilebileceği öngörülüyor. Bu durum, ABD'nin başta Çin olmak üzere pek çok ülkeyle ekonomik ve ticari ilişkilerini zora sokabilir. Özellikle Avrupa Birliği ile yaşanan ticari gerilimlerin tekrar gündeme gelmesi, altın gibi güvenli liman varlıklarına talebi düşürürken, doların güçlenmesine katkı sağlayabilir.
Trump’ın Ekonomik Politikalarına Bakış
Trump’ın başkanlığı süresince ekonomide sergilediği yaklaşımlar, iş dünyasında ve finansal piyasalarda farklı yorumlara neden oluyor. Trump’ın vergi politikalarının ABD iç piyasasına olumlu yansıması beklenirken, korumacı politikaların uluslararası ticarette belirsizlik yaratarak küresel ekonomiyi sarsabileceği tahmin ediliyor. Ekonomik reformlar ve iç pazara yönelik teşvik politikaları, ABD ekonomisinde geçici bir büyüme sağlayabilir; ancak uzun vadede ticaret savaşlarının maliyetleri ağır olabilir.
Küresel Piyasalarda Riskler Devam Ediyor
Trump’ın başkanlığı, finansal piyasaları doğrudan etkileyen unsurlardan biri olarak dikkat çekerken, jeopolitik riskler ve küresel ekonomik belirsizlikler de piyasalarda volatiliteyi tetikliyor. Bu süreçte ABD'nin stratejik politikaları, yalnızca Amerikan ekonomisini değil, diğer ülkeleri de etkileyerek küresel ticarette geniş çaplı riskler yaratabilir. Doların güçlenmesi ve ABD tahvillerinin yükselişi, özellikle gelişen ülkelerin ekonomik dengelerinde dalgalanmalara neden olabilir.
Trump Kimdir? Neden Bu Kadar Merak Ediliyor?
İş dünyasında yakaladığı başarılarla tanınan Donald Trump, sert ve kendine özgü üslubuyla yalnızca ABD’nin değil, tüm dünyanın dikkatini çekiyor. 1946 yılında New York’ta doğan Trump, inşaat ve gayrimenkul sektöründe yükselerek 1980’li yıllarda adını duyurdu. ABD tarihinin en tartışmalı başkanlarından biri olan Trump, ilk başkanlık döneminde hem iç politikada hem de uluslararası arenada dikkat çeken kararlar alarak adından sıkça söz ettirdi. Trump’ın kişiliği, geleneksel politikacı kimliğinden ayrılan tarzı ve iddialı söylemleri, onu sadece bir lider değil, aynı zamanda bir fenomen haline getiriyor.
Trump’ın İlk Başkanlık Döneminde Neler Yaşandı?
Trump’ın 2017-2021 yılları arasındaki ilk başkanlık döneminde aldığı kararlar, küresel ekonomi ve siyaset üzerinde derin etkiler yarattı. ABD’nin Paris İklim Anlaşması'ndan çekilmesi, Çin’e karşı uyguladığı yüksek gümrük tarifeleri ve NATO’ya yönelik eleştirileri, dünya genelinde tartışmalara yol açtı. Trump’ın göçmenlik politikaları ve "Önce Amerika" yaklaşımı, ABD iç siyasetinde de büyük yankı uyandırırken, başkanlık döneminde yaşanan olaylar ve aldığı sert kararlar hafızalarda derin izler bıraktı.
Trump'ın İkinci Dönemi Ne Getirecek?
Trump’ın ikinci başkanlık dönemi, sadece ABD değil, tüm dünya için yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. Trump’ın ekonomik ve ticari politikaları, küresel güç dengelerini yeniden şekillendirebilir. Özellikle ABD-Çin ticaret ilişkilerinde yeni bir sayfa açılması, Avrupa Birliği ile ticari gerilimlerin alevlenmesi, jeopolitik gerginliklerin artması ve küresel ekonomide belirsizliklerin yükselmesi muhtemel gelişmeler arasında yer alıyor.
Haber: GARABEY