Türk PDR Derneği: Her okula psikolojik danışman atansın

 Türk PDR Derneği Samsun İl Temsilciliği üyesi ve yöneticileri psikolojik danışmanlar olarak  ‘her okula psikolojik danışman atanması gerekliliği’nden hareketle,  norm kadro yönetmeliğinin güncellenmesi talebi ve 30 Eylül Ulusal Psikolojik Danışmanlar Günü vesilesiyle 30 Eylül Cumartesi Saat 13.00’te Cumhuriyet Meydanı’ nda basın açıklaması gerçekleştiriyor. 

Türk Pdr Derneği Samsun İl Temsilciliği tarafından konuyla ilgili yapılan basın duyurusu ve açıklaması şu şekilde:

Değerli Psikolojik Danışman meslektaşlarım, sevgili PDR lisans öğrencilerimiz, değerli katılımcılar ve  basın mensupları,

Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde sunulan Rehberlik ve Psikolojik Danışma hizmetlerinin çocuklarımızın, gençlerimizin üstün yararı gözetilerek eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması temelinde tüm öğrencilere ve eğitim paydaşlarına ulaştırılması için Milli Eğitim Bakanlığı Rehber Öğretmen/Psikolojik Danışman Atama Norm Yönetmeliği değişikliğinin sağlanması talebimizi yetkililere tekraren iletmek amacıyla düzenlemiş olduğumuz basın açıklamasına hoş geldiniz. Davetimize icabet ederek haklı talebimizde bizleri yalnız bırakmadığınız için her birinize çok teşekkür ederim.

Yaklaşık 6 ay önce bizlere verilmiş bir söz için  yine bu meydanda hep beraberdik. 23 Ocak 2023 tarihinde MEB koordinesinde düzenlenen “Akran Zorbalığını Önlemede Bütüncül Okul Yaklaşımı” çalıştayında  dönemin Milli Eğitim Bakanı bugünün TBMM Eğitim Komisyonu Başkanı Sayın Prof. Dr. Mahmut ÖZER’İN “2023 öğretmen atamalarında her okulda Rehber Öğretmen/Psikolojik Danışman olacak şekilde öncelik vereceğiz” açıklaması akabinde bu sözün yerine getirilmesi için öncelikle mevcut atama norm yönetmeliği değişikliği zaruriyeti ve nihayetinde yine sayın Bakanın 27 Mayıs tarihli “100 öğrencisi olan her okula Rehber Öğretmen/Psikolojik Danışman olacak şekilde norm yönetmeliği değişikliğini yaptık ve onay için Cumhurbaşkanlığına gönderdik” açıklamalarıyla umutlanan on binlerce meslektaşımız ve bizler o günden bugüne Resmi Gazete yolu gözler olduk.

Gerek katıldığı resmi programlarda gerekse televizyon programlarında, yazılı basına verdiği röportajlarda bu yönde atılan adımları tüm kamuoyu önünde açıkça ifade eden sayın Bakanın bu açıklamaları Milli Eğitim Bakanlığının resmi web sitesinde de hala durmaktadır. Bu paylaşımlar ilgili değişikliğe ilişkin görev alanı kapsamında konunun en yetkili kişisi tarafından yapılan açıklamalardır. Kişinin değil Devletin Bakanının açıklamalarıdır.

Sayın Prof. Dr. Mahmut ÖZER’in açıklamaları Milli Eğitim sistemi içindeki mevcut Psikolojik Danışma ve Rehberlik hizmetinin tüm öğrencilere ulaştırılması noktasında tam olarak ihtiyacı karşılamasa da mevcut şartlar altında bu hizmete duyulan ihtiyacın farkındalığı anlamında son derece önemlidir. Yapılacak bu düzenleme özellikle pandemi döneminden bu yana öğrenciler başta olmak üzere eğitimin tüm paydaşlarının eğitim öğretim sistemine yeniden uyumlanması, son yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli doğrudan 13 ili dolaylı olarak tüm ülkemizi etkileyen deprem felaketi sonrası psikososyal müdahale hizmetlerinin kurgulanması başta olmak üzere eğitim sistemindeki 20 milyon öğrencinin eğitim yaşantıları boyunca önleyici, gelişimsel, destekleyici, koruyucu ve iyileştirici Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetlerine ulaşımı açısından son derece önemlidir.

İlgili yönetmelik değişikliği bu kadar gerçekçi, somut ve haklı gerekçelere dayandırılıp en yetkili kişi tarafından resmi olarak açıklanmasına rağmen hala bir gelişmenin olmayışı kişi, kurum ve yetkililere olan güveni de maalesef ki son derece olumsuz etkilemektedir.

3 Haziran’da ilan edilen yeni kabinede Milli Eğitim Bakanı olarak göreve başlayan Sayın Prof. Dr. Yusuf TEKİN’in talebimize yönelik sessizliği, resmi bir açıklamada bulunmayışı, katıldığı toplantı ya da programlarda “gündemimde böyle bir çalışma yok” yönünde beyanları olduğuna dair duyumlar varolan kaygıları ve olumsuz havayı da katlayarak büyütmektedir.

Sayın Bakana buradan tekrar bir çağrı yapıyoruz: Böyle bir çalışmanın gündeminizde olmayışının nedeni ya da nedenlerini açıklayacak mısınız? Gündemimde yok dışında talebimize ilişkin ortaya koyduğumuz hangi gerekçeler sizin gündeminizle örtüşmüyor?

Sayın Bakanım, bu  değişiklik sadece bizim talebimiz değil. Aynı zamanda kurumuzun ilgili mevzuatlarında tanımlandığı üzere Bakanlığın asli görevleri arasında. Yoğunluğunuz arasında unutmuş olabilirsiniz diye buradan size hatırlatmalarda bulunmak istiyoruz.

Türk MİLLİ Eğitim Sisteminin düzenlenmesinde esas olan Milli Eğitim Bakanlığının amaç ve ilkeleriyle eğitim sisteminin genel yapısını, devletin eğitim ve öğretim hayatındaki görev ve sorumluluğu ile ilgili temel hükümleri tanımlayan 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu Genel Amaçları şu şekilde tanımlanmıştır:

I – Genel amaçlar: Madde 2 – Türk Milli Eğitiminin genel amacı,Türk Milletinin bütün fertlerini,

1)…

2. Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek;

3. İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak;

Böylece bir yandan Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu artırmak; öte yandan milli birlik ve bütünlük içinde iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk Milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır

Bu amaçlara ulaşmak içinde göz önünde bulundurulacak ilkeler yine aynı kanunda şu şekilde tanımlanmıştır:

Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri

1– Genellik ve eşitlik: (1)

Madde 4 – Eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet, engellilik ve din ayırımı gözetilmeksizin herkese açıktır. Eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.

2 – Ferdin ve toplumun ihtiyaçları:

Madde 5 – Milli eğitim hizmeti, Türk vatandaşlarının istek ve kabiliyetleri ile Türk toplumunun ihtiyaçlarına göre düzenlenir.

3 – Yöneltme:

Madde 6 – Fertler, eğitimleri süresince, ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli programlara veya okullara yöneltilerek yetiştirilirler.

(Değişik: 16/8/1997 - 4306/3 md.) Milli eğitim sistemi, her bakımdan, bu yöneltmeyi gerçekleştirecek biçimde düzenlenir. Bu amaçla, ortaöğretim kurumlarına, eğitim programlarının hedeflerine uygun düşecek şekilde hazırlık sınıfları konulabilir.

-Yöneltmede ve başarının ölçülmesinde rehberlik hizmetlerinden ve objektif ölçme ve değerlendirme metotlarından yararlanılır

4 – Fırsat ve imkan eşitliği: Madde 8 – Eğitimde kadın, erkek herkese fırsat ve imkan eşitliği sağlanır

5 – Süreklilik: Madde 9 – Fertlerin genel ve mesleki eğitimlerinin hayat boyunca devam etmesi esastır. Gençlerin eğitimi yanında, hayata ve iş alanlarına olumlu bir şekilde uymalarına yardımcı olmak üzere, yetişkinlerin sürekli eğitimini sağlamak için gerekli tedbirleri almak da bir eğitim görevidir

6 – Bilimsellik: Madde 13 – Her derece ve türdeki ders programları ve eğitim metotlarıyle ders araç ve gereçleri, bilimsel ve teknolojik esaslara ve yeniliklere, çevre ve ülke ihtiyaçlarına göre sürekli olarak geliştirilir. Eğitimde verimliliğin artırılması ve sürekli olarak gelişme ve yenileşmenin sağlanması bilimsel araştırma ve değerlendirmelere dayalı olarak yapılır. Bilgi ve teknoloji üretmek ve kültürümüzü geliştirmekle görevli eğitim kurumları gereğince donatılıp güçlendirilir; bu yöndeki çalışmalar maddi ve manevi bakımından teşvik edilir ve desteklenir.

7 – Planlılık : Madde 14 – Milli eğitimin gelişmesi iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınma hedeflerine uygun olarak eğitim - insangücü - istihdam ilişkileri dikkate alınmak suretiyle, sanayileşme ve tarımda modernleşmede gerekli teknolojik gelişmeyi sağlayacak mesleki ve teknik eğitime ağırlık verecek biçimde planlanır ve gerçekleştirilir. Mesleklerin kademeleri ve her kademenin unvan, yetki ve sorumlulukları kanunla tespit edilir ve her derece ve türdeki örgün ve yaygın mesleki eğitim kurumlarının kuruluş ve programları bu kademelere uygun olarak düzenlenir. Eğitim kurumlarının yer, personel, bina, tesis ve ekleri, donatım, araç, gereç ve kapasiteleri ile ilgili standartlar önceden tespit edilir ve kurumların bu standartlara göre optimal büyüklükte kurulması ve verimli olarak işletilmesi sağlanır.

Kanunun Amaç ve ilkeleriyle birlikte Örgün ve Yaygın Eğitimin planlanması, kapsam, amaç ve ilkelerine de baktığımızda:

Örgün Eğitim

Okul öncesi eğitimi:

I – Kapsam: Madde 19 – Okul öncesi eğitimi, mecburi ilköğrenim çağına gelmemiş çocukların eğitimini kapsar. Bu eğitim isteğe bağlıdır.

 II – Amaç ve görevler: Madde 20 – Okul öncesi eğitiminin amaç ve görevleri, milli eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak,

1. Çocukların beden, zihin ve duygu gelişmesini ve iyi alışkanlıklar kazanmasını sağlamak;

2. Onları ilk öğretime hazırlamak;

3. Şartları elverişsiz çevrelerden ve ailelerden gelen çocuklar için ortak bir yetişme ortamı yaratmak; …

şeklinde sıralanmaktadır.

Evet Sayın Bakanım ilgili kanunlar yanında Milli Eğitim Şura kararlarına da beraberce bir bakalım. Sonuncusu 2021 yılında düzenlenen 20. MEB Şurası Kararlarında:

TEMEL EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ

Okul Öncesi Eğitimin Yaygınlaştırılması konu başlığı altında:

1. …

 2. Okul öncesi eğitim kurumlarında okul öncesi öğretmenliği lisans mezunu okul öncesi öğretmenler istihdam edilmelidir. Okul öncesi öğretmenlerinin yanı sıra öğrenci sayısına bakılmaksızın okul psikolojik danışmanı, çocuk gelişim uzmanları, destek eğitim personeli/usta öğretici, güvenlik görevlisi ve yardımcı hizmetli istihdam edilmelidir.

Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetlerinin İyileştirilmesi konu başlığı altında:

…

20. Tüm eğitim kademelerinde ve sınıf seviyelerinde rehberlik hizmetleri güçlendirilmelidir. Bu bağlamda tüm kademelerde her okul için en az bir (1) rehber öğretmen/psikolojik danışman normu oluşturulmalı ve her sınıf düzeyinde haftalık ders çizelgelerinde sınıf rehberlik dersine yer verilmelidir. Bu hizmetlere yönelik tanıtım ve bilgilendirme çalışmaları artırılmalıdır.

21. Aile, okul yönetimi, öğretmen, rehber öğretmen/psikolojik danışman ve diğer uzmanların (okul ve/veya aile talebi doğrultusunda) iş birliği ile tüm sınıf düzeylerindeki öğrenciler için farklı kaynaklardan formal ve informal değerlendirme yöntemleri kullanılarak edinilen bilgiler e-Okul üzerindeki portfolyolara işlenmelidir.

25. Rehber öğretmen/psikolojik danışmanların uzaktan da psikolojik danışma ve rehberlik hizmeti sunabilmelerine yönelik çalışmalar geliştirilmelidir.

26. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri millî kültürümüz medeniyetimiz ve evrensel değerler dikkate alınarak yürütülmelidir.

29. Çocukların eğitsel ve sosyal iletişim süreçlerinde olumsuz etkiler ve zararlı alışkanlıklardan uzak tutulmasını sağlamak amacıyla oluşturulan Güvenli Eğitim İletişimi kavramının geliştirilmesi ve bu kapsamda eğitim programları oluşturularak eğitimler verilmesi sağlanmalıdır.

31. Çocuğun yaş ve gelişim özellikleri dikkate alınarak bağımlılık yapıcı etkenlerle ilgili eğitsel içerikler hazırlanmalıdır.

Şeklinde öneriler ortak aklın ürünü olarak dile getirilmiştir.

Evet sayın Bakanım, Rehber Öğretmen/Psikolojik Danışman Atama Norm Yönetmeliği düzenlenmesine ilişkin çocuklarımızın üstün yararı, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması, akademik, mevzuatsal ve bunlarla birlikte sahanın tüm gerçekliğini ortaya koyarak dile getirdiğimiz bu dayanakların hangisi bu mevzuyu sizin gündeminize almanız için yeterli değil?

Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği