Dr. Namık Kemal Gökalp, 2025 yılında Türkiye'nin sıkı para politikasıyla pozitif bir ekonomik ayrışma yaşayabileceğini ve finansal istikrarın artacağını ifade etti. Gökalp, ABD'deki başkanlık değişimi ve küresel ekonomik gelişmelerin Türkiye'yi etkileyebileceğini vurguladı.
2025’te Küresel Dinamikler ve Türkiye’nin Avantajları
ABD’deki başkanlık seçimleri sonrası Donald Trump’ın yeniden seçilmesinin etkilerinin finansal piyasalarda hissedileceğini belirten Gökalp, Avrupa'da süregelen politik ve ekonomik belirsizliklerin ABD ekonomisinin dayanıklılığını ön plana çıkardığını söyledi. Ancak bu durum, doların güçlü duruşunu sürdürmesi nedeniyle gelişmekte olan ülkeler üzerinde baskı yaratabilir. Gökalp, Türkiye’nin bu süreçte sıkı para politikası sayesinde pozitif bir ayrışma yaşayabileceğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:"ABD’nin Çin’e karşı uygulayacağı politikaların ve Avrupa’daki düşük büyüme eğiliminin etkisi devam ederken, Türkiye sıkı para politikasıyla jeopolitik ve finansal baskılara rağmen dayanıklılığını artırabilir."TCMB’nin Şahin Duruşu ve Sermaye Girişleri
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) enflasyonla mücadelede kararlı adımlar attığını vurgulayan Gökalp, piyasa beklentilerinin üzerinde bir şahin duruş sergilendiğini söyledi. Bu durumun Türk lirasında reel değerlenme eğilimini desteklediğini belirtti. Gökalp, 2025 yılının ikinci yarısından itibaren Türkiye’ye yönelik sermaye girişlerinin hızlanabileceğini ifade etti:"TCMB'nin swap kanallarını açması ve yüksek faiz getirileri, Türkiye’nin rezervlerini güçlendirebilir. Bu gelişmeler Türk varlıklarına olan ilgiyi artırırken, borsa tarafında da ciddi bir ivmelenme bekleniyor."Faiz İndirim Döngüsü ve Borsa İçin Beklentiler
Hedef Holding’in grup şirketlerinden İnfo Yatırım’ın 2025 Strateji Raporu’na da değinen Gökalp, küresel merkez bankalarının faiz indirim döngülerine odaklanacağını belirtti. Türkiye’nin 2025 yılında yüzde 3 büyüme ve yüzde 28 seviyesinde enflasyon öngörüldüğünü aktaran Gökalp, Borsa İstanbul’daki (BIST) beklentilere dikkat çekti:"Faiz indirim döngüsü, yabancı yatırımcıların riskli varlıklara yönelmesini hızlandırabilir. Kredi derecelendirme kuruluşlarının not artırımları, swap kanallarının açılması ve CDS primlerinde gerileme beklentisi, BIST 100 endeksinde yıl sonu hedefinin 14.500 seviyesine ulaşmasını sağlayabilir."Türkiye'nin Ekonomik Öngörüleri
Gökalp, Türkiye’nin sıkı para politikası sayesinde enflasyonu kontrol altına alarak öngörülebilir bir ekonomik iklim yaratabileceğini ifade etti. Gökalp, şu noktalara dikkat çekti:- Yılın İkinci Yarısında Sermaye Girişi: Türkiye’nin cazip faiz oranları ve sağlam rezervleri, yabancı yatırımcılar için çekici bir ortam oluşturabilir.
- Ekonomik İstikrar ve Büyüme: 2025’te Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler arasında öne çıkacağı ve yüzde 3 büyüme oranına ulaşabileceği öngörülüyor.
- Türk Varlıklarına İlgi: Türk lirasının reel değer kazanımı ve güçlü borsa performansı, Türkiye’nin pozitif ayrışmasını destekleyecek.