Türkiye’de siyaset, dört ana akım etrafında şekilleniyor:
konfor milliyetçileri,
gösterişçi İslamcılar,
yalpalayan sosyal demokratlar ve ayrımcı
kozmopolit bölücüler. Halistin Kukul, bu akımların devletin temel hedefleriyle nasıl çeliştiğini ve Türk kimliği ile Müslümanlık değerlerinin nasıl yozlaştığını ele alıyor.
Devletin Temel Değerleri
Kukul, bir devletin varlığının, o ülkenin tarihi ve kültürel değerleri üzerine inşa edilmesi gerektiğini vurguluyor. Her milletin kendi kültürel unsurlarını korumasının önemine dikkat çeken yazar, adaletin devletin ana çatısı olduğunu belirtiyor. Adaletin, önce kendini koruyabilmesi gerektiğini ifade eden Kukul, bu durumun vatandaşların haklarını nasıl etkilediğini sorguluyor.
Siyasi Keyfilik ve Rehavet
Yazar, günümüz Türk siyasi akımlarının hukuken meşru olmasına rağmen, fiilen büyük bir keyfilik içinde bulunduğunu savunuyor. Seçmenlerin oy verme hakkının yanı sıra, siyasi partilerin tutumlarının belirsizliğine dikkat çekiyor. Bu durumun, vatandaşların siyasi katılımını olumsuz etkilediğini belirtiyor.
Kültürel ve Sosyal Ahenk Sorunları
Kukul, Türkiye’deki siyasi karmaşanın, sosyal ahenk sağlama çabalarını zorlaştırdığını ifade ediyor. Eğitimden kültüre, adaletten asayişe kadar birçok alanda huzur ve düzenin sağlanmasının güçleştiğini vurguluyor. Türk kimliği ve Müslümanlık değerlerinin, siyaset arenasında itibarsızlaştırıldığını ve yozlaştırıldığını dile getiriyor.Halistin Kukul’nun makalesi, Türkiye’deki siyasi akımların ve bu akımların toplumsal değerlere etkisinin bir değerlendirmesini sunuyor. Yazının tamamına ulaşmak ve Kukul’nun makalesini okumak için
buraya tıklayabilirsiniz.