Türkiye Plastik Atık İthalatında Zirvede: Dolaylı Bir Cinayete Teşebbüs

Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mimar Esmaül Hüsna Aslan, Türkiye’nin plastik atık ithalatında birinci sırada olduğunu vurgulayarak, bu durumun hem çevreye hem de halk sağlığına büyük zararlar verdiğini söyledi. Aslan, "Topraklarımız kanserojen maddelerle doluyor, ithal plastikler çocuklarımızın geleceğini tehdit ediyor" dedi.

Plastik Atık İthalatında 5 Yıldır Zirvedeyiz

Aslan, 2004’ten bu yana Türkiye’nin plastik atık ithalatının 196 kat arttığını ve son 5 yıldır dünyada birinci sırada yer aldığını belirtti. Çin’in plastik ithalatını 2018’de yasaklamasının ardından Türkiye’nin Avrupa’nın “çöpçüsü” haline geldiğini ifade eden Aslan, şunları söyledi:

“Topraklarımız kanserojen maddelerle doluyor.”
“İthal edilen plastik çöpler, topraktaki toksik madde miktarını 400 bin kat artırdı.”
“Bu maddeler çocukların kemiklerinde birikiyor ve büyüme ile gelişmeyi engelliyor.”

Aslan, plastik ithalatının, Türkiye’nin topraklarını ve vatandaşlarının sağlığını geri dönülmez şekilde etkilediğini belirtti.

Plastik Atıkların Yüzde 91’i Kullanılamaz Durumda

Türkiye’nin yalnızca Avrupa’dan 315 bin ton plastik atık ithal ettiğini belirten Aslan, ithalatın yüzde 40 ila yüzde 60’ının geri dönüştürülemediğini vurguladı. Avrupa’nın birçok ülkesinden plastik atıkların Türkiye’ye gönderildiğini hatırlattı:

İngiltere: 140.907 ton
Almanya: 87.109 ton
Belçika: 74.141 ton
İtalya: 41.580 ton
Hollanda: 27.564 ton

“Bu atıklar topraklarımıza terk ediliyor veya yasadışı şekilde yakılıyor. Geri dönüştürülme şansı olmayan bu atıklar doğrudan çevre felaketine yol açıyor” dedi.

“Hedef Yaşanamayacak Bir Türkiye Mi?”

Aslan, Türkiye’nin çevre politikalarındaki eksikliklerin halk sağlığı üzerinde ciddi sonuçlara yol açacağını vurguladı. “İthalat bugün durdurulsa bile topraklarımızdan bu toksik maddelerin temizlenmesi yüzlerce yıl alacak. Bu ihmal, dolaylı bir cinayete teşebbüstür” diye konuştu.

Acil Çözüm Çağrısı: Plastik Atık İthalatı Yasaklansın

Aslan, plastik atık ithalatının derhal yasaklanması gerektiğini belirtti ve şu önerilerde bulundu:

Acil Eylem Planı: Sivil toplum kuruluşları ve akademisyenlerin katılımıyla çevre politikaları hazırlanmalıdır.
Yasadışı Bertarafın Önlenmesi: Atıkların doğaya bırakıldığı veya yasadışı şekilde yakıldığı yerler tespit edilmelidir.
Küresel Plastik Anlaşması: Türkiye, çevre felaketlerini önlemek adına bu anlaşmayı imzalamalıdır.
Eğitim ve Denetim: Çevre bilincini artırmaya yönelik kampanyalar düzenlenmeli ve geri dönüşüm süreçleri sıkı şekilde denetlenmelidir.

“Çevreye Karşı İşlenen Bu Suçlar Cezasız Kalmamalı”

Aslan, Türkiye’de yasadışı atık ticareti ve bertaraf işlemlerine dair herhangi bir soruşturma açılmamasını eleştirerek, “Bu politikaların sorumluları en ağır şekilde cezalandırılmalı. Çocuklarımızın geleceğini mahveden bu ihmaller asla karşılıksız kalmamalı” dedi.

Ekolojik Denge Tehlikede

Plastik atık ithalatının yanı sıra Türkiye’nin diğer sorunlarına da dikkat çeken Aslan, şu noktaların altını çizdi:

Gıda enflasyonunda OECD ülkeleri arasında birinciyiz.
Adalet güven endeksinde sondan ikinci sıradayız.
Adil eğitim fırsatlarında ise sonuncu sıradayız.

“Tüm kötülüklerde zirveye yerleşmek bir politika haline gelmiş durumda. Bu felaket senaryosuna bir an önce dur demeliyiz” ifadelerini kullandı.

“Çocuklarımız İçin Daha Fazla Geç Kalmayalım”

Aslan, plastik ithalatına karşı kararlı bir duruş sergileyeceklerini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye’nin geleceğini korumak için gerçekçi ve sürdürülebilir çevre politikalarına ihtiyacımız var. Kimlikli veya kimliksiz, tüm plastik atık ithalatını durdurmadan milletimizi koruyamayız.”