Sosyolog ve Mimar Zeliha Bürtek, Türkiye'deki artan uyuşturucu bağımlılığı ve bu bağımlılığın toplum üzerindeki etkilerine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. "Uyuşturucu yoluyla yeni bir millet yaratılıyor. Bunun için devrime ya da rejim değişikliğine gerek yok" diyen Bürtek, devletin sorumluluklarını yerine getirmemesi nedeniyle toplumun dönüşüm yaşadığını vurguladı.
"Kapitalizmin Baskılama Aracı"
Uyuşturucunun tarih boyunca çeşitli amaçlarla kullanıldığını belirten Bürtek, günümüzde kapitalist sistemin, genç ve dinamik bireyleri baskılamak için uyuşturucuyu bir araç olarak kullandığını söyledi. Bağımlılığa yalnızca psikolojik bir sorun olarak yaklaşmanın yetersiz olduğunu belirten Bürtek, “Uyuşturucu, gençlerin reaksiyonlarını ve toplumsal dinamikleri bastıran bir silaha dönüşmüş durumda. Bu, bir iletişimsizlik krizine işaret ediyor” dedi.Toplum ve Devlet Yetersizliği
Bürtek, toplumun geçmişte sahip olduğu dayanışma mekanizmalarının ve devletin kontrol gücünün zayıfladığını ifade ederek, “Eskiden Türkiye, Türk lokumu, kahvesi, sokak kedileri gibi sembollerle anılırdı. Ancak bu semboller yerini daha sert ve karanlık sembollere bıraktı. Devlet, toplumsal sorunlara çözüm üretecek mekanizmalarını kaybetti” dedi."Uyuşturucuyla Toplumsal Dönüşüm Hedefleniyor"
Uyuşturucu kullanımının sadece bireysel bir tercih veya toplumsal bir sorun olmadığını söyleyen Bürtek, bunun daha büyük bir plana işaret ettiğini öne sürdü:“Bu değişim tesadüf değil. İktisadi ve politik bir niyetin ürünü. Devrimle dahi bu kadar köklü bir değişim yapılamazdı. Uyuşturucu, bu yeni toplumu şekillendiren güçlü bir araç haline geldi.”
Devletin Rolü ve Çözüm Önerileri
Bürtek, uyuşturucu ile mücadelede devletin yetersiz kalmasını eleştirerek, bağımlılıkla mücadelenin çok boyutlu bir yaklaşımı gerektirdiğini söyledi:- Eğitim: Gençlerin bilinçlendirilmesi için kapsamlı kampanyalar.
- Yasal Düzenlemeler: Uyuşturucu kullanımını ve dağıtımını engelleyen sıkı yasalar.
- Toplumsal Dayanışma: Ailelerin, okulların ve yerel toplulukların etkin iş birliği.