29 Nisan’da İstanbul’da düzenlenen bir etkinlikte, yapay zekâ çağında iş hayatının yeni yönü masaya yatırıldı. Türk iş dünyasının önemli temsilcileri ile uluslararası uzmanların katılımıyla gerçekleşen organizasyonda, teknolojik dönüşümün çalışma hayatına etkileri ve gelecekte öne çıkacak beceriler değerlendirildi.
Açılış konuşmasında yapay zekânın sadece bir teknoloji değil, bir çağın adı haline geldiği vurgulandı. İnsan unsurunun hâlâ en belirleyici etken olduğunu dile getiren konuşmacılar, yeni dönemin başarı ölçütlerinin sadece teknoloji değil, insan odaklı yetkinliklerle şekilleneceğini belirtti.
Etkinlikte konuşulan ana başlıklardan biri de “bütünsel bağlantı” paradigması oldu. Tüm sistemlerin akılla bağlandığı bu çağda, yeni iş tanımları ortaya çıkarken bazı mesleklerin daha şimdiden önem kazandığı ifade edildi. Sanal gerçeklik tasarımcıları ve yapay zekâ mühendislerinin öne çıktığı bu süreçte, çocukların gelecekte sahip olacağı bazı mesleklerin henüz ortaya çıkmadığına dikkat çekildi.
Katılımcılar, yapay zekânın insan kaynağına etkisi, liderlik anlayışındaki değişim ve işe alım süreçlerinde kullanılan yeni teknolojileri de değerlendirdi. Yapay zekânın işe alımda deneyimden çok yetkinliğe odaklanan bir sistem getirdiği ve insan kaynakları ekiplerinin iş yükünü önemli ölçüde azalttığı belirtildi.
Panellerde sunulan veriler, Türkiye’deki iş dünyasının dönüşümünde insan odaklı yetkinliklerin hâlâ merkezi bir rol oynadığını ortaya koydu. Teknolojik okuryazarlık, veri analizi, siber güvenlik ve yapay zekâ okuryazarlığı gibi beceriler, en çok talep gören alanlar arasında yer aldı. Ayrıca iletişim becerileri, duygusal zekâ ve zihinsel sağlık konularına yönelik ilgi de dikkat çekti.
Kariyer gelişimini destekleyen şirketlerin daha başarılı sonuçlar elde ettiği ifade edilirken, yapay zekâ destekli öğrenme stratejilerinin iç mobiliteyi ve çalışan bağlılığını artırdığı vurgulandı. İş dünyasındaki bu yeni yönelim, insan-merkezli kurum kültürünün nasıl sürdürülebileceği sorusunu da gündeme taşıdı.