Son yıllarda girişimcilik ekosistemini destekleyen en önemli finansal araçlardan biri olarak öne çıkan Girişim Sermayesi Yatırım Fonları (GSYF), hem yatırımcılara güvenli bir yatırım ortamı sunuyor hem de girişimciler için önemli bir sermaye kaynağı oluşturuyor.Türkiye’de Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) düzenlemeleri çerçevesinde faaliyet gösteren GSYF’ler, büyüme potansiyeli taşıyan şirketlere yatırım yaparak, ekonomik büyümeye katkı sağlıyor. Ancak bu fonların etkin bir şekilde yönetilmesi ve kullanılması için dikkat edilmesi gereken önemli noktalar bulunuyor. İşte yatırımcılar ve girişimciler için 4 temel maddede yol haritası:

Girişimlerin büyüme potansiyelini destekleyerek ekonomik kalkınmaya katkıda bulunuyor.
Nitelikli yatırımcılar için düzenli bilgi paylaşımı ve şeffaflık sağlıyor.Bu model, girişimcilerin güçlü iş fikirlerini hayata geçirmelerine ve yatırımcıların uzun vadeli kazanç elde etmelerine olanak tanıyor. GSYF’ler sayesinde hem girişimcilik ekosistemi güçleniyor hem de yatırımcılar kontrollü ve denetimli bir finansal ortamda güvenle yatırım yapabiliyor.
1. Adım: Girişim Sermayesi Yatırım Fonunun Kuruluş Süreci
GSYF’nin kurulabilmesi için SPK’dan faaliyet izni almış bir portföy yönetim şirketi veya girişim sermayesi portföy yönetim şirketi süreci başlatabiliyor. Fonun kurulumu için:- SPK’ya sunulacak içtüzüğün hazırlanması gerekiyor.
- Fonun portföy yönetimi ve saklanması kuralları belirleniyor.
- Portföy saklayıcısı ile saklama sözleşmesi imzalanıyor.
- SPK’nın onayının ardından, fon ticaret siciline tescil edilerek resmileşiyor.
- Katılma payları yalnızca nitelikli yatırımcılara sunuluyor.
2. Adım: Yatırım Fonlarının İşleyişi ve Yatırım Esasları
GSYF’ler, nitelikli yatırımcılardan sermaye taahhüdü alarak yatırım yapıyor. Bu süreçte:- Fonun yatırım stratejisi ve kaynak tahsisi net bir şekilde belirleniyor.
- Fon, yalnızca anonim veya limited şirket statüsündeki girişimlere yatırım yapabiliyor.
- Yatırımlar doğrudan sermaye desteği, pay devri veya borçlanma araçları aracılığıyla gerçekleştiriliyor.
- Fon varlıklarının en az %80’i girişim sermayesi yatırımlarından oluşuyor.
- Girişim sermayesi yatırımları, borsada işlem görmeyen şirketler, doğrudan yatırım fırsatları ve yurtdışı girişim sermayesi kuruluşlarına yatırım yapılmasını da kapsayabiliyor.
3. Adım: Fon Yönetimi ve Mal Varlığının Korunması
GSYF’nin yönetimi ve temsili, kurucu portföy yönetim şirketine ait olup, fonun SPK düzenlemelerine uygun bir şekilde yönetilmesi zorunludur.- Fonun mal varlığı, kurucu şirketin varlıklarından ayrı tutulur.
- Fon varlıkları, kredi alınması veya türev araç işlemleri dışında teminat gösterilemez ve haczedilemez.
- Fon, yatırımcıların haklarını koruyacak şekilde yönetilir ve düzenli olarak denetlenir.
- Fon yönetimi sürecinde, yatırımcıların haklarının korunması ve fonun sağlıklı bir şekilde yönetilmesi için mevzuatlara uygun hareket edilmesi büyük önem taşır.
4. Adım: Yatırımcılar İçin Güvenli ve Şeffaf Bir Ortam
GSYF’lerin yatırımcılar için sağladığı en büyük avantajlardan biri, sıkı düzenlemelere tabi olması ve şeffaflık ilkesine uygun hareket etmesidir.
- Fonun içtüzüğü ve ihraç belgesi SPK tarafından onaylanır.
- KAP aracılığıyla yatırımcılar düzenli olarak bilgilendirilir.
Sonuç: GSYF ile Hem Girişimcilere Destek Hem Yatırımcılara Güvence
Girişim Sermayesi Yatırım Fonları (GSYF), yatırımcılar için şeffaf ve güvenli bir yatırım alanı oluştururken, girişimciler için de sürdürülebilir finansman sağlıyor.SPK onaylı bir fon yapısı ile yasal güvence sunuyor.Girişimlerin büyüme potansiyelini destekleyerek ekonomik kalkınmaya katkıda bulunuyor.
Nitelikli yatırımcılar için düzenli bilgi paylaşımı ve şeffaflık sağlıyor.Bu model, girişimcilerin güçlü iş fikirlerini hayata geçirmelerine ve yatırımcıların uzun vadeli kazanç elde etmelerine olanak tanıyor. GSYF’ler sayesinde hem girişimcilik ekosistemi güçleniyor hem de yatırımcılar kontrollü ve denetimli bir finansal ortamda güvenle yatırım yapabiliyor.