Türkiye’de
Yenidoğan Bebek Çetesi olarak bilinen organize suç örgütü, bebeklerin kaçırılması ve ticari amaçlarla kullanılmasına yönelik şok edici iddialarla gündeme geldi. Bu suç örgütünün lideri olduğu öne sürülen
Fırat Sarı, yaptığı eylemlerle birçok aileyi derinden yaralarken, kamuoyunda büyük tepki topladı. Peki, Fırat Sarı kimdir ve bu suç şebekesi nasıl ortaya çıkarıldı? İşte Fırat Sarı’nın geçmişi, çalıştığı hastaneler ve suç ağına dair detaylar…
Fırat Sarı kimdir, kaç yaşında?
Fırat Sarı, 1980 yılında doğmuş olup, 44 yaşındadır. Sağlık sektöründe uzun yıllar çeşitli pozisyonlarda görev yapmış ve
neonatal (yenidoğan) bakım üzerine uzmanlaşmıştır. Ancak, son yıllarda ismi bebek kaçakçılığı ve ticaretiyle gündeme gelmiş, Türkiye’deki en organize suç örgütlerinden biri olan
Yenidoğan Bebek Çetesi ile ilişkilendirilmiştir.
Hangi hastanelerde görev aldı?
Fırat Sarı’nın kariyeri boyunca çalıştığı birçok hastane bulunmakla birlikte, özellikle büyük şehirlerdeki özel ve kamu hastanelerinde görev aldığı biliniyor. Sarı, kariyerinin büyük bölümünde İstanbul, Ankara ve İzmir'deki hastanelerde çalışmış, bu süreçte çeşitli yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde sorumluluklar üstlenmiştir.
Görev aldığı bazı hastaneler şunlardır:- İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi: Sarı, burada yenidoğan bakım uzmanı olarak görev yapmış ve hastane yönetimi tarafından takdir edilmiştir. Ancak bu süreçteki bazı kayıtlar ve hasta raporları üzerinde yapılan incelemeler, bebek kaçırma şebekesiyle bağlantısını ortaya koymuştur.
- Ankara Şehir Hastanesi: Burada da yenidoğan bakım uzmanı olarak görev yapan Sarı, özellikle hassas bakım gerektiren prematüre bebeklerin tedavilerinde yer almıştır. Ancak, zamanla bebeklerin yasa dışı yollarla yurtdışına kaçırılmasıyla ilgili iddialar gündeme gelmiştir.
Bebek kaçakçılığı şebekesi nasıl ortaya çıkarıldı?
Fırat Sarı’nın liderliğini yaptığı iddia edilen
Yenidoğan Bebek Çetesi, bebeklerin doğum sonrası ailelerden kaçırılması ve yasa dışı yollarla farklı ülkelere satılmasını organize eden geniş bir ağa sahip. Sarı ve ekibi, prematüre ya da düşük ağırlıklı doğan bebekleri hedef alarak, aileleri maddi olarak zor durumda bırakmayı ve bu bebekleri yasadışı yollarla kaçırmayı amaçladı.Bu suç şebekesi, bebeklerin doğdukları hastanelerde
düzmece belgeler hazırlayarak ölü olarak kaydedilmelerini sağlıyor, ardından bebekleri
yasa dışı evlat edinme ya da bebek ticareti yaparak satıyorlardı. Bu skandal, bazı ailelerin çocuklarının durumunu sorgulaması ve
soruşturmaların derinleştirilmesiyle ortaya çıkarıldı.
İhmaller ve sistemin açığı
Fırat Sarı'nın suç ağı, hastane sistemlerindeki açıkları kullanarak bu suçları yıllarca gizleyebildi. Özellikle sağlık çalışanlarının ihmali ya da farkında olmadan Sarı'nın planlarına alet olmaları, suç ağının büyümesine neden oldu.
Sahte ölüm belgeleri,
eksik hasta kayıtları ve
kayıp bebekler gibi unsurlar, Sarı'nın yönetimindeki örgütün çalışma yöntemleri arasında yer aldı. Özellikle kamu hastanelerindeki yoğunluk ve denetim eksiklikleri, Sarı ve çetesinin uzun süre fark edilmemesine neden oldu.
Sağlık Bakanlığı'na eleştiriler
Bebek kaçakçılığı ve yenidoğan bebeklerin yasa dışı yollarla satılmasına yönelik soruşturmanın derinleştirilmesi, kamuoyunda
Sağlık Bakanlığı'na yönelik eleştirileri artırdı. Aileler, sistemdeki açıkların kapatılması için daha sıkı önlemler alınması gerektiğini vurgularken, bakanlığın olayın üzerini örtmeye çalıştığı iddiaları gündemde. Fırat Sarı’nın görev aldığı hastanelerde bu tarz olayların yıllarca fark edilmemiş olması, denetim mekanizmalarının zayıflığına işaret ediyor.
Fırat Sarı ve bağlantıları
Soruşturma kapsamında, Fırat Sarı’nın sadece Türkiye içinde değil, aynı zamanda yurtdışındaki bebek kaçakçılığı şebekeleriyle de bağlantılı olduğu tespit edildi. Özellikle bazı Avrupa ülkelerine bebeklerin yasa dışı yollarla evlat edinme amacıyla gönderildiği ortaya çıkarıldı. Bu uluslararası boyut, olayın daha da ciddiyet kazanmasına neden oldu ve Interpol’ün de dahil olduğu bir operasyon başlatıldı.
Suç duyurusu ve dava süreci
Soruşturmanın derinleşmesiyle birlikte, mağdur aileler
suç duyurularında bulunmaya başladı. Fırat Sarı’nın liderliğindeki çete hakkında başlatılan davalar, Türkiye’nin en büyük
bebek kaçakçılığı operasyonlarından biri olarak tarihe geçti. Soruşturma sürecinde, Sarı'nın yanında çalışan bazı sağlık personelinin de bu suçlara bilerek veya bilmeyerek dahil olduğu tespit edildi ve yargı süreci başlatıldı.
Kamuoyu tepkisi
Fırat Sarı ve çetesiyle ilgili haberlerin ortaya çıkması, Türkiye’de büyük yankı uyandırdı. Ailelerin yaşadığı travmalar, medya aracılığıyla geniş bir kitleye ulaştı. Özellikle sosyal medya platformlarında bu olayla ilgili yapılan paylaşımlar, toplumda büyük bir öfke ve adalet talebi yarattı. Mağdur aileler,
adaletin yerini bulmasını ve bebek kaçakçılığı gibi suçların bir daha yaşanmaması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını talep ediyor.
Fırat Sarı, sağlık sektöründeki güvenilir imajının arkasında, karanlık bir suç örgütünün liderliğini yaparak yıllarca suçlarını gizlemeyi başardı. Ancak soruşturmanın derinleştirilmesi ve mağdur ailelerin adalet arayışları, Sarı’nın çöküşünü hazırladı. Yenidoğan Bebek Çetesi'nin lideri olarak suçlanan Sarı, Türkiye’nin en büyük bebek kaçakçılığı skandallarından birinin baş aktörü olarak anılmaya devam ediyor.