Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın bu açıklamaları, ciddi ve potansiyel olarak tehlikeli uluslararası gelişmelere işaret etmektedir. İsrail-Filistin çatışmasının sadece bölgesel değil, küresel bir savaşa dönüşme riski ve İsrail'in dini fanatizminin etkileri konusunda endişeleri dile getiriyor. Ayrıca, Rusya'nın nükleer güç tatbikatları, ABD'nin bölgedeki hava savunma sistemlerini yerleştirmesi gibi faktörlerin, bölgesel istikrarsızlığı artırabileceği vurgulanıyor.
Bu açıklamalara ek olarak, Türk-ABD ilişkilerinin gergin olduğu ve Türkiye'nin çeşitli cephelerde tehditlerle karşı karşıya olduğu ifade ediliyor. Suriye ve Irak'taki PKK/YPG hedeflerine yönelik operasyonlar, Türkiye ile ABD arasındaki gerilimi artırıyor.
Ümit Özdağ, ayrıca Türk toplumunun iç bölünmüşlük içinde olduğunu ve milli birliğin sağlanması gerektiğini belirtiyor. Bu bağlamda, Cumhuriyetin 100. yıl kutlamalarının Cumhuriyet'in değerlerine uygun bir şekilde yapılması, ulusal güvenlik önlemlerinin artırılması, S-400 hava savunma sisteminin aktive edilmesi gibi önerilerde bulunuyor.
Ayrıca, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda reform yapılması ve Genel Kurul'un daha etkili bir şekilde barış ve güvenlik konularında yetkilendirilmesi gerektiğini savunuyor.
Prof. Dr. Ümit Özdağ yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi.
1)100.Yıl kutlamaları Cumhuriyetimizin 100. Yılına yakışır şekilde yapılmalı ve 10 Kasım’a kadar sürmelidir. Bu kapsamda Ankara’da bir 100. Yıl Anıtı inşası duyurulmalıdır.2)Gazze’de katliam devam ettiği sürece İncirlik üssünün faaliyetlerinin askıya alınacağı ve Kürecik radarının İsrail ile bilgi paylaşımının durdurulacağı veya tamamen faaliyetlerinin durdurulacağının taraflara bildirilmesi,3) S400’lerin aktifleştirilmesi ve konumlandırılmasının sağlanması,4) Askeri Sağlık Sisteminin kurulması, Askeri hastanelerin açılması için gereken yasa tasarısı ve askeri yargı yasa tasarısının TBMM’ye sevk edilmesi,5) İç güvenlik zaaflarının ortadan kaldırılması için gereken hazırlıkların hızla yapılması, 6) Sınır güvenliği için ek önlemlerin alınması,7) İsveç’in NATO üyeliğinin TBMM’de onayının ertelenmesi,8)Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Güvenlik Konseyi Daimi üyesi 5 ülke anlaşamadıkları için kilitlenmiş, karar alamaz duruma gelmiştir. Bu durum, dünyayı 1930’larda güvenlik ve barış konularında tamamen etkisizleşen Milletler Cemiyeti’nin 2. Dünya Savaşına giden yolun açılışına yaptığı ‘katkıyı’(!) anımsatmaktadır. Bu durum karşısında Kore Savaşı sırasında 1950’de Barış İçin Birleşme Kararı (Uniting for Peace Resolution) benzeri bir kararla Genel Kurulun kendisini barış ve güvenlik konularında yetkili kılması gerekmektedir. Bu konuda Türk Dışişleri Bakanlığının BM’de yeni bir girişimi başlatması yerinde olacaktır. Bu girişim “Dünya 5’ten büyüktür” politikasının doğru ve yerinde bir açılımla yaşama geçmesini sağlayacaktır.