Samsun ve Samsunlulara yaptığı hizmetler dolayısıyla Samsun’un her alanında bilgi ve birikime sahip Karanfil’i değerlendiren vatandaşlar Samsun’a çok faydalı olacağı yönünde görüşler sunmaktan da kaçınmıyor.Sadece MHP cenahında değil her parti’den insanların teveccüh gösterdiği bir aday…Samsun’da en çok konuşulan ve rakiplerin korkulu rüyası haline gelen bir aday adayı haline geldi.
MHP Aday Adayı Aslan Karanfil’i daha yakından tanımak için kendisini nasıl ifade ettiğine bakalım:
Cumhuriyetimizin kuruluşunun ve “Kurtuluşun” ilk meşalesinin yakıldığı, ilk kıvılcımın atıldığı kentte doğdum. Nasip oldu, ülkemin doğusundan batısına birçok yerde Kaymakam, Vali Yardımcısı, Genel Sekreter ve Müsteşar Yardımcısı olarak görev yaptım. Uygun görüldüğüm her pozisyonu işim, görevli gittiğim memleketimin her bir köşesini sılam bildim. Ama bu şehirden, doğduğum topraklardan hiç kopmadım. Nerede, ne görevde olursam olayım Samsun'la ve Samsunlu hemşerilerimle hep iletişim halinde kaldım. Doğduğum topraklara dair hayır rüyalar görüp, hep "bizim oralar" için ne yapılabilir diye dertlerim oldu.
Samsun'da görev yaptığım süre içerisinde hiçbir başka kıstas gözetmeksizin, herkese kapımı ardına kadar açarak; şehrin ekonomisinden eğitimine, şehirciliğinden ticaretine, turizminden altyapısına, tarımından sağlığına kadar her alanda, konunun doğal paydaşları ile birlikte sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve muhtarlarımızı da sürece dahil ederek birlikte gece-gündüz demeden, "fikir birliğini" egemen kılmak suretiyle canla, başla çalıştık. Akabinde bu topraklara hizmeti bir adım daha ileriye götürebilmek adına siz değerli hemşerilerimizin karşısına çıkıp, “”Gayret bizden, nasip Allah'tan” dedik.
Ankara'daki görevimiz süresince de ciddi iş yoğunluğumuza rağmen her daim Samsunlu hemşerilerimizle bir arada olmaya, taleplerini imkânlarımız ölçüsünde karşılamaya çalıştık.
Bürokrasideki resmi kural ve kanunlara azami riayetimiz ufkumuzda hiçbir zaman daralmaya neden olmadı. Hem kamu hizmetinin hiçbir döneminde milyarlık bütçe ve işlemlere rağmen adli ve idari bir durumla karşılaşmadık hem de çağın sunduğu tüm teknolojik imkânları ve her durumda hayata geçirdiğimiz alternatif planlarımızı vatandaşa hizmette seferber ederek bu anlamda da çalışma arkadaşlarımızla birlikte onlarca ilke imza attık. Tüm bu çalışmaları yaparken her görüş ve kesimden insanla birlikte iş yapabilmeye olan inancımızı daima muhafaza edip, çoğu zaman ayrılıkları " Samsun " ortak paydasında birleştirmeye çalıştık.
Özellikle Samsun’a hizmet noktasında bu şehrin her köşesinde, her konusunda, her yatırımında, Yakakent’inden Terme’sine, Kavak’ından Vezirköprü’süne Samsun’da konuşulan her önemli yatırımda ve konuda az çok çabalarımız, emeklerimiz var.
Ailemizden ve memleketimizden uzakta yürütmek zorunda kaldığımız görevlerimizde tek teselli ve motivasyonumuz arkamızda güzel intibalar, memlekete ve millete iyi ve faydalı işler bırakmak oldu.
Sonrasında geldiğimiz noktada baktık ki bir dönem yola çıktığımız insanlarla dünyaya ve özellikle memleket meselelerine aynı perspektiften bakamıyor, ya da aynı yöne bakıp farklı şeyler görüyoruz.
- En azından ortaya atılan iddiaları görmezden gelemiyor,
- Bebek katilleri ile hiçbir resmi temele dayanmayan, plansız, programsız ülkenin Genel Kurmay Başkanının bile bilmediğini ifade ettiği süreçleri anlayamıyor,
- Milliyetçiliğin ayaklar altına alınmasına, bayrağımızın indirilip, kutsalımızın terk edilmesine tahammül edemiyoruz.
- Binlerce yıllık geleneklerimiz üzerine inşa ettiğimiz Devletimizin, içeride kurumlarının işleyemez duruma getirilmesini,
- Uluslararası arenada adının sözde İslami terör unsurları ile anılarak itibarsızlaştırılmasını,
- Vatandaşlarımızın sürekli ötekileştirilerek kutuplaşmanın körüklenmesini, tüm görev ve makamların üzerinde olan "milli benliğimiz" de hazmedemiyoruz.
Bugün bu hassasiyetler öyle bir duruma gelmiştir ki; Evrensel hukuk normları ve milli muhafazakâr idealleri kendilerine şiar edindiğini söyleyenlerin geldikleri nokta yalnız benim gibi bir dönem birlikte hareket etmiş kişiler tarafından değil, hukukun üstünlüğü ve milletin bölünmez bütünlüğüne inanan her düzeydeki kendi partilileri tarafından da yadırganır ve sessizce de olsa sorgulanır hale gelmiştir.
Samsun yerelinde de bakıldığında da maalesef durum farklı değildir.
- Yaratıcının tüm nimetleri cömertçe sunmasına rağmen bir türlü olması gereken yerde olamayan,
- Şehirle ilgili kararların sadece belirli kesimlerin inisiyatifine bırakıldığı,
- Gündemi kısır çekişmeler ve alabildiğince ötekileştirilmeye mahkûm edilmiş,
- Kime hizmet ettiğini anlayamadığımız “Büyükşehir Yasası” ile köyleri ve beldeleri resmen, ilçe belediyeleri de gelirleri ve görevleri ellerinden alınarak fiilen kapatılmış bir kent çözülmeyi bekleyen onlarca sorunuyla karşımızda durmaktadır.
Yine geldiğimiz noktada, her düzeydeki sorunlarımızı milli birlik ve dayanışma içerisinde bir an evvel çözüme kavuşturmamız, bir ve beraber olmamız artık her şeyden önce tarihi bir sorumluluk olarak karşımızda durmaktadır.
Bu tarihi sorumluluğun bugün;
- Milliyetçiliği ve demokratlığı kendi bünyesinde toplayıp bunlardan başarılı bir sentez yapabilmiş,
- Her dönemde Atatürk ilke ve inkılâplarının savunucusu olmuş,
- Hiçbir zaman kutsiyeti siyasetin kirli amaçları uğruna kullanmamış,
- Özellikle son dönemde onca yoğun tahrike rağmen sokaklarda çıkmamış,
- Her türlü hakkını ve tepkisini meşru zeminde arayan,
- Zor zamanlarda dik kalabilmiş ve bunu mağdur edebiyatı ile süslememiş,
- "Önce Ülkem ve Milletim sonra Partim ve ben." diyen Sayın Devlet Bahçeli'nin Genel Başkanlığındaki Milliyetçi Hareket ile yerine getirilebileceğine olan inancımız bizi burada, MHP çatısı altında toplamıştır.
Öyle ki; Milliyetçi Hareket Partisi bu gün hem sarsılmaz idealleri ve ülküsü olan, hem milletin değer ve tecrübeleri ile barışık hem de çağdaş ve demokrasiyi üstün kılan yönü ile ülkemizdeki her kesimin kendinden bir şeyler bulabileceği; milletin ortak paydasıdır. Ayrıca içinde yaşadığımız süreç göstermiştir ki milletimizin bekası noktasında Milliyetçi Hareket kadrolarına hiç olmadığı kadar ihtiyaç vardır.
İşte bu sebep ve düşüncelerle:
Samsunumuzun Ladik İlçesi Günkoru Köyünde çiftçi bir ailenin oğlu olarak hayata gözlerini açmış,
Devletin parasız yatılı imkânları ile eğitimini tamamlayarak bu zamana kadar memleketimizin birçok yerinde gece-gündüz demeden Devlet ve Millete hizmet aşkıyla çalışmış,
Samsun'a ve Samsunluya dair hep hayır rüyalar görmüş bir hemşeriniz olarak, görevlerim süresince edindiğim sayısız tecrübeyi hemşerilerime hizmet noktasında kullanıp, memleketim ve milletim adına bu zor dönemde sorumluluk almak düşüncesi ile 07 Haziran 2015’de yapılacak olan Milletvekili Genel Seçimlerinde, bir mensubu olmaktan şeref duyduğum Milliyetçi Hareket Partisinden Aday Adaylığımı huzurlarınızda beyan ediyorum.
Bu süreçte her platformda destek ve teveccühlerini esirgemeyen hemşerilerime selam, sevgi ve hürmetlerimi sunarken; Seçim sürecinin Samsunumuzda ve memleketimizde hayırların başlangıcına vesile olmasını diliyorum.