Dünya Diyabet Federasyonu'nun verilerine göre, dünya genelinde 20-79 yaş aralığında 537 milyon diyabet hastası bulunuyor ve bu sayının 2030'da 643 milyona, 2045'te ise 783 milyona ulaşması bekleniyor. Türkiye de bu hastalık açısından yüksek risk taşıyan ülkeler arasında. Yapılan son araştırmalara göre Türkiye'de erişkin yaş grubunda diyabet oranı %13,7 olarak belirlendi. Bu da yaklaşık 10 milyon diyabet hastasına denk geliyor. Her yıl 14 Kasım’da kutlanan Dünya Diyabet Günü, bu kronik hastalığa ve yarattığı ciddi sağlık sorunlarına dikkat çekmek için önemli bir farkındalık günü.
Diyabetin Ciddi Komplikasyonu: Diyabetik Ayak Yaraları
Diyabet hastalığı, ayak yaraları ve enfeksiyonları gibi ciddi komplikasyonlara yol açabiliyor. "Diyabetik ayak" olarak bilinen bu sorun, diyabetik hastaların %12-25’inde hayatlarının bir döneminde ortaya çıkıyor ve hastaların ciddi sağlık sorunları yaşamalarına neden oluyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde bu yaralar için yapılan yıllık harcamanın 15 milyar doları bulduğu tahmin edilmekte. Dünya genelinde ise her 20 saniyede bir diyabet hastasının ayağını kaybettiği belirtiliyor. Bu süre içerisinde diyabetik ayak yaralarının tedavi edilmemesi durumunda enfeksiyonlar gelişmekte ve %20 oranında majör amputasyon (diz altı veya üstü kesim) ile sonuçlanmaktadır. Majör amputasyon geçiren hastaların üç yıl içinde yaşam beklentisi ise yalnızca %50’dir ki bu oran, pek çok kanser türünden daha düşük bir yaşam beklentisi anlamına gelir.
Diyabetik Ayak Yaralarının Önlenmesi ve Tedavi Yöntemleri
Diyabetik ayak yaraları, zamanında tedavi edilmezse ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Tedaviye erken başlamak, yaraların kontrol altına alınması ve doku kaybının önlenmesi açısından hayati önem taşır. Zaman, dokudur prensibiyle erken müdahale edilen yaralarda iyileşme oranı daha yüksektir. Koruyucu önlemler almak ve düzenli ayak bakımı yapmak, diyabetik ayak yaralarının önüne geçebilir. Avrupa ülkelerinde, diyabet hastalarına yönelik yaygın podoloji merkezleri (tıbbi ayak bakımı merkezleri) bulunmaktadır. Bu merkezlerde, hastaların ayak bakımları yapılmakta ve gelişebilecek yaralara karşı önlem alınmaktadır. Podoloji hizmetlerinin sosyal güvenlik kapsamına alınması, bu hastalıkla mücadelede önemli bir adım olarak görülmektedir.
Türkiye’de Diyabetik Ayak Yaraları İçin İhtiyaç Duyulan Merkezler
Türkiye’de, diyabetik ayak yaraları ve enfeksiyonları konusunda uzmanlaşmış sağlık merkezi sayısı oldukça yetersizdir. Diyabetik ayak yaralarının tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım gerekmekte olup, özellikle ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarında kronik yara merkezlerinin kurulması büyük önem taşır. Sağlık Bakanlığı, 2023 yılının başında diyabetik ayak yaralarının tedavisine yönelik yönetmelik yayımlamış olsa da bu kapsamda kurulan merkezlerin sayısı hala oldukça azdır. Türkiye'de ayak yarası bulunan yaklaşık 400 bin diyabet hastasının bulunduğu düşünüldüğünde, bu merkezlerin aktif şekilde çalışması birçok ayak kaybının önlenmesine katkı sağlayacaktır.
Sosyal Güvenlik Desteği İhtiyacı
Diyabetik ayak yaralarının tedavisinde kullanılan birçok ürünün SGK tarafından karşılanmıyor olması, hastalar için önemli bir mali yük oluşturmaktadır. Yara bakım ürünlerinin ve tedavi masraflarının yüksek maliyetleri nedeniyle birçok hasta, tedaviye ulaşamamakta ve amputasyon riski ile karşı karşıya kalmaktadır. Uzmanlar, bu sorunun çözümü için SGK’nın diyabetik ayak tedavisinde gerekli olan malzemeleri ödemeler listesine alması gerektiğini vurgulamaktadır.
Dünya Diyabet Günü'nün Önemi
Dünya Diyabet Günü, diyabet ve ona bağlı sağlık sorunlarına yönelik toplumsal farkındalığın artırılması açısından büyük önem taşır. Diyabetik ayak yaraları, uygun tedavi ve önleyici yaklaşımlar sayesinde büyük oranda önlenebilir ve tedavi edilebilir bir komplikasyondur. Bu noktada, hem bireylerin hem de sağlık otoritelerinin diyabet konusunda daha bilinçli hareket etmesi ve koruyucu önlemlerin yaygınlaştırılması gerekmektedir.Kaynak: KapsamHaber