Kimden, ne zaman, neden geldiği bilinmeyen musibetler aslında bir “merhamet tokadı” olabilir mi? Mehmet Yıldız, @hayalhanem platformunda Hulusi Yahyagil’in hayatından örneklerle bu derin soruya cevap arıyor.
Olaylar Tesadüf Değil, İlahi Bir Planın Parçası
Mehmet Yıldız’ın “Şefkat Tokatları” serisinin üçüncü bölümünde dile getirdiği temel mesaj şu: Hayatımızda yaşadığımız felaketler, Allah’ın kader planı dışında değildir. Doğal ya da yapay olup olmadıkları tartışılan olaylar bile Allah’ın bilgisi dahilindedir. En’am Suresi’nden aktarılan "O’nun ilminden bir yaprak bile kopmaz" ayeti, bu anlayışın temeli olarak gösteriliyor.
Yıldız’a göre mesele sadece olayların fiziksel ya da dış sebepleriyle ilgilenmek değil, olayların asıl anlamını, yani ilahi mesajını çözebilmektir. Aksi takdirde yaşanan acılar, sadece rastlantısal birer kader gibi algılanır.
İstanbul’un Fethi ve Manevi Gecikme
Programda en dikkat çekici örneklerden biri İstanbul’un fethiyle ilgili: Sultan Fatih tüm şartları yerine getirmiş, ordusunu hazırlamış, toplar dökülmüş, kuşatma başlatılmıştı. Fakat fetih 57 gün boyunca gerçekleşmedi. Neden? Çünkü karşı cephede dua eden bir zat, Cibali Baba, "kan dökülmesin" diye niyaz ediyordu. Bu dua, maddi hazırlıkları gölgede bırakarak süreci uzattı. Bu örnekle, maddi hazırlığın tek başına yeterli olmadığı, manevi dengenin ve dua gücünün de en az onun kadar etkili olduğu anlatılıyor.
Hulusi Yahyagil ve Merhamet Tokadı
Videonun temel anlatılarından biri ise Kur’an hizmetinde önemli bir yere sahip olan Albay Hulusi Yahyagil üzerinden şekilleniyor. Hulusi Yahyagil’in, memleketine yaptığı masumane bir ziyaret sonrası yaşadığı zorluklar “merhamet tokadı” olarak tanımlanıyor. Dünya ona tebessüm etmiş, aile sıcaklığı ve dünyevi nimetler onu kucaklamıştı. Fakat tam da bu noktada, hizmete olan ihlasın zedelenmemesi için Allah’ın sünnetullahı devreye girmiş, iki yıl süren ağır toplumsal baskılarla karşılaşmıştı.
Bu olay şu temel gerçeğe işaret ediyor: "Bir insan Allah yolunda ilerliyorsa, ya dünyaya küsmeli ya da dünya ona küsmeli." Çünkü dünya ile ilahi hizmet arasında hassas bir denge vardır ve bu denge çoğu zaman kırılgandır.
Maddi Tedbir Yeterli Mi?
Yıldız, sık sık “bütün maddi sebepler yerine getirilmesine rağmen neden musibet sona ermez?” sorusunu soruyor. Bu bağlamda, manevi eksikliklerin göz ardı edilmesinin büyük bir hata olduğunu vurguluyor. Koronavirüs pandemisi, örnek olarak ele alınıyor. Maske, mesafe, ilaç, vitamin… Hepsi uygulanıyor ama musibet sürüyor. Neden? Çünkü manevî temizlik yapılmadı, ahlakî muhasebe gerçekleşmedi.
Merhametin Tokadı mı, Gazabın Cezası mı?
Videoda “Allah’ın tokadı” olarak tanımlanan olayların bir ceza değil, bir merhamet tezahürü olduğu vurgulanıyor. Nasıl ki bir anne çocuğunu sobaya elini uzatmasın diye hafifçe uyarırsa, Allah da kulunun ahirette ebedî zarara uğramaması için dünyada bazı tokatlarla onu kendine getirir. Bu tokatlar bazen başarısızlık, bazen iflas, bazen bir trafik kazası olabilir. Ancak bu olayların hepsi, kulun ilahi dengeye geri dönmesi için bir fırsattır.
Samimiyetin Gerçek Ölçüsü: Acıya Karşı Tavır
Videoda en vurucu kısımlardan biri şu tespitte yatıyor: "Bir kişinin samimiyeti, yaşadığı zorluklar karşısındaki tavrıyla ölçülür." Sabır, şükür ve tevekkül gibi kavramlar sadece sözle değil, olay anındaki duruşla anlam kazanır. Çünkü bilgi yeterli değildir; bilginin davranışa dönüşmesi gerekir. Samimiyet sadece “doğru konuşmak” değil, zor zamanlarda da doğruda sabit kalmaktır.
Dünya Sana Gülerse, Allah Susturur
Yıldız, dünya ile Allah’ın sevgisi arasında bir tercih yapılması gerektiğini söylüyor. Eğer dünya sana tebessüm ediyorsa ve sen bundan memnunsan, bu Allah’ın seni uyarabileceği bir noktadır. Hulusi Yahyagil’in memleket ziyareti örneği de bu bağlamda aktarılır: Sadece iki gün süren dünyevi huzur, iki yıl süren manevi sarsıntıya dönüşmüştür. Çünkü bu ziyaret, hizmetin hassas terazisinde ağır gelmiştir.
Sonuç: Felaketler İlahi Bir Şefkat Mi?
Yıldız’a göre, başımıza gelen her olayın arkasında bir rahmet tasarımı vardır. Bu tasarım bazen bizi korumak, bazen uyarmak, bazen de yönümüzü düzeltmek için devreye girer. Allah’ın sünnetullahı; dengeyi, ahlaki standartları ve samimiyeti önceler. O yüzden musibetler gelişigüzel değildir, dikkatlice planlanmış ilahi tokatlardır. Bu tokatlar, şiddetli değil, şefkatlidir.
Gözyaşıyla Gelen Farkındalık
Videonun son mesajı çarpıcı: “Yüzüne tokat yiyorsan ve ardından bir farkındalık doğuyorsa, bu Allah’ın sana olan sevgisinin ispatıdır.” Çünkü gerçek uyarı, sarsar ama yıkmaz; yakar ama küle çevirmez. Hulusi Yahyagil gibi hizmet insanları için bu tokatlar, aslında cennet yolunda birer kilometre taşıdır.