MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçtiğimiz salı günü Meclis grup konuşmasında, Abdullah Öcalan'ı kastederek, "Yakalandığında devletin hizmetindeyim diyen, buyursun terörün bittiğini, örgütünün silah bıraktığını ilan etsin" demişti. Bu sözler, Abdullah Öcalan'ın 1999 yılında yaptığı ünlü açıklamayı yeniden gündeme taşıdı. Ancak Öcalan’ın “devletin hizmetindeyim” sözü, gerçekte nasıl söylendi? Arslan Tekin, bu ifadenin arka planını ve detaylarını ortaya koyuyor.
Öcalan’ın “Devletin Hizmetindeyim” Sözü ve 5. Duruşma
Arslan Tekin, "İmralı’daki Konuk" adlı kitabında, Abdullah Öcalan’ın 5. duruşmadaki açıklamalarına yer veriyor. Öcalan, 31 Mayıs 1999 tarihinde yapılan duruşmada, devletin hizmetinde olduğunu ifade etmişti. Ancak, bu sözlerini "demokratik cumhuriyet" ekseninde dile getirdiğini belirtiyor. Tekin’in kitabından alıntılar, Öcalan’ın bu açıklamasının arkasındaki derin stratejiyi ve oyunu gözler önüne seriyor.Öcalan duruşmada, “Barış ve kardeşlik için devletin hizmetinde çalışma isteğimi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bu konuda gösterdiği saygılı yaklaşımın bir gereği olarak, ben de bu düzeyde kararlılığımı saygı ve şükranla belirtmek istiyorum” diyerek, "devletin hizmetinde olma" ifadesini kullanmıştı. Ancak burada "demokratik cumhuriyet" vurgusu yaparak, farklı bir ideolojik temele işaret ediyordu.
“Demokratik Cumhuriyet” ve Öcalan’ın Stratejisi
Öcalan’ın "devletin hizmetindeyim" sözünü dile getirdiği bağlam, Türk devletine hizmetten çok, kendi ideolojisi doğrultusunda "demokratik cumhuriyet" talebini yansıtıyordu. Demokratik cumhuriyet kavramını sıkça kullanan Öcalan, PKK’nın "demokratik kurtuluş" mücadelesini de bu temelde şekillendirmeye çalışıyordu. PKK’nın yayınladığı "Demokratik Kurtuluş ve Özgür Yaşamı İnşa - İmralı Notları" kitabında da bu ifadeler sıkça geçiyor.Tekin, yazısında bu durumu şöyle özetliyor: Öcalan, kendini “demokratik cumhuriyet” çerçevesinde ifade ederken, Türk devletinin mevcut yapısına değil, kendi ideolojik hedeflerine hizmet edeceğini ima ediyordu.
PKK’nın “Demokratik Cumhuriyet” Talebi
Öcalan’ın yanı sıra, PKK’nın diğer liderleri de "demokratik cumhuriyet" talebini dile getiriyorlardı. 2013 yılında Pervin Buldan’ın Kandil ziyaretinde, PKK liderlerinden Cemil Bayık ve Murat Karayılan da bu talebi açıkça ifade etmişti. Kandil’de yapılan görüşmelerde, PKK’nın “demokratik cumhuriyet” çatısı altında Kürt halkının kendini yönetmesi gerektiği vurgulanmıştı.
Çözüm Süreci ve PKK’nın Hedefi
Arslan Tekin, yazısında, AK Parti iktidarı döneminde yürütülen “çözüm süreci”ne de değinerek, PKK ve Öcalan’ın bu süreçte "demokratik kurtuluş" hedefini ön planda tuttuklarını belirtiyor. Tekin, çözüm sürecinin aslında PKK tarafından bir “çözülme” süreci olarak değerlendirildiğini ve PKK’nın bu süreçteki amacının, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurumsal yapısını zayıflatarak kendi ideolojik hedeflerine ulaşmak olduğunu dile getiriyor.
Makalenin Tamamı