Anadolu Birliği Partisi (ABP) Genel Başkanı Bedri Yalçın, Suriye’deki gelişmeleri değerlendirdi ve bölgedeki terör örgütlerinin etkisi ile sığınmacıların geri dönüşüne dair belirsizlikleri vurguladı. Yalçın, Suriye'nin geleceği hakkında karamsar bir tablo çizerken, Türkiye'nin bölgedeki stratejilerini sorguladı.Suriye’deki Durum ve Türkiye'nin Pozisyonu
Anadolu Birliği Partisi (ABP) Genel Başkanı Bedri Yalçın, Suriye’deki gelişmeleri dikkatle izlediğini belirterek, ülkenin mevcut durumunu değerlendirdi. Suriye’deki terör örgütlerinin etkinliğinin devam ettiğini ve bunun Türkiye için ciddi bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. Yalçın, özellikle YPG/PKK gibi örgütlerin Suriye'nin büyük bir kısmını kontrol etmesinin, bölgedeki istikrarsızlığın devam edeceğinin bir göstergesi olduğunu belirtti. “Suriye’nin hala %27.2’si YPG/PKK’nın elinde ve Fırat’ın doğusuna ne Türkiye ne de muhalifler geçebiliyor,” diyerek bölgedeki güç mücadelesine dikkat çekti.Suriye’deki İlerlemeler ve Umut Kırıntıları
Yalçın, Suriye'de bir dönem Esad rejiminin sona erdiği süreci değerlendirdi. Suriye halkının Esad’a karşı kazandığı zaferin ardından bölgedeki kontrolün hala tam olarak sağlanmadığını ifade etti. Ancak, Suriye halkının kazandığı bu zaferin, bölgedeki mevcut dinamikleri değiştirecek kadar kalıcı olup olmayacağının belirsiz olduğuna dikkat çekti. Yalçın, "Bir ışık, bir umut kırıntısı bekledim, bekliyoruz. Eset gitti, ama hala ciddi sorunlar var," diyerek geleceğe dair temkinli bir yaklaşım sergiledi.BOP ve Ortadoğu’daki Durum
Bedri Yalçın, Ortadoğu'da yaşanan gelişmelerin arkasındaki temel etkenin BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) olduğunu belirterek, bölgedeki milletlerin hala bu projeyle biçilen kaderi yaşamaya devam ettiğini vurguladı. Suriye'nin bölünmesinin ve halkının yaşadığı dramın, dış güçlerin etkisiyle şekillendiğini ifade eden Yalçın, Türkiye'nin de bu oyunlardan etkilenmemesi için daha dikkatli bir politika izlemesi gerektiğini savundu.Suriye’nin Geleceği ve Adalet
Suriye halkının Esad'a karşı mücadelesi üzerinden tarihsel bir kıyaslama yapan Yalçın, Nasreddin Hoca'nın hikayesine atıfta bulunarak, zulmün sadece zalimlerin değil, buna göz yumanların da sorumluluğunda olduğunu belirtti. “Zalimler, zulümle abad olamaz. Zulme rıza da zulümdür,” diyerek, sadece rejimin değil, Suriye’nin geleceği için adaletin sağlanması gerektiğine dikkat çekti. “Şimdi sevinmek Suriye halkının hakkı olabilir ama asıl mesele adaleti tesis edebilecek bir yönetimi kurup kuramayacaklarıdır,” dedi.Türkiye’nin Geri Dönüş ve Güvenlik Stratejisi
Yalçın, Türkiye’nin Suriye’deki sığınmacıların geri dönüşü için bir strateji geliştirmesi gerektiğini belirtti. Ancak, bu geri dönüşlerin gerçekleştirilmesinin şimdilik pek mümkün görünmediğini ifade ederek, sığınmacıların dönüşü için uluslararası bir çözüm gerekliliğine vurgu yaptı. Suriye’nin geleceği, sadece halkının değil, dış dünyadaki güçlerin de etkisiyle şekillenecek.Bedri Yalçın, Suriye'nin geleceği konusunda karamsar bir tablo çizerken, Türkiye’nin bölgedeki stratejisini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini belirtti. Hem halkın hem de Türkiye’nin, uluslararası hukuk ve adalet çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini ifade etti.
Anadolu Birliği Partisi (ABP) Genel Başkanı Bedri Yalçın, Suriye’deki gelişmeleri dikkatle izlediğini belirterek, ülkenin mevcut durumunu değerlendirdi. Suriye’deki terör örgütlerinin etkinliğinin devam ettiğini ve bunun Türkiye için ciddi bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. Yalçın, özellikle YPG/PKK gibi örgütlerin Suriye'nin büyük bir kısmını kontrol etmesinin, bölgedeki istikrarsızlığın devam edeceğinin bir göstergesi olduğunu belirtti. “Suriye’nin hala %27.2’si YPG/PKK’nın elinde ve Fırat’ın doğusuna ne Türkiye ne de muhalifler geçebiliyor,” diyerek bölgedeki güç mücadelesine dikkat çekti.Suriye’deki İlerlemeler ve Umut Kırıntıları
Yalçın, Suriye'de bir dönem Esad rejiminin sona erdiği süreci değerlendirdi. Suriye halkının Esad’a karşı kazandığı zaferin ardından bölgedeki kontrolün hala tam olarak sağlanmadığını ifade etti. Ancak, Suriye halkının kazandığı bu zaferin, bölgedeki mevcut dinamikleri değiştirecek kadar kalıcı olup olmayacağının belirsiz olduğuna dikkat çekti. Yalçın, "Bir ışık, bir umut kırıntısı bekledim, bekliyoruz. Eset gitti, ama hala ciddi sorunlar var," diyerek geleceğe dair temkinli bir yaklaşım sergiledi.BOP ve Ortadoğu’daki Durum
Bedri Yalçın, Ortadoğu'da yaşanan gelişmelerin arkasındaki temel etkenin BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) olduğunu belirterek, bölgedeki milletlerin hala bu projeyle biçilen kaderi yaşamaya devam ettiğini vurguladı. Suriye'nin bölünmesinin ve halkının yaşadığı dramın, dış güçlerin etkisiyle şekillendiğini ifade eden Yalçın, Türkiye'nin de bu oyunlardan etkilenmemesi için daha dikkatli bir politika izlemesi gerektiğini savundu.Suriye’nin Geleceği ve Adalet
Suriye halkının Esad'a karşı mücadelesi üzerinden tarihsel bir kıyaslama yapan Yalçın, Nasreddin Hoca'nın hikayesine atıfta bulunarak, zulmün sadece zalimlerin değil, buna göz yumanların da sorumluluğunda olduğunu belirtti. “Zalimler, zulümle abad olamaz. Zulme rıza da zulümdür,” diyerek, sadece rejimin değil, Suriye’nin geleceği için adaletin sağlanması gerektiğine dikkat çekti. “Şimdi sevinmek Suriye halkının hakkı olabilir ama asıl mesele adaleti tesis edebilecek bir yönetimi kurup kuramayacaklarıdır,” dedi.Türkiye’nin Geri Dönüş ve Güvenlik Stratejisi
Yalçın, Türkiye’nin Suriye’deki sığınmacıların geri dönüşü için bir strateji geliştirmesi gerektiğini belirtti. Ancak, bu geri dönüşlerin gerçekleştirilmesinin şimdilik pek mümkün görünmediğini ifade ederek, sığınmacıların dönüşü için uluslararası bir çözüm gerekliliğine vurgu yaptı. Suriye’nin geleceği, sadece halkının değil, dış dünyadaki güçlerin de etkisiyle şekillenecek.Bedri Yalçın, Suriye'nin geleceği konusunda karamsar bir tablo çizerken, Türkiye’nin bölgedeki stratejisini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini belirtti. Hem halkın hem de Türkiye’nin, uluslararası hukuk ve adalet çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini ifade etti.