Türk edebiyatının ve dilinin önemli savunucularından D. Mehmet Doğan’ı kaybettik. Türkçenin bir milletin kimliği ve kültürü üzerindeki etkisini en iyi bilen kalemlerden biri olan Doğan, hayatını Türk diline adadı. "Türkçe" olmadan edebiyatın, düşüncenin ve anlatımın mümkün olamayacağını savunarak, dilin bir millet için ne denli hayati bir öneme sahip olduğunu her fırsatta dile getirdi. Doğan, aynı zamanda "Türk" olmadan "Türkiye" olamayacağını da vurgulayan güçlü bir ses olarak hatırlanacak. Arslan Tekin, Doğan’ın Türk dili üzerindeki etkisi ve bıraktığı mirası ele alan bir makale kaleme aldı.
Türkçenin Savunucusu
2002 yılında çıkardığı "Türkhaber" dergisine yazması istenen D. Mehmet Doğan, tereddüt etmeden kabul etti. Türkhaber dergisinde, Mehmet Niyazi, Ali Murat Daryal, Mehmed Maksudoğlu, Durmuş Hocaoğlu, Ömer Lütfü Mete,
Meral Akşener gibi tanınmış isimlerle birlikte yer aldı. Doğan, Türk diline olan bağlılığını ve tutkusunu her yazısında hissettirdi. Türkiye Yazarlar Birliği’nin kurucusu olan Doğan, dilin doğru kullanılmasının edebiyat ve kültür için önemini savundu.
Türkçeye Dair Mücadeleleri
Doğan, felsefi terimlerin
Türkçe karşılıklarının kullanılmasına karşı çıkarak, uydurulmuş kelimelerle dilin bozulmasına karşı şiddetle mücadele etti. "Felsefeciler ‘nasıl Türkçe düşünülür?’ sorusunu ne zaman cevaplayacak?" başlıklı yazısında, kelime uydurmayı marifet sayanları eleştirdi. Anlık, anlak, aşırıbellem gibi kelimeleri örnek vererek, Türkçede mana kazanmış kelimelerin önemini vurguladı.Doğan, "Türklerin büyük çoğunluğunun bilmediği kelimeler Türkçe olabilir mi?" sorusuyla, dilin sadeleştirilmesi ve anlaşılır kılınması gerektiğini savundu. Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in, Doğan için başsağlığı dilemesinin ardından, "Merhum Doğan'ın Türkçenin zenginliğini ve derinliğini ortaya koyan geniş kapsamlı sözlük çalışmasının yanı sıra, eserleriyle Türkiye'nin edebiyat ve düşünce hayatına değerli katkılarda bulunduğunu" belirtmesi, Doğan'ın Türkçeye olan katkılarının ne denli önemli olduğunun bir kanıtıdır.
Edebiyatta Türk Kimliği
D. Mehmet Doğan, Türk dünyası ile yakından ilgilenmiş, Türk kimliğinin ve kültürünün korunması için çaba sarf etmiştir. "Biyoloji mi, Sosyoloji mi?" başlıklı yazısında, Nobel ödüllü Prof. Dr. Aziz Sancar’ın Türklüğüne vurgu yaparak, etnik kimliğin bir milletin kültür ve yaşam tarzıyla tanımlanması gerektiğini ifade etmiştir. Aziz Sancar’ın Türk olduğunu söylemesi, Doğan’ın Türk kimliğine olan bağlılığını ve bu konudaki düşüncelerini yansıtmaktadır.
Türk Edebiyatı ve Eğitim
D. Mehmet Doğan’ın Türkçeye ve edebiyata yaptığı katkılar, yeni nesillere aktarılması gereken değerler arasında yer alıyor. Millî Eğitim Bakanlığı’nın "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" müfredatında, Doğan’ın önerileri ve dil hassasiyeti dikkate alınmalıdır. Doğan’ın "Bir Lügat Bulamadım" kitabı, dilin doğru kullanımı ve Türkçenin zenginliği üzerine önemli bir kaynak olmuştur.Türk edebiyatı ve düşünce dünyası için önemli bir figür olan D. Mehmet Doğan, eserleri ve fikirleriyle geleceğe ışık tutmaya devam edecek. Onun Türkçe sevgisi ve mücadele ruhu, dilin ve kültürün korunmasında önemli bir örnek teşkil ediyor.D. Mehmet Doğan, Türk dilinin savunucusu olarak hatırlanacak. Onun Türkçeye olan sevgisi ve katkıları, gelecek nesiller için ilham kaynağı olacaktır. Nur içinde yatsın, Allah’ın rahmeti üzerine olsun.Arslan Tekin'in D.
Mehmet Doğan hakkındaki makalesine
buradan ulaşabilirsiniz.