Adil Yaşam Derneği Başkanı M. Haluk Çavuşoğlu, Türkiye'de adaletin ve eşitliğin önemini vurgulayarak genel af talebinde bulundu. Çavuşoğlu, yazılı bir basın açıklamasıyla bu talebi gerekçeleriyle birlikte kamuoyuyla paylaştı.Cumhuriyetin ikinci yüzyılına yaklaşırken, Türkiye'de adaletin teminat altına alınması ve toplumun her kesimi için eşit bir şekilde uygulanması gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, adaletin olmadığı bir toplumda demokratik bir hukuk devletinin kurulamayacağını ifade etti.Açıklamasında şu temel noktalara değinen Çavuşoğlu:
Seçimlere geri sayım devam ederken yüzbinlerce mahkum ve ailesinin gözü af yasasında!
- Türkiye Cumhuriyeti tarihinde farklı dönemlerde 47 kez kısmi af ve genel af uygulandığını hatırlattı. Bu af uygulamalarının bazıları ülkenin olağanüstü durumlarına cevap olarak gerçekleşti. Terör suçları dahil birçok ciddi suç işleyenlerin dahi affedildiği zamanlar yaşandı.
- Ancak günümüzde Türkiye'nin en büyük sorunlarından birinin adaletsizlik olduğunu vurguladı. Adaletin, bazı kişilere göre farklı şekilde uygulanmasının toplumsal adaletsizliğe yol açtığını belirtti.
- Adaletin şeffaf ve tüm vatandaşlar için eşit bir şekilde uygulanması gerektiğini dile getirdi. Bu temel ilkenin yerine getirilmesi, demokratik bir hukuk devletinin oluşturulması için önemli bir adımdır.
- 2016 yılında yaşanan darbe girişimine karışan hâkimler, savcılar, polisler ve diğer suçluların adil yargılanma hakkına uygun bir şekilde cezalandırılması gerektiğini vurguladı. Ancak bu kişilerin yargılandıkları kişilere verilen adil yargılanma hakkının tanınmadığını dile getirdi.
- Suç işleyenlerin affedilmesi değil, adil yargılanma haklarının tanınmasını talep ettiklerini belirtti. 2016 yılında yapılan infaz düzenlemesi, 2020'de pandemi nedeniyle izin verilen mahkumlar ve 2023'te izne gönderilen mahkumların geri çağrılmaması gibi düzenlemelerin adalet ilkesine uygun olmadığını ifade etti.
- Sicil affı ile cezaevinden çıkan insanların yeniden iş bulmalarını kolaylaştırılmasının ve ekonomik ve sosyal desteklerle geriye dönüşlerinin teşvik edilmesinin önemli olduğunu belirtti.
- Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin adalet ve toplumsal barış için genel af ve sicil affı konularını değerlendirmesi gerektiğini ifade etti.
Adil Yaşam Derneği Başkanı M. Haluk Çavuşoğlu,'nun yazılı basın açıklaması tam olarak şu şekilde:
Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken, devletimizden Af talebimizi sebepleri ile ortaya koyuyoruz. Cumhuriyet tarihinde, farklı gerekçelerle 47 kez kısmi af ve genel af çıkarılmıştır. Bazı dönemlerde, ülkenin savaş vb. karışık durumlarda olması gerekçe gösterilerek, devlete ihanet eden terör suçluları dahi affedilmiştir. Bugün, ülkemizde yaşanılan en büyük problem maalesef adalettir. Bu durum, her ne kadar herkes tarafından bilinse de eline imkân geçen; kendisi gibi düşünmeyen veya aynı tarafta olmadığı bir başkasına adaletsizlik yapmaktadır. Oysaki, Adalet şeffaf ve herkese eşit olmalıdır. Adalet, tüm sınıflar için eşit uygulandığı takdirde demokratik hukuk devleti olmak mümkündür. Bilindiği üzere, ülkemiz 2016 yılında bir darbe girişimi ile adeta deprem yaşadı. Ardından bu girişime kalkışan hâkim, savcı, polis… kısacası, cezaevlerindeki Kader mahkumlarının kaderini, hak ve adalet gözetmeden belirleyen örgüt üyeleri, yargılanarak cezaevine alındı. Bunlar, yani FETÖ mensubu hâkim ve savcılar, cezaevine girdikten sonra, yargıladıkları hiç kimseye yeniden adil yargılanma yolu açılmadı. Bizler, suç işledik devletimiz bizi affetsin demiyoruz; ancak devletimiz en azından adil yargılanma hak ihlalleri üzerinden (AYM verilerine göre bu oran %77) bu talepte olan kişileri yeniden yargılayabilirdi. Fakat bu yola gidilmedi ve 2016 yılında kanun hükmünde kararname ile yapılan infaz düzenlemesi, 2020 yılında pandemi sebebiyle bazı mahkumların izine gönderilmesi ve 2023 yılında, izine gönderilen mahkumların geri çağrılmaması konusu ile alakalı yapılan düzenlemeler, anayasanın eşitlik ilkesine uyulmadan yapılmış, birçok insan bu yasadan faydalanamamıştır. Yine 2020 yılında hayata geçirilen, cezaevi idari gözlem kurulu ve tahliye yetkisinin infaz hakimlerine verilmesi ile mahkûm açısından ikinci bir ceza durumu oluşmuştur. Şöyle ki: mahkemeden tahliye kararı çıkmasına rağmen, bu kurul onay vermediği sürece mahkûm tahliye olamamaktadır. Cumhuriyetin 10.,25.50.75.yıllarında çıkarılan af yasalarından yola çıkarak, ikinci 100 yılda devletimizden geçmişin temizlenmesi, toplumsal barış ve kucaklaşma adına bu yüzyıla yakışır Genel Af talep ediyoruz. Ve hemen ardından, sicil affı ile cezaevinden çıkan insanların iş bulması kolaylaştırılmalı, ekonomik ve sosyal şartları oluşturularak geriye dönüşleri zorlaştırılmalıdır. Devlet, vatandaşına imkân verdiği sürece, cezaevleri boş kalacaktır. Çünkü ülkemizde işlenen suçların büyük bir çoğunluğu ekonomik, sosyolojik ve psikolojiktir. İkinci yüzyıla girerken, haklı ve gerekli sebeplerle Gazi Meclisimizin Genel Af ve Sicil Affı konusunu gündemine alıp gerçekleştirmesi Adalet adına gereklidir.Seçimlere geri sayım devam ederken yüzbinlerce mahkum ve ailesinin gözü af yasasında!
- Mahkumlara genel af çıkacak mı?
- Seçim öncesinde af yasası Meclis gündemine gelecek mi?
- 2023 Yargı paketi çalışmaları infaz düzenlemesini kapsıyor mu?
- Genel af paket içerisinde yer alıyor mu?
- Aftan kimler yararlanacak?
İLGİLİ HABER
Genel Af Yasasına İhtiyaç Var