İstanbul'da bir araya geldiği ekonomi gazetecilerine açıklamalarda bulunan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Türkiye'nin ekonomik durumu ve siyasi gelişmelerle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Babacan'ın gündeminde, Anayasa Mahkemesi kararlarından Avrupa Birliği sürecine, enflasyon artışından yolsuzluk iddialarına kadar geniş bir yelpaze yer aldı.Babacan'ın öne çıkan başlıkları şu şekilde sıralandı:
- Avrupa Parlamentosu'nda "Evet Türkiye" pankartlarının açıldığı 2004 Brüksel zirvesine atıfta bulunarak, ekonomik gelişmelerin reform sürecinden bağımsız düşünülemeyeceğini belirtti.
- Türkiye'de Avrupa Birliği standartlarına ulaşmanın önemine dikkat çekti ve halk desteğinin %50'nin üzerinde olduğunu vurguladı.
- İkili anlaşmalarla borçlanmanın politik risklerini ele alarak, borçlu ülkenin manevra alanının daraldığını ifade etti.
- Türkiye'de yoksulluk çeşitlerinin arttığını, gıda ve barınma yoksulluğundan enerji yoksulluğuna kadar geniş bir yelpazede sorunların olduğunu dile getirdi.
- Ekonomik büyümenin gelir dağılımı eşitsizliğini artırdığını ve Türk Lirası cinsinden maaş alan herkesin kaybettiğini söyledi.
- Vergi rekortmenleri listesinin gizliliğine ve yolsuzluk iddialarına dikkat çekerek, yolsuzlukla mücadelenin önemini vurguladı.
- Siyasi arenada öfke ve nefretin modaya dönüştüğünü, DEVA Partisi'nin ise bu modaya uymayacağını belirtti.
- Maliye politikasında gider azaltıcı önlemlerin eksikliğinden ve sürekli vergi artışından bahsetti.
- Anayasa'nın uygulanmamasının kurumsal çöküşe yol açtığını ve bu durumun ekonomik sıkıntıları tetiklediğini ifade etti.
- Merkez Bankası'nın şeffaflığı konusundaki eksikliklere ve döviz müdahalelerinin gizliliğine değindi.
- Yerel seçimlerde 50+1 zorunluluğunun olmamasının parti stratejilerini etkileyeceğini söyledi.
- Merkez Bankası'nın son 6 ayda 800 milyar liralık zararının, özellikle Kur Korumalı Mevduat'tan kaynaklandığını belirtti.