Adnan Bali, Kurun bu seviyelere gelmesinden dolayı sevinç nidaları atan twitler gördüğünü belirterek, "Ben 80 yaşını aşmış annemin babamın tansiyonunu aşmış gibi görüyorum. İç kırılmalar her mevzuya sirayet ettirilmemelidir. Yurtdışına fon çıkartmak, şunu, bunu yapmak. Kazancını servetini bu ülkeden kazanan insanların bunları yurtdışına taşıması kabul edilebilir bir şey değil. Bu bir toplumsal hadisedir." ifadelerini kullandı.
"Nasıl Ödenecek Borçlar?"
İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, NTV'de ekonomideki son gelişmelerle ilgili açıklamalarında, Kur'un çok ciddi seviyelere ulaştığını Asya piyasalarırır sığ piyasalar olduğunu, Az fonla, az hacimle çok büyük dalgalara imkan verebilecek piyasalar olduğunun altını çizen Bali; "Alınacak olan aksiyonların zamanlı olması böyle günlerde önem kazanıyor. Geldiğimiz seviyeler ekonomik temellerle açıklanmaya müsait değil. Bütçe açığının GSYH'ye oranı Türkiye yüzde 1.1-1.3 bandındaydı. Son dönemde harcama genişlemesi bunu 2'nin biraz üzerine getirdi. Yıl sonunda da 2,5 olması bekleniyor. Nasıl ödenecek borçlar? Borçların brüt tutarı ifade edildiğinde bunun çok büyük olduğundan hareketle yorumlar yapılır. Bu tür dönemler sorumluluk alma zamanlarıdır. Türkiye'nin vadesine bir yıl kalan borçlarının toplamı 180,6 milyar dolardır. Bu rakamın nelerden ibaret olduğunu öğrendiğinizde bakışınız farklılaşacak. Ciddi bir dezenformasyon yaşanıyor. 102 milyar doları bankacılık sisteminin üzerinde. Bunun yarısı bir borç değil. Yurtdışındaki yerleşiklerin bankacılık sistemi nezdinde tuttuğu mevduatlar. Geriye kalan 50 milyar doları da çevirmemiz gereken borçlar. Yönetilmeyecek seviyeler değil. Bankacılıkta açık pozisyon yok. Geriye kırılganlık unsuru olarak cari açık kalıyor. Cari açık GSYH'nin yüzde 5,7'sinde. Bu oran mutlaka yapısal önlemlerle düşürülmesi gereken rakam. Ben kur atağını ekonomik verilerle izah edemiyorum. Reel sektörün çevrilmeyecek borcu yok. Bu ülkeyi kuranlar daha iyi şartlarda değildi." dedi.BDDK ve Merkez Bankasının çok doğru tedbirler aldığını özellikle kritik dönemlerde söylem değil eylemin önemli bulunduğunu belirten Bali, "Eylemin de piyasa tarafından kabul görmesi lazım geldiğini, Kurun geldiği seviyeden sonra istikrar kazanması halinde bu kurun çok kısa sürede kendini tedavi edebileceğini düşündüğünü söyleyerek, talebin büyük ölçüde üst piyasalarda oluştuğunu belirtti."Yeri gelir içiniz kan ağlaya ağlaya faize başvurursunuz"
"Hiçbir enstrümanın diğerine nazaran başvurulması konusunda tereddütlü olunmamalıdır," şeklinde konuşan Bali, faiz dahil. gereklerini yapmakta tereddüt edilmemesi gerektiğini söyleyerek, "Faiz iyi bir şey değil. Kararlar alırken teknik çerçevesinin siyasi çerçeveden ayrı olarak kendi kurallarıyla yürüdüğünün hissedilmesi lazım. Yeri gelir içiniz kan ağlaya ağlaya faize başvurursunuz. Kompleksin içinde olmamalıyız. Konuştuğumuz faizin mutlak seviyesi değil, bu tür enstrümanların kullanabilme esnekliği. Kolay bir faizle ekonominin makroekonomik temellerinin gerektiridği faizin altında faizle borçlanıyorsanız serberstçe cephane veriyorsunuz gidin döviz alın diye. Bu yeterli bir neden mi hayır? Zamanlı tepkileri verince mutlaka etkileri olur." dedi.İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Son olarak Şunları Söyledi: "Kimse bilmediği sularda yüzmesin. Dolarda, euroyla geliri, borcu alacağı olmayan kişinin dövizle işi olmamalıdır.... Ayşe teyzenin ne işi var dövizle?"