Ayasofya Camii olarak açılsın kampanyaları devam ediyor. 1934'ten bu yana Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye çevrilen Ayasofya ibadete kapandı. Hıristiyan ve batı dünyası buranın tekrar kilise olması için şartlar koymakta, çalışmalar yapmaktadır.
Ayasofya Camiinde 2 Temmuz mesajı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan önceki gün düzenlenen AK Parti MYK toplantısında, Ayasofya'nın açılacağı tarihi verdi. MYK Toplantısı'nda 15 Temmuz’da Ayasofya’da namaz kılınması yönünde öneri geldi. Erdoğan da “
Ayasofya Camii için 2 Temmuz’da alınacak Danıştay kararının ardından inşallah namazımızı kılarız” dedi.
Ayasofya Camisi Müslüman gönüllerle buluşmalı
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli,
Geçen günkü açıklamasında Ayasofya'nın mutlaka ibadete açılması gerektiğini belirterek, "Ayasofya Camisi Müslüman gönüllerle buluşmalı, kapısı ibadete mutlaka açılmalıdır.” diyerek Ayasofya Camisi'nin aynı zamanda 1462 yılında Fatih Vakfiyesi’ne tescil edildiğini belirtti.Devlet Bahçeli, “Sorumsuz ve şuursuz bazı sözde akademisyen, uzman yorumcular Fatih Sultan Mehmet Han ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü münasebetsizce mukayese yanlışına düşmüşlerdir. Fatih’in yaptığının Atatürk tarafından yıkıldığı iması veya ifadesi hain bir uydurma, rezil bir yalandır” dedi. Bahçeli, özetle şunları kaydetti: “Ayasofya Camisi’nin mülkiyet hakkı 567 yıldır Türk milletinin zimmet ve zilyedindedir. Ayasofya Camisi hakkında Yunanistan’ın dayatmaları, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yayımladığı Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu hem inancımıza hakaret hem de milli egemenlik haklarımıza ayıplı bir saldırıdır. Ayasofya Camisi Müslüman gönüllerle buluşmalı, kapısı ibadete mutlaka açılmalıdır.”
Ayasofya bir semboldür
Necmettin Erbakan: Ayasofya Câmii İslam’ın köhnemiş Hıristiyanlığa galebesinin timsalidir. Yani o bir zaferin, onun timsalidir. Hakk’ın batıla galebesinin timsalidir. Ayasofya, Fatih Sultan Mehmet’in malıdır. Ayasofya bir semboldür. Ayasofya Camii’nin bir an evvel ibadete açılması, hem Vakıflar Kanunu’na göre hem de insanlık görevidir.
Ayasofya açılacak!
Necip Fazıl Kısakürek: Ayasofya açılmalıdır. Türk’ün bahtıyla beraber açılmalıdır. Ayasofya’yı kapalı tutmak, Yunanlıya ‘ben yapamıyorum; sen gel de kendi hesabına aç!’ demekten farksızdır. Gençler! Bugün mü, yarın mı, bilemem! Fakat Ayasofya açılacak!.. Türk’ün bu vatanda kalıp kalmayacağından şüphesi olanlar, Ayasofya’nın da açılıp açılmayacağından şüphe edebilirler. Ayasofya açılacak... Hem de öylesine açılacak ki, kaybedilen bütün mânalar, zincire vurulmuş masumlar gibi onun içinden fırlayacak!.. Öylesine açılacak ki, bu millete iyilik ve kötülük etmişlerin dosyaları da onun mahzenlerinde ele geçecek... Ayasofya açılacak!..
İkinci bir fetih olacak
Osman Yüksel Serdengeçti: Ayasofya! Ey muhteşem mabet! Merak etme. Fatih’in torunları yakında bütün putları devirip seni camiye çevirecekler. Gözyaşlarıyla abdest alarak secdelere kapanacaklar... Tehlil ve tekbir sedaları boş kubbelerini yeniden dolduracak. İkinci bir fetih olacak... Ozanlar bunun destanını, ezanlar bunun ilanını yapacaklar...
Ayasofya yeniden cami olacaktır
Sezai Karakoç: Ayasofya’nın cami olmaktan çıkarılması bir sebep değil bir sonuçtur. Tekrar cami olarak açılması da bir sebep değil bir sonuç olacaktır. İslam’ın Batı karşısında yenilgisinin, üstünlüğünü kaybetmesinin sonucu ve sembolik işareti olarak Ayasofya cami olmaktan çıkmıştır. Ancak, Batı karşısında İslam âlemi olarak tam bağımsız olduğumuz gün ya da en azından, bu bağımsızlığın şuuruna vardığımız gün, kendimizi Batı’dan bağımsız hissettiğimiz gün, Ayasofya yeniden cami olacaktır.
FATİH SULTAN MEHMET HÂN'IN AYASOFYA VASİYETİ
“İşte bu benim Ayasofya Vakfiyem, dolayısıyla kim bu Ayasofya’yı camiye dönüştüren vakfiyemi değiştirirse, bir maddesini tebdil ederse onu iptal veya tedile koşarsa, fasit veya fasık bir teville veya herhangi bir dalavereyle Ayasofya Camisi’nin vakıf hükmünü yürürlükten kaldırmaya kastederlerse, aslını değiştirir, füruuna itiraz eder ve bunları yapanlara yol gösterirlerse ve hatta yardım ederlerse ve kanunsuz olarak onda tasarruf yapmaya kalkarlar, camilikten çıkarırlar ve sahte evrak düzenleyerek, mütevellilik hakkı gibi şeyler ister yahut onu kendi batıl defterlerine kaydederler veya yalandan kendi hesaplarına geçirirlerse ifade ediyorum ki huzurunuzda, en büyük haram işlemiş ve günahları kazanmış olurlar. Bu sebeple, bu vakfiyeyi kim değiştirirse; Allâh’ın, Peygamber’in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen LANETİ ONUN VE ONLARIN ÜZERİNE OLSUN, azapları hafiflemesin onların, haşr gününde yüzlerine bakılmasın. Kim bunları işittikten sonra hala bu değiştirme işine devam ederse, günahı onu değiştirene ait olacaktır. Allâh’ın azabı onlaradır. Allâh işitendir, bilendir. (Fatih Sultan Mehmed Han / 1 Haziran 1453)